Zorbalığın küçük kurbanları anlatıyor Akran zorbalığı okullardaki bir numaralı tehdit haline gelmiş durumda. Yaptığımız araştırmadan çıkan hikâyeler, yaşanan büyük yıkımın canlı kanıtları...
Akan Abdula'nın yazısından aktarıyorum.
12 yaşında kız: Bir kız grubundaydım, kiloluyum diye beni attılar. Bahçede kendim oynamaya başladım. Bir gün etrafımı sarıp gözlüğümü kırdılar.
9 yaşında kız: Ben kısa boyluyum. Bana sürekli cüce diyorlar. Cüceler itilir diyorlar, beni de bir gün itecekler diye çok korkuyorum.
12 yaşında kız: Okul bir şey yapmayınca zorba çocuk güçlendi. Sonra grup kurdu. Artık koridorlarda herkesin hayatını cehenneme çeviriyor.
11 yaşında erkek: Kısa boylu bir çocuğa çelme taktılar, kafası şişti. Sonra herkes ona çelme takmaya başladı. Tutanak tutuldu, daha da kötü oldu.
Her dört çocuktan biri okulda zorbalığa uğruyor PISA 2022 anket verilerine göre Türkiye’de her dört çocuktan biri eğitim gördüğü kurumda isim takma, tehdit, alay etme gibi sözel; dışlama, dedikodu ve iftira gibi ilişkisel zorbalığa maruz kalıyor.
Babalara çağrımdır! Selçuk Şirin: "Türkiye’de çocuk bakımının yüzde 80’ini anneler üstleniyor, babaların yüzde 10’u bu göreve katılıyor. Daha da çarpıcısı, babaların dörtte üçü çocuklarıyla hiç oyun oynamıyor. Oysa yaşadığımız çağ, babaları çocuk gelişiminin asli unsuru olmaya zorluyor. Belirsizliklerle dolu bu dünyada, onların güvenli bağlara ve sağlıklı rol modellerine her zamankinden fazla ihtiyacı var. Bu nedenle size çağrım, çocuklarınızın hayatındaki yerinizi gözden geçirmeniz."
Her kuşak babalık sınavında biraz daha zorlanıyor! Mine Şenocaklı: "Baba olmak günümüzde ne kadar zor, bunu babalar ve baba olmuş oğullarıyla konuştum. 14 çocuklu bir ailede büyümüş 80 yaşındaki İsmet Amca’nın sözleri her şeyi özetledi: 'Yoksulduk ama babam bizi okutursa iyi bir hayatımız olacağını bilirdi. Biz de bilirdik... İşte eski kuşakla şimdiki kuşak babalar arasındaki en büyük fark bu. Şimdi ne babaların ne de çocuklarının gelecekten umudu yok!'"
Kızlar oğlanları tahttan indirdi Analiz The Economist 'ten: Kız bebeklerin cinsiyeti yüzünden yaşam hakkının elinden alındığı günler geride kaldı. Erkek çocuk isteğinin en yoğun olduğu ülkelerde bile hızlı bir düşüş var. Çin’de 2006’da 100 kıza karşılık 117.8 erkek doğarken, bugün bu rakam 109.8. Hindistan, Güney Kore ve Japonya’da da manzara aynı. Bu tercihte kızları yetiştirmenin kolaylığı, yaşlı ebeveyn bakımında rol almaları ve erkeklerin belaya karışma ihtimalinin yüksek olmasının etkisi büyük. | |