Uzun yıllardır hayatımızın bir parçası olan ve sadece teknolojik olarak değil bir moda unsuru olarak da öne çıkan akıllı saatler, özellikle de yaptığı doğru ölçümlerle birer sağlık ve spor asistanına dönüşmüş durumda. Akıllı saatler ilk ortaya çıktığında çok daha temel seviyede işleve sahipken, yıldan yıla yeni özellikler kazandı ve bugün tansiyon ölçebilen akıllı saatler gerçeğe dönüştü.
Şüphesiz akıllı saatleri değerlendirirken pek çok kritere dikkatli bakmak gerekir. Tasarımından pil ömrüne, ekranından antrenman modlarına kadar geniş yelpazede pek çok seçenek elimizin altında. 7/24 bileğimizden ayırmadığımızda akıllı saatler bize dair çok şey anlatıyor. Kalbimizi dinliyor, kalbimizde bir sorun olduğunda, örneğin ritim bozulduğunda bunu bize bildiriyor, kanda oksijen ölçümü yapabiliyor, uyurken uykunuzu ne kadar kaliteli alabildiğinize kadar sağlığınızı yakından ilgilendiren çok önemli veriler paylaşıyor. Peki bu verilere ne kadar güvenebiliriz?
İşte Helsinki’de kapılarını açan Huawei Health Lab de aslında buna yoğunlaşıyor. En iyi sonuçlara ulaşmak için çeşitli üniversite ve derneklerden bilim insanlarıyla işbirliği yapan Huawei, bu tür veriler üzerinde çalışıyor. Yürütülen araştırmalar yalnızca akademik nitelikte değil; en yüksek doğruluk ve kullanılabilirlik için gerçek kullanıcılar ve sporcular da dahil ediliyor. Araştırmalar; yüzme, bisiklet, kayak ve elbette koşu gibi yeni ve popüler sporlar dahil 20'den fazla farklı spor dalında üst düzey ekipmanlarla yapılıyor. Bu teknoloji merkezinde 200'ün üzerinde fizyolojik ve biyomekanik göstergeyi takip edebilen beş ana test alanı var.
Laboratuvar, 20'den fazla spor türünü kapsayan ve 200'ün üzerinde fizyolojik ve biyomekanik göstergeyi takip edebilen beş ana test alanında, gerçeğe en yakın spor ortamlarını ve senaryolarını barındırıyor. Bu alanlar, spor ve fitness algoritmaları üzerine yapılan teknolojik araştırmalar için açık bir platform sunuyor.
Laboratuvarın en etkileyici bölümlerinden biri, gerçek yüzme koşullarının simüle edildiği karşı akıntılı havuz. Kulağa tuhaf gelse de bu merkezde böyle bir bölüm var. Bu havuz, saatte 350 m³’e kadar akıntı oluşturabilen dinamik su jetlerine sahip; bu da 100 metrede 1 dakika 15 saniyelik yüzme hızına karşılık geliyor. Böylece yüzücünün dönmesine veya durmasına gerek kalmadan, yüzme yeteneğinin doğru bir şekilde değerlendirilebileceği "sonsuz" bir havuz ortamı yaratılıyor.
Bu havuz, kalp atış hızı, solunum ve uzuv/vücut hareketlerini izleyerek yüzme performansına dair veri toplamak için kullanılıyor. Bu veriler, şirketin geliştirdiği akıllı saatlerinin yüzme izleme özelliklerini geliştirmek, daha doğru ölçümler ve kişiselleştirilmiş antrenman yükü hesaplamaları sağlamak amacıyla kullanılıyor. Hedef, farklı spor dallarında antrenman ve toparlanmaya bütünsel bir yaklaşım oluşturarak triatletler ve birden fazla sporla ilgilenen bireyler için fayda sağlamak.
Kayak simülatörü, farklı kayak koşullarının simülasyonuna olanak tanıyan üst düzey bir cihaz. Ayarlanabilir hız, eğim ve etkileşimli pistler; kullanıcının kayak tekniklerinin hassas şekilde izlenmesini sağlıyor. Simülatör çalışırken, sensörler hız, konum, dönüş açıları, kuvvet ve performans verilerini algılayarak algoritmaların geliştirilmesi ve kayak tekniklerinin iyileştirilmesi için doğru ve güvenilir veriler sunuyor.
Simülatörde kayak yapmak, gerçek karda ya da 2 cm'lik halı üzerinde kayak yapmak gibi. Kayak için oldukça “farklı” bir düzlem olsa da, bilim insanlarına kayakçının vücudunda neler olduğunu anlamaları için iyi bir içgörü sağlıyor. En basit hareketler bile analiz edilip ekrana yansıtılıyor. Sanal pistten aşağı inerken sensörler her hareketinizi, ayak pozisyonunuzdan vücut dengenize kadar, takip ediyor. Sonuçta kayak tekniğime dair ayrıntılı bir analiz ve iyileştirme önerileri alıp bu alandan ayrılıyoruz.
“Laboratuvar; aralarında 9 doktoralı uzmanın da bulunduğu, 7 Avrupa Birliği ülkesinden gelen ve tıp, fizyoloji, yapay zekâ, makine öğrenimi ve yazılım mühendisliği gibi beş ana alanda uzmanlaşmış 25'ten fazla profesyonelden oluşan multidisipliner bir bilimsel araştırma ekibine ev sahipliği yapıyor.”
Koşu özel bir deneyimdi, çünkü kalp atış hızından ayak tabanındaki basınca kadar her şeyi ölçen sensörlü bir koşu bandında test yapma şansımı zoldu. Huawei bu testte, ne kadar hızlı koşabildiğinize ve ne kadar kalori harcamanız gerektiğine odaklanıyor. Ama bu arada daha çok sizi analiz ediyor. Örneğin her adımınız doğru mu, sol ve sağ bacağınız arasında güç dengesi ne durumda, bir uzvunuzda sakatlık geçirdiyseniz normal antrenmana devam etmek için yüzde 100 iyileştiniz mi. Bu ve bunun gibi soruların yanıtları bu detaylı testte anlaşılabiliyor.
Bu makinede, koşu bandının altında 4 kuvvet sensörü var. Ve bu sensörler anında geri bildirim verebiliyor. Bu nedenle bu koşu bandı, bir tür titreşim çerçevesi aracılığıyla ölçüm yapıyor. Bu yüzden şirket, cihazı biraz daha yükseğe yerleştirmiş ve sabitlemiş ki ölçüm sırasında dış etkenlerden kaynaklı parazitlenme olmasın. Bu yüzden bu koşu bandı koridorun sonuna konulmuş. Eğer girişe konulsaydı, dışarıdan bir otobüs ya da araba geçtiğinde titreşim olurdu. Titreşime geçit yok. Çünkü bu sistem çok hassas. Bu kadar hassas olduğu için, adımlarımızdaki çok küçük değişiklikleri bile görülebiliyor. Ayakkabınıza nereden bastığınızı (yan taraf mi, topuk mu) görebilirsiniz. Verilerden kuvvetin nerede gerçekleştiğini anlayabilirsiniz.
Laboratuvarda iki farklı koşu bandı bulunuyor — biri genel koşu tekniği değerlendirmesi için çok işlevli, diğeri ise detaylı koşu tekniği ve adım analizi için özel sensörlü bir koşu bandı. Çok amaçlı koşu pisti; kaykay, bisiklet ve tekerlekli sandalye bisikleti gibi çeşitli sporlar için tasarlandı. Kalp atış hızını otomatik izleme, yerleşik kamera ile 50 km/s’ye kadar hız izleme ve görüntü tanıma yoluyla gerçek zamanlı geri bildirim gibi gelişmiş özelliklerle donatılmış. Hızı ve eğimi de değiştirilebiliyor, böylece yokuşları simüle edebiliyor.
“Helsinki'de açılan tesis, spor ve sağlık araştırmalarında küresel çabaları ilerletmeyi, algoritmik doğruluğu artırmayı ve kapsayıcı bir sağlık ekosistemi oluşturmayı hedefliyor”
Bu pistte koşarken kendinizi profesyonel bir atlet gibi hissediyorsunuz. Her adımınız yakından takip edilirken sonunda koşu tekniğinize dair ayrıntılı bir rapor alabiliyorsunuz. Hareketinizi 3D olarak görmek ise gerçekten iyi; tam olarak nerede hata yaptığınızı ve nasıl düzeltebileceğinizi görebilirsiniz.
Bandın altındaki sensörler başlangıçta ağırlığı ölçebiliyor; ardından her bir ayağın yere nasıl bastığını hassas bir şekilde ölçerek koşu ya da yürüme kadansı ve simetrisine dair derinlemesine veriler sunabiliyor. Sol ve sağ ayağınızın yere farklı bastığını anlayabiliyor ve bunun kas sertliği ve form açısından ne anlama geldiğini gösterebiliyor.
Amaç ise şu: Saatlerden elde edilen koşu izleme verilerine çok daha gelişmiş veriler eklemek. Bu yalnızca efor ve tempoyu değil, aynı zamanda duruş ve koşu formunuzun tüm bunlara nasıl katkı sağladığını da doğru bir şekilde görebilmeniz anlamına geliyor.
Helsinki, Xi'an ve Songshan Gölü dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki araştırma merkezleriyle Huawei, spor ve sağlık teknolojilerinin geleceğini hedefliyor. En yeni giyilebilir cihazları yıllara dayanan araştırma ve uzman işbirliklerinin sonucu olan hassas sağlık ve fitness izleme algoritmalarını getiriyor.
Şirket, on yılı aşkın süredir akıllı giyilebilir cihazlar alanına derinden bağlı. Dünya genelinde sayıları 10'u aşan Ar-Ge merkezlerinin yeteneklerine güvenerek, spor ve sağlık bilimsel araştırma sistemini kurdu ve Çin’deki Xi’an ve Songshan Gölü ile Finlandiya’daki Helsinki’de olmak üzere üç ana spor ve sağlık bilim laboratuvarı oluşturdu.
Finlandiya’daki yeni kurulan sağlık bilimi laboratuvarı, spor ve sağlık teknolojisinin bir sonraki aşamasına odaklanacak.
