Telefon üreticileri son dönemde ince modellere merak sardı. Çok daha ince ve hafif ama aynı zamanda amiral telefonlara kafa tutabilecek modellerin kullanıcıların ilgisini çekeceğini düşündüler ve bu akımı ilk olarak Samsung başlattı. Galaxy S25 Edge ile büyük çıkış yakalasa da, kısa sürede telefona olan talebin azaldığı görüldü. Apple da Eylül ayında iPhone 17 Serisi ile birlikte iPhone Air'i sahneye çıkardı ve iPhone 17 Plus'ı ortadan kaldırdı. Çıkış yaptığında ses getirse de, Apple satışlardan pek memnun kalmadı.
iPhone Air üretimi düşecek
Japon yatırım bankası ve menkul kıymetler şirketi Mizuho Securities’e göre, iPhone 17 Pro ve iPhone 17 Pro Max modelleri geçen yılın aynı dönemine kıyasla daha yüksek satış rakamlarına ulaşıyor. Buna karşılık, standart iPhone 17 büyük bir başarı elde ederek iPhone 16’ya kıyasla çok daha iyi bir performans sergiliyor. Ancak iPhone Air, görünüşe göre bu tablo dışında kaldı. Apple, düşük talep nedeniyle bu yıl iPhone Air üretimini 1 milyon adet azaltmayı planlıyor.
iPhone Air'in aksine iPhone 17, 17 Pro ve 17 Pro Max'e ilgi büyük. Bu nedenle Apple, diğer tüm modellerin üretimini 2 milyon adet artırmayı planlıyor. iPhone 17 serisinin toplam üretim tahmini de 2026 yılı başı için 88 milyon adetten 94 milyon adede çıkarıldı.
Peki Samsung'ta durumlar nasıl?
İnce telefonların tutmadığını Samsung Apple'dan önce fark etti. Satışa çıktığında Türkiye'de yaklaşık 70-75 bin lira seviyelerinde olan model, zaman içinde büyük indirimlere sahne oldu ve 55 bin liralara kadar çekildi. Ancak bu indirimler de talepte büyük bir değişim yaratmadı.
Elbette bu durum Samsung'un planlarını değiştirmesine yol açtı. Galaxy S25 Edge'ten yana büyük umutları olan şirket, gelecek yıl da Galaxy S26 Edge ile yola devam edip, Galaxy S26 Plus modelini tanıtmayacaktı. Ancak talepte istenen yakalanamadığı için Samsung bu konuda fikrini değiştirdi.
Şirket, planlanan Galaxy S26 Edge akıllı telefonunun geliştirmesini ani bir kararla iptal etti. Koreli NewsPim’in haberine göre, şirket bu hafta Galaxy S26 Edge üzerindeki çalışmaları durdurdu ve çalışanlarını dahili olarak ürün serisinin sonlandırıldığı konusunda bilgilendirdi.
Eylül ayında yapılan iç toplantılarda, tüketici talebinin beklenenden daha zayıf olduğunun anlaşılması üzerine öncelikler daha geleneksel “Plus” modeline kaydırıldı. 5,5 mm inceliğinde bir gövdeye ve 3.900 mAh bataryaya sahip olan Galaxy S25 Edge, yüksek fiyatı ve düşük pil kapasitesi nedeniyle eleştiriler almıştı.
Samsung yönetimi, dayanıklılık, pil ömrü ve diğer özelliklerden ödün veren niş, ultra ince tasarımlar yerine daha geniş kitlelere hitap eden modellere odaklanmaya karar verdi. Bu karar, Galaxy S25 Edge’in Mayıs ayında piyasaya sürülmesinden sadece beş ay sonra geldi. Söz konusu model, standart Galaxy S ve Ultra modelleri arasında konumlandırılmış yeni bir ultra ince amiral gemisi sınıfı yaratma girişimiydi.
Aslen kavisli ekranlı modellerle ilişkilendirilen “Edge” markasını yeniden canlandırma planı, Plus serisinin yerini alacak, daha zarif ve trendlere odaklı bir seçenek olarak düşünülmüştü. Ancak Samsung’un 2026 ürün serisine Galaxy S26 Plus modelini ekleyerek şirketin geleneksel üçlü yapısı – temel, Plus ve Ultra – formatına geri döneceği belirtiliyor.
Bu iptal kararına rağmen, Galaxy S26 Edge’in geliştirme süreci aslında tamamlanmış durumdaydı. Galaxy S26 Plus modelinin geliştirilmesine ise 2025’in üçüncü çeyreği bitmeden başlanması bekleniyor.
Samsung’un mevcut Galaxy S25 Edge stoklarını tüketene kadar satışa devam edeceği, ardından üretimi tamamen durduracağı ifade ediliyor. Bu haber doğruysa, Apple’ın iPhone Air modeli için de benzer bir pazar sorununa işaret edebilir. Geçtiğimiz ay, analist Ming-Chi Kuo, iPhone Air’in piyasaya çıkan dört yeni iPhone arasında en kolay bulunabilen model olduğunu, bunun da beklenenden düşük talebe işaret ettiğini söylemişti.
İnce telefonlar neden tutmadı?
İnce telefonların yeni bir trend olduğu düşünüldü. Samsung bu akımı başlattı ve ilk haftalar kullanıcıların büyük ilgisiyle karşılaştı. Ancak Apple'ın iPhone Air'inde de görüleceği üzere bir telefonun incelmesi, yer sorunu ortaya çıkarıyor ve bazı donanımlardan feragat edilmesi zorunluluğunu getiriyor.
Kullanıcıların ilk eleştiri noktası, cihazın pil ömrü ve donanım dengesi oldu. S25 Edge’in 3.900 mAh kapasitesindeki bataryası, diğer S25 serisi modellerin gerisinde kalıyordu. Bu fark, günlük kullanımda daha kısa dayanıklılık ve ısınma sorunlarını beraberinde getirdi.
Ultra-ince kasanın sağladığı estetik avantaj, pratikte daha sık şarj gerektiren bir telefona dönüştü. Üstelik cihazın inceliği nedeniyle gelişmiş soğutma sistemleri, büyük kamera sensörleri ve telefoto lens gibi donanımlar için yeterli alan kalmadı. Böylece model, görünüşte bir “amiral gemisi” olsa da, teknik anlamda “amiral” seviyesine ulaşamadı.
iPhone Air'de de durum pek farklı değil
Apple, iPhone Air modeliyle akıllı telefon tasarımında yeni bir dönemi başlatmak istemişti. 5,64 mm kalınlığıyla piyasadaki en ince premium akıllı telefon olarak lanse edilen cihaz, ilk bakışta zarif tasarımı ve hafifliğiyle dikkat çekti. Ancak kısa sürede gelen kullanıcı yorumları ve uzman incelemeleri, inceliğin getirdiği teknik ve deneyimsel kısıtlamaları da gündeme taşıdı. iPhone Air, tasarım açısından bir mühendislik başarısı olsa da her şey mükemmel değildi.
Apple’ın bu modeldeki en büyük iddiası, estetik ve taşınabilirliği en üst düzeye çıkarmaktı. Titanyum çerçeve, Ceramic Shield 2 cam ve zarif kenar çizgileriyle iPhone Air gerçekten de “göz alıcı” bir cihazdı. Ancak bu incelik uğruna batarya kapasitesi düşürüldü, soğutma alanı daraldı ve çoklu kamera sistemlerinden vazgeçildi. Sadece tek bir 48 MP ana lensle gelen model, fotoğraf kalitesi açısından iPhone 17 veya Pro serisinin gerisinde kaldı. Özellikle ultra geniş açı veya telefoto lensin yokluğu, fotoğrafçılıkla ilgilenen kullanıcıların memnuniyetsizliğine yol açtı. Ayrıca ülkemizde 100 bin liraya yakın bir fiyatla satılması da bu eleştirilere eklenebilir.
Performans tarafında A18 çipiyle güçlü bir yapı sunmasına rağmen, batarya ömrü günlük yoğun kullanımda yeterli bulunmadı. Testlerde video oynatma süresi 27 saat civarında kalırken, iPhone 17 Pro’nun 35 saatlik skoruyla kıyaslandığında fark açıkça görüldü. İnce gövdenin ısınmaya karşı daha savunmasız oluşu da eleştirildi. Özellikle oyun oynarken ya da yüksek parlaklıkta çekim yaparken cihazın sıcaklığı hissedilir düzeye çıkabiliyordu.
Telefon üreticileri 2026'da ince telefonu trend olarak belirleseler de yıl sonunu göremeden bu planlarını değiştirmek zorunda kaldılar. 2026'da başka hangi akımlar kapımızı çalacak, bekleyip göreceğiz.
