23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 17.12.2021 04:50 | Son Güncelleme: 23.02.2022 21:07

Çıkışa daha var ama epey yol aldık

Covid-19 pandemisinde geldiğimiz ve gideceğimiz noktayı Prof. Esin Davutoğlu Şenol anlattı: “En dikkatli olmamız gereken evredeyiz. Sürekli risk yönetimi ile yaşamak zorundayız. İki yıl öncesine göre çok daha iyi durumdayız ama hala gidecek uzun bir yolumuz var
Çıkışa daha var ama epey yol aldık

Dünya iki yıldır Covid-19’un kurallarıyla yaşıyor. Kapanmalar, kısıtlamalar, sürü bağışıklığı, aşılar derken hayatımıza varyantlar girdi, bitecek denilen salgın tüm tahminleri altüst etti. Hala virüs hakkında bilmediğimiz çok şey var ama artık ilk günkü kadar da korkmuyoruz. Türkiye’de Covid-19 konusundaki en yetkin isimlerden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol 10 soruda içinde bulunduğumuz tabloyu değerlendirdi...     Pandemiyle ilgili 2021’ye girerken beklentiler, planlar neydi ve 2021’de bu hedeflere ulaşılabildi mi? Salgının ilk yılı olan 2020 boyunca bazı ülkeler erken alarm sistemlerini çalıştırarak, çok testleme ve iyi filyasyon yaparak, bazıları daha katı yöntemler olan uzun süreli kapanmalar ve sınır kontrolleri ile salgını kontrol altında tutmayı başardı. Bunlar bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki Asya-Pasifik ülkeleri. Enfeksiyonu değilse de hastalık eliminasyonunu, hastanelere yatış ve ölümleri kontrol etmeyi hedefleyen ve yöntemsel “baskılama” stratejileri uygulayan Almanya gibi bazı ülkelerin deneyimi de dahil tüm bu deneyim şunu anlatıyordu: Aşı bulunamaz ise her açılmada ya da kısıtlamaların her kaldırılması durumunda salgın tekrar tırmanacak, üstelik virüsün evrimi sonucu farklı “varyantlar” ile her defasında kontrolü güçleşecek ve yıllarca bu açılıp-kapanmalar ile salgın değil ama ölümler baskılanılarak zaman kazanılmaya çalışılacaktı. 2020 yılında salgını başlatan özgün suş, 2020 biterken daha bulaşıcı ve daha hastalandırıcı Alfa varyantı olmuş ve ikinci dalgaya bu varyant yol açmıştı.  Aşı bulunmadan önce, toplumsal yaşamı en önemlisi eğitimi sıklıkla kesintiye uğratan, özellikle korunması gereken yaşlı, bakıma muhtaç, bağışıklık sistemleri zaten hasta kişileri sokağa çıkmaktan hatta bakımlarını alabilmekten alıkoyan bu süreç ile ilişkili olarak tek ve geçici çözüm kapanmalar oluyordu. 2020 yılının kasım ayında aşı ile ilgili umutlu gelişmeler büyük heyecanla karşılandı. Aşılar, kendileri için konulmuş olan hedefin çok üstünde, ilk bulunan iki aşı yüzde 90’dan fazla etkili ve koşul olarak öne sürülen analizlere göre güvenliydi. Ama aşılama başladığında virüsün moleküler hareketliliği ve salgın yükü çok fazlaydı. 3-6 ay gibi kısa bir süre içinde dünya ve toplumlarda o zaman hakim olan varyant için hesaplanılan yüzde 40-60’lık aşılamanın  sağlanılması durumunda, salgın kontrol altına alınabilecekti. Ama ne aşılamada hedefe ulaşılabildi ne de salgın kontrolü sağlanabildi.