Salgının başından beri tüm dünyaya kapılarını kapatan Çin, ‘sıfır vaka’ politikasının terk edilmesiyle birlikte 8 Ocak’tan itibaren yani 1106 gün sonra yeniden açıldı. Bu süreçte virüs adeta 1.4 milyar nüfuslu koca ülke üzerinde dört koldan saldırıya geçmiş durumda. Şangay’da nüfusun yüzde 80’i Omicron’la tanıştı. Bu hafta 3.7 milyonluk günlük vaka sayısı ile Çin’in salgında ‘pik’ noktasına ulaşacağı düşünülüyor. İngiltere merkezli Airfinity’nin tahminine göre ölümlerdeki pik ise 15 gün sonra günlük 25 bin rakamı ile yaşanacak. Aralık başından beri Çin’de yarım milyondan fazla insan hayatını kaybetti.
Çin’de pandemi bununla da sona ermeyecek. Uzmanlar bu ülkede 3 Mart itibarıyla yeni ve daha büyük bir salgın dalgası bekliyor. Bu yeni dalgada 4.2 milyon günlük vaka kaydedilecek. Nisan 2023’e gelindiğinde 1.7 milyon Çinli’nin hayatını kaybettiği bir bilanço ortaya çıkmış olacak.
Çin yönetimi ‘sıfır vaka’ politikasıyla virüsü sınırları dışında tutmaya çalışırken çok büyük bir ekonomik kayıp yaşamıştı. 2022’de Çin’in yüzde 3’ten daha az büyüdüğü düşünülüyor. Oxford Research’ün araştırmasına göre 18 aylık süreçte 1 trilyon dolarlık milli gelirden feragat edildi. Çin merkezli firmaların kârlarında yüzde 9’luk azalma kaydedildi. Küresel tedarik ağı da büyük sekteye uğradı. Turizm ise tam anlamıyla çöktü. Tüm bunların yaşanacağını Pekin hiç hesaplamamıştı çünkü salgının çok daha kısa süreceğini düşünüyorlardı. Şimdi artık halk üzerinde dayanılmaz etkileri olan sıfır vaka nedeniyle protestolar artıp ekonomik faturası katlanamaz hale gelince bir anda dünyanın en sıkı salgın önlemleri sıfırlandı. Bu da tabii ki tam anlamıyla bir virüs patlamasına sebep oldu. Şimdi gelinen nokta ‘ölen ölsün kalan sağlar bizimdir’ cümlesiyle özetlenebilir. Krematoryumlar dolup taşıyor, yüz milyonlarca Çinli her geçen gün virüsle tanışıyor. The Economist’in ‘çıkış dalgası’ diyerek kapak yaptığı bu durum toplumsal bağışıklığın mart ayının ardından sağlanmasıyla Çin’in hızla ‘normale’ dönüşünü sağlayabilir. Ancak tabii ki bunun insan kaybı açısından faturası çok yüksek olacak.
Petrolde 15 dolarlık artış
Çin’in sonunda pes edip virüse yol vermesi Çinliler için bir sürü acıya sebep olacak ama dünya ekonomisi için orta vadede etkiler yaratacak. Çin ekonomisinin bir anda yüzde 10’luk büyüme rakamına yeniden ulaşabileceği düşünülüyor. Ancak dünyanın geri kalanında yükselen enflasyon ve merkez bankalarının faizleri arttırdığı bir dönemde olduğumuz düşünülürse Çin’in bu yükselişi diğer ülkelerin yeniden enflasyon ve faiz sarmalına girmesine sebep olabilir. Çin’den gelecek talebin artmasıyla birlikte emtia fiyatlarında da dramatik artışlar yaşanabilir. Bu da dünya ekonomisi için yeni bir baş ağrısı anlamına gelecek. Özellikle Çin’in günde 1 milyon varilden fazla ek petrol talebinde bulunmasının petrol fiyatlarında 15 dolarlık bir artışa neden olacağı Goldman Sachs tarafından öngörülüyor.
