22 Kasım 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 19.02.2021 06:00 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:14

Yapay zeka 101

Max Tegmark’ın Yaşam 3.0 adlı kitabını ancak okuma fırsatı buluyorum. Yapay zekanın insan hayatı üzerindeki uzun dönem etkilerini konu alan kitabı meraklılarına tavsiye ederim
Yapay zeka 101
Kitap “genel yapay zeka” yani insan düzeyinde (ve hatta ilerisinde) yapay zekaya eriştiğimiz noktada evrende yaşam kavramının üçüncü fazına (3.0) geçeceğini ve buna şimdiden hazırlık yapmamız gerektiğini iddia ediyor. Peki genel yapay zeka tam olarak nedir ve oraya ne kadar yolumuz var?  Öncelikle yapay zeka nedir basitçe tanımlayalım. Geleneksel bilgisayar programlarının yapacağı işlemler bir insan tarafından önceden tanımlanır ve programın tam olarak ne yapacağını ve nasıl sonuca ulaşacağını adım adım biliriz. Yapay zeka ise makine öğrenimi adı verilen bir disipline dayanır ve bilgisayarın ham veriler üzerinden öğrenerek kendi yazılımını oluşturmasını esas alır.  Hemen bir örnek üzerinden anlatayım. Diyelim ki herhangi bir filmi inceleyip bu filmin bir korku filmi olup olmadığına karar veren bir bilgisayar programı yazmak istiyorsunuz. Geleneksel programlama yöntemleriyle bu işi bir bilgisayara yaptırmak isterseniz, işin içinden çıkamazsınız. Bir korku filmini tanımlayan ana öğeler neler? Filmde geçen diyaloglar, görüntülerdeki korku verici detaylar, bağırma çağırma efektleri, tuhaf sesler, dramatik müzikler? Bunların her birini binlerce kural ile tanımlamaya çalışıp upuzun bir program yazsak da tam anlamıyla başarıya ulaşmamız imkansız. Halbuki biz insanlar filmin ilk beş dakikasından korku filmi olup olmadığını hemen anlıyoruz çünkü hayatımız boyu fazlasıyla örneğini görmüşüz. Makine öğrenimi de işte tam bu prensibe dayalı.  Binlerce korku filmi örneğini bir makina öğrenimi modeline yükleyerek, modelin bu örnekler üzerinden kendi karar mekanizmasını inşa etmesini sağlayabiliyoruz. Kararları tam olarak hangi ögelere dayanarak verdiğini bile anlamamız zor ama yüz tane korku filmini seyrettikten sonra daha önce hiç görmediği bir filmi doğru sınıflandırabilir. Bin tane film seyredince çok daha da az hata yapmaya başlar. Aslında makina öğrenimi bir insanın doğduğu andan itibaren yaşadığı öğrenim ve algılama sürecini taklit eder ancak bunu çok daha hızlandırılmış bir şekilde yapar ve günümüz itibariyle sadece dar odaklı problemler kapsamında çalışır. Yine korku filmi örneğinden gidecek olursak bizim bir korku filmini tanımlamamız yıllar boyu seyrettiğimiz filmler sonucunda gelişirken bir yapay zeka modeline beş dakikada bin film seyrettirerek bu konuda bir uzmanlık sahibi olmasını sağlayabiliriz. Ama tek yapabildiği şey “bu film korku filmi mi, değil mi” kararını vermektir.   Yazının başında bahsettiğim “genel yapay zeka” kavramı da işte bu dar odaklı yapay zeka uygulamalarının ne zaman daha genel ve insan seviyesine erişen bir zekaya dönüşeceğini irdeler. Yani tek bir yapay zekanın kendine yeni hedefler tanımlaması ve bu hedeflerle ilgili verileri bulup kendi kendine öğrenim yapması mümkün müdür? Böyle bir dünyada bu tip bir yapay zeka ile insanlık nasıl bir etkileşim ve iletişim kurar? Bu durum ile bu yüzyıl içinde karşı karşıya kalacak mıyız?   Max Tegmark kitabında bu konu ile ilgili fikir beyan eden uzmanları dörde ayırıyor: teknoloji karşıtları, faydalı yapay zeka taraftarları, dijital optimistler ve şüpheciler. Teknoloji karşıtları, faydalı yapay zeka taraftarları ve dijital optimistler önümüzdeki 50 yıl içerisinde genel yapay zekanın ortaya çıkacağını düşünüyor. Zamanlama konusunda aynı fikirde olmakla beraber, bu gelişmenin insanlık üzerindeki etkisi konusunda ise farklı görüşlere sahipler. Şüpheciler ise bu yüzyılda genel yapay zekanın hayatımıza girmeyeceğini düşünüyorlar. Hatta dünyada yapay zeka alanında ismi en çok anılan uzmanlardan Andrew Ng net olarak bu kategoride. Yaptığı açıklamalardan birinde “Genel yapay zeka hakkında endişelenmek Mars’ta nüfus patlaması konusunda önlem almaya benziyor” demiş. Google kurucularından Larry Page ise dijital optimist olarak tanımlanıyor - yani yakın zamanda genel yapay zekanın ortaya çıkacağını ve bunun insanlık açısından çok iyi bir gelişme olduğunu savunuyor. Önümüzdeki hafta farklı kategorilerdeki uzmanların fikirlerini ve endişelerini daha derin anlatacağım. Yapay zeka alanındaki bire bir tecrübelerim benim şüpheciler kategorisine daha yakın hissetmeme sebep oldu ancak bu konudaki tüm değerlendirmeleri ve gelişmeleri devamlı incelemek gerekiyor. Her şekilde çağımızın en önemli konularından biri bu olacağı için tüm dünya vatandaşlarının konuyla ilgili bilgi ve fikir sahibi olması önemli.