29 Mart 2024, Cuma
Haber Giriş: 13.08.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:16

İklim mi aşı karşıtları mı hangisi daha tehlikeli?

New York Times gazetesinin en etkili kalemlerinden Paul Krugman, aşı karşıtlarını ve koronavirüsün sahte bir proje olduğuna inananları küresel ısınmanın varlığını inkar edenlere benzeterek çarpıcı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazıdan satır başları...
İklim mi aşı karşıtları mı hangisi daha tehlikeli?

ABD’deki sağcılar koronavirüsten önce iklim değişikliğini inkar ederlerdi. Ama karakteristik özellikleri hep aynıydı: Gerçekleri kabul etmeme, bilim insanlarının büyük bir küresel komplonun parçası olduğu suçlaması, krizin varlığını inkar... Tüm bunlar iklim krizinin gölgede kalmasına sebep oluyordu.  Şimdi özellikle aşı karşıtlığı başta olmak üzere Covid-19’a Cumhuriyetçiler’in verdiği tepkiler sonucunda onların Amerikan siyasetinin paranoyak ve mantık dışı parçaları olduğunu bir kez daha görüyoruz. Ve bu durum sandığımızdan çok çok daha kötü...

Yok edici mantıksızlık

Küresel ısınmayı inkar etmekle, salgını inkar etmek arasında benzerlikler olduğu gibi önemli farklar da var. Pandemi, yok edici bir mantıksızlığın kapılarını araladı. İklim değişikliğini kabul etmemek entelektüel bir sorumsuzluk ve ahlaki olarak savunulamaz bir durumken yine de bir şekilde buna hak verebiliyorduk. Ne de olsa serbest piyasa, hiçbir zaman serbest piyasanın kendi kendine çözemeyeceği bir sorunu kabullenmezdi. 

Nasıl siyasi mesele haline geldi?

Ama Covid-19 başka... Hastanelere yatışlarda 7 kat artış varken, kısıtlamalar nedeniyle zor durumdaki tüm şirketlerin yöneticileri aşılamanın bir an önce hızlanması gerektiği uyarısını yaparken, kamunun bu verem gibi yayılan hastalığa dur demek için önlemler alması gerektiğini en özgürlükçü isimler bile söylerken, nasıl oldu da küçük bir riskle inanılmaz bir fayda sağlayan aşılar siyasi mesele haline geldi?

Agresif bir akılsızlık

Bu nasıl oldu? Size hikayeyi bir de şöyle anlatayım. Baharda aşılama hızının yüksek olması ülkemiz için iyi haberdi ama aynı zamanda yeni Başkan Biden için de başarı öyküsüydü. Durum böyle olunca etkili Cumhuriyetçiler, aşılama programının önüne engeller çıkarmaya başladı. Bu öyle bir hal aldı ki, insanların kollarına aşı vurulmasını engellemek için yapılacak her şey adeta Cumhuriyetçiler için partiye sadakat testi gibi görülmeye başlandı.  Ama bunun sonuçlarını bu kadar hızlı göreceklerini hesap etmediler. Cumhuriyetçiler’in kontrolündeki Florida’da hastanelerin doluluk oranı Demokratlar’ın kontrolündeki New York’tan 9 kat daha fazla. Cumhuriyetçiler’in bir diğer kalesi Teksas’ta artık boş yatak bulmak çok zor.  Şimdi bu yoldan geri de dönemiyorlar. Covid konusunda yaptıkları ölümcül hataları itiraf ederlerse bu kez siyasi kariyerlerinin biteceğinin farkındalar. İşte tam da bu yüzden Covid-19 inkarı iklim değişikliği inkarından çok daha kötü. Küresel firmalara iki yüzlü hizmetten agresif bir akılsızlığa sürüklendik. ‘Sağ’ın düşüşü sürüyor ve dibi göremiyoruz.