İstanbul’un göbeğindeki cam cepheli devasa ofis binaları, pandemi sonrası dönemde bambaşka bir kimliğe bürünme potansiyeliyle yeniden gündeme gelmişti, hatırlayalım o günleri. Bir zamanlar yoğun iş hayatının sembolü olan bu yapılar, bugünlerde 1.5 milyon metrekarelik devasa bir boş ofis stoğu olarak, konut krizinin pençesindeki İstanbul için hem büyük bir fırsat hem de çok sayıda sorunu derinleştirme riski taşıyan bir denklemin parçası halinde. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2022 yılında yaptığı “ticaret + konut” parsellerindeki ofis alanlarının konuta dönüştürülmesinin önünü açan düzenlemesi ile başlayan bu süreç, megakentin geleceğini derinden etkileyecek bir dönüşümün kapılarını araladı. Ancak proje, İstanbul’un kronikleşmiş ulaşım karmaşasından, yeşil alan ve eğitim gibi temel sosyal donatı eksikliklerine kadar pek çok riskle iç içe geçmiş durumda. Peki, bu dönüşüm, İstanbullular için gerçek bir soluklanma mı, yoksa yeni bir kentsel kaosun habercisi mi?
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim