19 Haziran 2025, Perşembe
Abone Ol Giriş yap
13.06.2025 04:30

Japonya’nın başı pirinçle dertte

A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Pirinç hemen hemen tüm Uzak Asya ülkelerinin bir numaralı temel gıda maddesi. Hele hele yoksul olanların… Myanmar, Kamboçya, Laos, Vietnam’da bizdeki ekmek niyetine pirinç tüketiliyor. Çin, Malezya, Japonya gibi ülkelerde ise kişi başına tüketim üstteki grup kadar yüksek olmasa da pirinçsiz bir sofra düşünmek mümkün değil.

Asya’nın en zengin ülkesi Japonya şu sıralarda büyük bir pirinç kriziyle uğraşıyor. Üretim planlamasında yapılan hata nedeniyle çıkan krizde şu ana kadar boşboğaz bir tarım bakanı koltuğundan oldu, hükümet stratejik pirinç stoklarının bir bölümünü piyasaya sürerek fiyatları aşağı çekmeye çabalıyor.

BBC’de yer alan malumata göre Japonya 1995 yılına kadar her sezon hangi çiftçi kooperatifinin ne kadar pirinç ekeceğini planlıyor, hatta dikte ediyordu. 1995’ten sonra kooperatifler serbest bırakıldı ancak Tarım Bakanlığı pirinç talep tahminlerini yayımlamayı sürdürdü. Bu yolla ne arz ve talebin dengeli gitmesi sağlanıyor, ne çiftçi zarara sokuluyor ne de pirinç fiyatı anormal sıçramalar gösteriyordu.

Japon hükümeti stratejik pirinç stoklarının bir bölümünü piyasaya sürerek fiyatları aşağı çekmeye çabalıyor. (Fotoğraf: GettyImages)

 

Tarım Bakanlığı 2023 ve 2024’te yıllık talebin 6.8’er milyon ton olacağını açıkladı. Ancak bu iki yılda da talep 7 milyon tonu geçti. Hatanın iki nedeni vardı: Japonya artık daha fazla yabancı turist çekiyordu ve pandemi sonrasında yerel halkın dışarıda yeme alışkanlığı eskiye göre daha fazlaydı. Ayrıca tüm dünyada artan gıda fiyatları Japonya’da da etkili oluyor ve yoksul kesim fiyatı daha uygun olan pirinci diğer gıda maddelerine göre daha sık tercih ediyordu.

Üzerine 2024-2025 kışı beklenenden soğuk geçince üretim 6.6 milyon tonda kaldı. Böylece iç piyasada 450 bin tonluk açık oluştu. 

(TÜİK verilerine göre 2023-24 sezonunda Türkiye’de pirinç üretimi 540 bin ton, tüketim ise 745 bin ton seviyesinde gerçekleşti. Kişi başı tüketim 8.3 kg oldu. Yerli üretimin yaklaşık üçte ikisi Edirne’de yapılıyor)

Japonya’da yıllık tüketimin yüzde 5’ini aşan açık oluşunca fiyatlar da aniden tırmanışa geçti. Çiftçinin uzun yıllar boyu 19 bin yen fiyatla sattığı 60 kilogramlık torba pirinç önce 40, ardından 50 bin yene çıktı. Süpermarketlerde ise 5 kilogramlık torbalarda satılan pirinç 4 bin 500 yene kadar yükseldi.

Pirinç enflasyonunun gazete manşetlerine, TV haber bültenlerinin ilk sıralarına taşındığı geçen günlerde Tarım Bakanı Taku Eto, muhabirlerin sorularını cevaplarken “İyi ki pirinç almak zorunda değilim. Çünkü destekçilerim bana bolca hediye ediyor” boşboğazlığını yaptı. “Şakaydı” deyip özür dilese de muhalefet partilerinin güvensizlik önergesi tehdidi üzerine istifa etmek zorunda kaldı. Japon halkının “pirinciye oynanmasına” tahammülü yoktu. 1918’deki bir pirinç kıtlığı sırasında ayaklanma çıkmış, dönemin hükümeti devrilmişti.

Taku Eto’nun yerine gelen yeni bakan Şinjiro Koizumi da ilk iş olarak stratejik pirinç stoklarına başvurdu. Son 2 yılda stoklardan 610 bin ton pirinç satan hükümet, piyasaya 200 bin ton ek pirinç sürme kararı aldı. 2020 ve 2021 mahsulü pirinçler 5 kilogramlık torbalarda 1800 yenden satılacak. Karar açıklandığında marketlerdeki 4 bin 200 yenin üzerindeydi. Piyasa reaksiyonunu yeterli bulmayarak sinirlenen Koizumi, ilk hedefinin 3 bin yen olduğunu ilan etti.

Bu satışın ardından ülkenin stratejik pirinç stokları 100 bin tona inecek ki bu normalde 1 milyon ton olan stokların onda biri düzeyinde. Fiyatlar yine de inmezse Japonya 1993’ten bu yana ilk kez pirinç ithal edecek.

The Japan Times’da yer alan habere göre Japonya’da halkın yüzde 74’ü hükümetin stok satışını destekliyor. Bu kararın ardından Başbakan İşiba hükümetine olan destek de yüzde 33’ten yüzde 39’a yükseldi.

Mükemmel haşlanmış yumurta nasıl pişirilir?

Bilim insanlarının tamamı insanlığı kurtarmak için kafa patlatacak değil ya! Bir grup İtalyan bilim insanı, rafine bir damak zevkine hitap edebilecek haşlanmış yumurtayı elde edebilmek için yoğun araştırmalar yaptı. Böylesine keyfe keder bir bilimsel araştırma da zaten İtalyanlardan beklenirdi…

The Wall Street Journal’da Aylin Woodward’un kaleme aldığı habere göre İtalyan biliminsanlarının amacı, yumurtanın sarısı ile beyazını ideal sıcaklıkta kaynatmaktı. İşin güçlüğü şuradaydı: Yumurtanın beyazı 85 derecelik iç sıcaklığa ulaşınca ideal dokuya sahip olurken, sarısı bu sıcaklıkta iyice katılaşıp tebeşir gibi bir dokuya bürünüyordu. Yok eğer herkesin sevdiği gibi kremsi bir sarı istenirse, iç sıcaklığı 65 derecede tutuluyor, bu kez de beyaz kısım akışkan bir halde kalıyordu. Yani ideal bir kaynamış yumurta için farklı ısılar gerekiyordu.

Napoli Üniversitesi Federico II’de malzeme mühendisliği profesörü olan Ernesto Di Maio liderliğindeki bir ekip insanlığın bu acı verici sorununu çözmek için Napoli’de bir süpermarketten 350 adet taze yumurta alıp kolları sıvadılar.

Haftalar süren araştırmalardan sonra dünyanın en iyi haşlanmış yumurtasına ulaşıldı: Ekip, önce taze bir yumurtayı kaynamış su kabında, yani 100 derecede 2 dakika bekletti. Yumurta hemen ardından içinde 30 derece sıcaklığında su bulunan bir kaba aktarıldı ve iki dakika da orada kaldı. Ve bu döngü tam 8 kez tekrarlandı. Böylece yumurtanın sarısının sıcaklığı 65 dereceye ulaştırılırken, beyazının pişmeye devam etmesi sağlandı.

Lezzeti bir yana, 32 dakika süren 16 döngüde haşlanan yumurtanın besleyici özellikleri de farklıydı. Kaynar suya atılarak haşlanan yumurtalara göre kardiyovasküler hastalık risklerini düşüren ve enflamasyonun azalmasını sağlayan polifenol oranı daha yüksek çıktı. Boston Üniversitesi Biyoenformatik Bölümü doktora öğrencisi Justin Moy bilimsel dergilerde çıkan araştırmayı karlı bir şubat akşamında evinde büyükannesiyle test etti: “Muhtemelen hayatımda yediğim en lezzetli haşlanmış yumurtaydı. Özel günlerde deneyeceğim.” 

* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.