Pfizer/BioNTech, Omicron’a karşı üçüncü takviye dozunun virüse saldıran nötralize edici antikorlarda, Çin'de tespit edilen orijinal virüse kıyasla 25 kat artışa yol açtığını açıkladı. Bununla birlikte, iki doz, hastalığı ağır geçirme ihtimaline karşı koruma sağlamaya devam ediyor. Pfizer başkanı ve CEO’su Albert Bourla, özellikle Omicron'u hedef alan yeni bir aşı için çalışmaya başladıklarını, varyantla mücadele için ek koruma gerekmesi durumunda Mart ayına kadar kullanıma sunulabileceğini söylüyor. Bourla "Aşımızın iki dozu hala bir ölçüde koruma sağlayabiliyor olsa da yaptığımız testler, üçüncü dozla korumanın en üst düzeye çıktığını gösteriyor" diyor. "Mümkün olduğu kadar çok insanı iki doz aşılamak ve ardından bir güçlendirici doz, virüsün yayılmasını önlemek için en iyi eylem planı.”
Birkaç hafta daha gerek
BioNTech CEO’su Uğur Şahin de, Omicron'a karşı aşının etkinliğinin tam olarak ne kadar düştüğünü belirlemek için yeterli veri olmadığını, ancak bunun birkaç hafta içinde netleşeceğini söylüyor. Şahin, “Ancak ilk çalışmalar güçlendirici doza ihtiyaç olduğunu gösteriyor” diyor. Omicron’a karşı antikorlardaki 25 kat düşüş, iki doz aşının etkinliğinin yüzde 95’lerden yüzde 60’lara düşmesi anlamına geliyor. Güney Afrika, İsveç ve Almanya'da üç ayrı çalışma, Omicron'un antikor korumasını ne ölçüde zayıflattığı konusunda farklı sonuçlar verdi. Ancak hepsi, yalnızca iki doz aşı olan kişilerin artık semptomatik enfeksiyona karşı çok daha açık hale geldiğini gösterdi. Yine de uzmanlar, bulguların aşıların ağır hastalıklara karşı sağladığı korumanın devam ettiğini vurguladı. Bağışıklık sistemi, ciddi hastalıklara karşı savunmak için sadece antikorları değil, aynı zamanda T ve B hücrelerini kullanıyor. Güney Afrika Sağlık Araştırma Enstitüsü'nden araştırmacılar, iki yıl önce Wuhan'da tespit edilen virüsün orijinal türüyle karşılaştırıldığında, virüs bloke eden antikorların Omicron'u nötralize etme kabiliyetinde 41 kat azalma buldu. T hücreleri koruyor
İsveç'teki Karolinska Institutet'teki bilim insanları ise Omicron'a karşı "son derece değişken" nötralizasyon kaybı gözlemlediklerini, bazı örneklerin ise "neredeyse hiç kayıp göstermediğini" söyledi. Imperial College London'da immünoloji profesörü Charles Bangham, "Omicron varyantının önceki enfeksiyon veya aşı tarafından oluşturulan antikorlara karşı daha az duyarlı olduğu açık. Ancak T hücreleri hastalığın ağır geçirilme ihtimaline karşı koruma sağlamaya devam edecek” dedi. Yeni varyant Delta’dan 1.3-2 kat daha bulaşıcı
İsrail’de yapılan araştırmaya göre Omicron Delta’dan 1.3 kat daha bulaşıcı. Güney Afrika’da yapılan bir başka çalışma ise yeni varyantın Delta’dan 2 kat daha bulaşıcı olduğunu ortaya koydu. Aşısızların daha ciddi semptom gösterme riski ise 2.4 kat daha fazla. Bu da bu varyantı şimdiye kadarki en bulaşıcı virüs haline getiriyor. Hastalığı geçirmiş olmak Omicron’a karşı korumuyor
Güney Afrikalı bilim insanları, Omicron ile enfekte olan kişilerin verilerini incelediklerinde daha önce Covid’e yakalanmış kişilerin bu virüsle bir kez daha enfekte olma riskinin Delta’ya göre daha yüksek olduğunu tespit etti. Bu da önceki hastalıktan elde edilen antikorların, Omicron’a karşı yeterli koruma sağlamadığı anlamına geliyor. Yine de aşılı olmak ya da hastalığı geçirmiş olmak hastalığı ağır geçirmeye ya da ölüme karşı korumaya devam ediyor. O sabah hapşırmaları sizi koruyor
İngiltere’de 34 bilim insanı tarafından 16 bin kişi arasında yapılan bir araştırma, saman nezlesi ya da bahar alerjisi olarak bilinen hastalığı olan insanların Covid kapma riskinin daha düşük olduğunu ortaya koydu. Sürpriz olarak nitelendirilen bir diğer sonuç ise saman nezlesi ve egzama gibi rahatsızlıkları olan kişilerin korona kapma riskinin yüzde 23 az olduğu görülürken astım için bu oranın yüzde 38 olarak ölçülmesi oldu.
mRNA aşıları nasıl ‘update’ edilecek?
Washington Üniversitesi’nden mikrobiyoloji profesörü Deborah Fuller, Biontech/Pfizer ve Moderna gibi mRNA aşılarının Omicron’a karşı neden ve nasıl güncelleneceğini The Conversation’a anlattı. 1. Neden aşıları değiştirmek gerekiyor? Çok basit. Virüs eğer çok sayıda mutasyona uğrarsa orjinal aşı sayesinde oluşan antikorlar bu yeni virüse karşı etkinliğini yitirebilir. Koronavirüs, hücrelere spike proteini üzerinden bağlanıyor. Aşılar da bu proteini hedef alarak virüsü uzak tutuyor. Omicron’un spike proteininde ise 32 farklı mutasyon var. Yani elimizdeki aşılar Omicron’u ‘tanımayabilir’. 2. Yeni aşının nesi farklı olacak? Güncellenen mRNA aşıları bu kez Omicron’un spike proteinini hedef alacak şekilde üretilecek. Daha önce iki doz aşı olmuş kişiler, bu yeni aşıdan 1 doz olmaları durumunda ortalıkta dolaşan tüm varyantlara karşı koruma altında olacak. Aşısızların ise hem Delta’ya hem de Omicron’a karşı korumalı olabilmesi için eski ve yeni aşıdan toplam 2-3 doz olması gerekecek. 3. ‘Güncelleme’ nasıl yapılıyor? Bir mRNA aşısını güncellemek için yeni varyantın spike proteinin genetik kodu en kritik bilgi. Bu genetik kod elde olduktan sonra aşıyı güncellemek sadece 3 günlük bir iş. 4. Peki ne kadar sürede üretilecek? Yeni aşıyı bilgisayar ekranında tasarlamak birkaç dakika, laboratuvar ortamında hazırlamak 3 gün, test aşamasına yetecek kadar aşı üretmek 1 hafta, laboratuvar testlerinin sonuçlarını almak ise 6 hafta sürecek. Yani 52 günde aşıyı seri üretime ve insanlar üzerindeki FAZ testlerine hazır hale getirmek mümkün oluyor. Faz 1-2-3 testlerinin sonuçlarının alınması da dahil edildiğinde toplam süre 100 güne çıkıyor. 5. Yeni aşının da tüm güvenlik aşamalarını geçmesi mi gerekecek? Daha önce buna benzer bir durum yaşanmadığı için bu sorunun yanıtı net değil. Aşıların güvenlik onayı alabilmesi için Faz testlerinin daha hızlı incelenmesine izin verilebilir.