Prigojin'den sonra Wagner'i kim yönetecek?
Yevgeni Progojin'in yolcu listesinde olduğu uçağın düşmesinin ardından, kurduğu Wagner grubunun geleceği hakkında Batılı yorumcular farklı tahminlerde bulunuyor
Prigojin, paralı asker grubu Wagner'i kurmak için neredeyse on yılını harcadı. Rusya'nın Ukrayna savaşında kilit rol oynadı ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Afrika ve Suriye'de müttefikler edinmesine yardımcı oldu. Ölümünün ardından grubun geleceğiyle ilgili farklı spekülasyonlar ortaya atılıyor. Batılı güvenlik yetkilileri Wagner liderinin yerine kimin geçeceği ve bir zamanlar yönettiği paralı askerlere ne olacağı konusunda farklı tahminlerde bulunuyor.
Wagner'i kim yönetecek?
BBC'ye konuşan Londra merkezli savunma ve güvenlik alanında çalışma yapan düşünce kuruluşu RUSI'den araştırmacı Dr. Joana de Deus Pereira, Prigojin'in ölümünün grubun muhtemelen yeniden yapılanmasına neden olacağını söyledi. Ancak Wagner'in operasyonlarının Prigojin'in liderliği altında olduğu gibi devam etmesi olasılığının yüksek olduğunu belirtti.
"Kuruluş gelecekte muhtemelen başka bir isimle varlığını sürdürecek; uyum sağlama ve dönüşüm kapasitesine sahip olduğunu zaten kanıtladı" diyen Pereira sözlerini şöyle sürdürdü: "Wagner'e tek adam organizasyonu olarak değil, bir ekosistem olarak, Afrika gibi yerlerde başları ve çok çeşitli çıkarları olan bir hidra olarak bakmalıyız."
Atlantik Konseyi Güvenlik Analisti Ruslan Trad BBC'ye verdiği demeçte, Prigojin'in yerine Rusya'nın askeri istihbarat servisi GRU ile bağlantılı birinin gelebileceğini belirtti. Ona göre Putin'in önündeki asıl zorluk paramiliter operasyonları finanse edecek kadar zengin ve kendisini destekleyen birini bulmak. Trad,
"Yeni bir finansör bulmanın daha zor olacağını düşünüyorum, çünkü Wagner'in iyi komutanları olsa da burada önemli olan para. Putin'in çevresinden birini bu role yerleştirebilirler" şeklinde konuştu.
Wagner'in Yükselişi isimli belgeseli yapan gazeteci Benoit Bringer, BBC'ye güçlü adaylardan birinin GRU'nun başındaki General Andrey Averyanov olduğunu söyledi ve "Putin'in geçişi planlamak için zamana ihtiyacı var gibi görünüyor. Prigojin'den kurtulmak için iki ay beklemesinin sebebi bu olabilir" diye ekledi. RUSI'den Emily Ferris Moskova'nın Prigojin'e benzer adayları tehlikeli görebileceği ve bu nedenle Kremlin'in seçtiği adayla ilerleneceği beklentisini paylaştı.
Belarus ve Ukrayna'daki birliklere ne olacak?
Wagner geçtiğimiz yıl boyunca Ukrayna'daki en etkili savaşçı güçtü; birlikleri doğuda Soledar ve Bahmut kentlerini ele geçirdi. Ancak RUSI'den Ferris, Prigojin'in ölümünün savaşın kaderinde belirgin bir etkisi olmayacağını savunuyor. Ona göre bunun sebebi Wagner isyanından bu yana birliklerinin ya Belarus'ta konuşlanmış ya da Savunma Bakanlığı'na geri çekilmiş olması. Wagner birliklerinin kısa vadede muharebeye katılmasının olası görülmediğini de ekliyor. Belarus'ta 8 bin Wagner birliğinin konuşlandığı söyleniyor.
Uydu görüntüleri konuşlanan birliklerin çadırlarının önemli bir bölümünün ortadan kaybolduğunu gösteriyor. ABD tarafından fonlanan Radio Free Europe 273 çadırdan 101'inin halihazırda bozulduğunu söylemişti. Yine de Wagner savaşçılarının geleceği belirsiz; sosyal medyada yer alan bazı hesaplar, Prigojin'in ölümünden Putin'i sorumlu tutan askerlerin onu tehdit ettiğini iddia etti.
Afrika ve Suriye'deki birlikler savaşacak mı?
Wagner'in sınır ötesi birliklerinin geleceği de aynı derecede belirsiz. Grup Suriye, Mali, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Libya'daki hükümetlerin desteklenmesi karşılığında madencilik gelirlerini paylaşan güçleriyle Rus dış politikasının önemli bir aracı haline gelmişti.
Prigojin'in son günleri Batı Afrika'da geçirdiğine inanılıyor. Batılı analistler grubun, darbenin gerçekleştiği Nijer de dahil olmak üzere daha fazla ülkeye erişmeye çalıştığından endişe ediyor. Birçok uzman, Wagner'in kıtadaki operasyonlarının dağınık yapısı nedeniyle Prigojin'in ölümünden etkilenmeyeceğini savunuyor.
BBC'ye konuşan Atlantik Konseyi'nden Trad, Wagner'in Afrika ülkelerinin savunma altyapısına derinden entegre olduğunu ve Prigojin'in ölümünden etkilenmeyeceğini belirtiyor. Trad "Yerel komutanlar etkilenmiyor çünkü operasyonlar ayrı ayrı yürütülüyor, bunun için farklı kaynaklara sahipler ve şu anda bile Suriye ve Afrika operasyonları için eleman alıyorlar" ifadelerini kullandı.
Trad, grubun Rus istihbaratıyla mesafeli ilişkisinin Moskova için değerli bir araç olmaya devam edeceğini, bunun Rusya'nın çıkarlarını gözetebileceği "gri bölgede" faaliyet göstermesine olanak tanırken yetkililerin herhangi bir bağlantıyı reddetmesine olanak sağlayacağını söylüyor. Orta Doğu Enstitüsü'nün Suriye Programı'ndan Akademisyen Anton Mardasov, diğer paralı asker şirketlerinin Wagner'in Suriye'deki rolüne rakip olmaya başladığına dikkat çekiyor. Haziran ayındaki isyanın ardından, bir grup Wagner askerinin PMC Redut adlı rakip bir şirketten transfer teklifi aldığını iddia ediyor.
Mardasov'a göre, "Redut Suriye'de Wagner ile paralel olarak uzun süredir çalışıyor. Ordu, Suriye'de Redut'a güveniyordu ama hızlı adımlardan da korkuyorlardı".
Wagner'in mirasına ne olacak?
Orta vadede Wagner'in operasyonlarının kurucusunun ölümünden önemli ölçüde etkilenmesi pek olası görünmüyor. Ancak RUSI'den Emily Ferris, uzun vadede Wagner'in operasyonlarının yeni bir şekil alabileceğini belirtiyor. Ferris, verdiği demeçte, "Büyük ihtimalle Wagner ikiye bölünecek, Belarus'taki lidersiz gruplar dağılacak ve yurt dışında faaliyet gösteren diğer grup Rus dış politikasının kullandığı başka bir yapıya dönüşecek" diyor.
Prigojin'in mirasına gelince, Bringer, Wagner'in "Kremlin'e, kanunların tamamen dışında faaliyet gösterebilen, özel, karanlık bir ordunun, hibrit savaşlarda nasıl faydalı olabileceğini ve yurt dışında nüfuz elde edebileceğini gösterdiğini" belirtiyor ve ekliyor: "Wagner'in adı yok olabilir ama sahadaki paralı askerler ve yarattığı yöntem yok olamaz"