28 Mart 2024, Perşembe
Haber Giriş: 01.10.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:17

Kıyamet günü varyantı mümkün mü?

Dünyanın en çok satan haftalık haber dergilerinden Newsweek aşılara ve antivirallere dayanıklı bir Covid-19 varyantı ihtimalini masaya yatırdı. Uzmanlara göre Delta son korkutucu varyant olmayacak ama halefinin ‘kıyamet koparacak’ bir varyant olma ihtimali ‘kısa vadede’ zayıf
Kıyamet günü varyantı mümkün mü?

ABD’de 1933 yılında kurulan, şimdi ise dünya genelinde 100 milyonluk bir okuyucu kitlesine ulaşan Newsweek dergisinin tartışmalı kapak konusu bilim dünyasını ikiye böldü. Çoğu bilim insanlarının salgının başından beri koronavirüsü hafife aldığını yazan dergi, “Önce bize virüsün mutasyona uğramasının çok bir değişiklik yaratmayacağını söylediler. Sonra İngiltere’de bulaşıcılığı yüksek Alfa varyantı Avrupa’yı kasıp kavurdu. Ardından Güney Afrika’dan çıkan Beta ile virüs genç insanları daha şiddetli hasta yapmaya başladı, Brezilya kaynaklı Gamma varyantı ise daha önce hastalığı geçiren kişileri yeniden hasta etti. Son olarak Delta bütün iyimser tahminleri yok etti” diyerek dünyanın yeni ve daha tehlikeli varyantlara hazırlıklı olması gerektiğini yazdı.  Dünya Sağlık Örgütü halen Delta’dan daha tehlikeli olma potansiyeline sahip yeni varyantları izleme altına almış durumda. Bunlar arasında şimdiden birçok ülkeye yayılmış olan Eta, Hindistan’da ortaya çıkan Kappa, New York’ta tespit edilen Iota, Peru’da ilk kez görüldükten sonra tam aşılı kişileri de enfekte etmekte çok başarılı olduğu anlaşılan ve farklı ülkelere yayılan Lambda varyantları var. Peki Delta’dan sonraki tehlikeli varyant bizi nasıl etkileyecek? Örneğin akciğerlerin yanı sıra beyin, kalp ve diğer organlar da hedefinde olacak mı? HIV gibi iyileştiğini sanan kişileri ileriki zamanlarda hasta edecek mi? Aşıları tamamen etkisiz bırakıp orman yangını gibi yayılacak bir yeni virüs mü olacak?

Bir insanda 10 milyar virüs var

Tüm bunların gerçek olma olasılığı düşük ama yok değil. Massachussetts Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Sharone Green, “Tüm koronavirüsler değişim geçirir, ancak biz mutasyonların bulaşı artıracak ve hatta bağışıklığı aşacak kadar büyük olabileceğini düşünmemiştik” dedi.  Covid-19’a yakalanan bir kişi bünyesinde virüsün 10 milyar kopyasını taşıyor. Milyonlarca insanın her gün virüsü kaptığı düşünüldüğünde, bu durum günde milyarlarca mutasyon ihtimali anlamına geliyor. Peki bu mutasyonlara ne oluyor? Aslında yanıt ‘hiçbir şey...’ Çünkü neredeyse mutasyonların tamamı virüsü değiştirmekte önemli bir etkiye sahip olmuyor. Ancak her katrilyon mutasyonda bir, Delta gibi bir varyantın ortaya çıkma ihtimali var. Yani “kıyamet günü virüsü” olarak nitelendirilebilecek bir yeni mutasyonun bu yıl içerisinde ortaya çıkma ihtimali matematiksel olarak oldukça düşük. Buna karşılık salgın sürdükçe, milyonlarca kişi virüsün milyarlarca kopyasını taşımaya devam ettikçe tüm bahisler açık. Delta nedeniyle birçok insan, özellikle de aşısızlar şu anda adeta mutasyon laboratuvarı gibi. Bu da önümüzdeki aylarda yeni varyantların ortaya çıkma ortamını sürekli hazırda tutuyor. Cedars-Sinai Tıp Merkezi’nden Eric Vail’e göre “Delta’nın son tehlikeli varyant olduğunu söylemek çok zor”. 

Daha tehlikeli bir varyant nasıl olabilir?

Delta, İngiltere’de ortaya çıkan ve bulaştırıcılığı yüksek olan Alfa’dan bile 5 kat daha bulaştırıcı. Ancak uzmanlar aşısızlar ve hastalığı daha önce geçirmemiş olanlar arasında çok daha hızlı bir şekilde yayılacak bir virüsün ortaya çıkma ihtimalini göz ardı etmiyor.  Delta’dan bile daha hızlı yayılan bir virüs, Delta’yı bastırıp dünyadaki hakim varyant olacaktır. Bu tek bir kişinin bile yüzlerce başka insana hastalığı bulaştırması anlamına gelebilir. Delta aşılı insanlara da diğer varyantlardan daha çok bulaştığı için Delta’dan sonraki olası bir yeni mutantın aşıların koruyucu etkisini daha da azaltma ihtimali var. Ancak aşılama arttıkça virüsün, aşılı insanlara bulaşma şansı da azalıyor. Bu da aşılı bir bünyede virüsün daha tehlikeli bir mutanta dönüşme riskini azaltıyor. Virüsün ana dolaşım kanalı şu an aşısız kişiler ve aşısız bir vücutta Delta’nın aşının etkisini ortadan kaldıracak bir forma dönüşme ihtimali çok çok daha az.  Hadi diyelim ki çok daha öldürücü bir varyant ortaya çıktı. Bu da yeni virüsün hızlı yayılmasını engelleyecek bir faktör olacaktır. Çünkü enfekte olan kişinin durumu hızlı bir şekilde ağırlaşacak ve virüsü yaymak için ayakta ve dolaşır halde olamayacaktır.  Bilim insanlarına göre asıl “kıyamet günü varyantı” insanlara uzun bir süre kendilerini iyi hissettirip ardından aynı HIV gibi ilerleyen aylar/yıllarda ölümcül etkisini gösterebilen bir virüs olur. Ancak şimdilik bunu HIV gibi yapabilen başka bir virüs yok ve Covid’in de bu yola gireceğine dair bir işarete rastlanmadı.

Stanford o soruya yanıt aradı

Stanford Üniversitesi Newsweek dergisinin korku yaratan kapağını, enfeksiyon hastalıkları uzmanlarından oluşan bir panelde değerlendirdi. İşte görüşler: Dr. Arjun Rustagi: Kıyamet günü senaryosunun gerçek olması çok zayıf bir ihtimal. Dr. Catherina Blish: Virüsün çok büyük bir genomu var. Oyun alanı çok geniş. Nereye varacağı konusunda tahminde bulunmak çok zor. 2 yıl içinde yaptığımız tahminlerde virüsün bizi nasıl yanılttığını unutmayın. Dr. Warner Greene: Tarihte görülen en bulaşıcı solunum yolu virüsü ile karşı karşıyayız. Kimse Delta’nın halefinin daha da bulaşıcı olup olmayacağı konusundaki soruya net bir yanıt veremez. 

Korkulan varyant R.1 mi?

Japonya’da ortaya çıkan ve ABD’de 47 eyalette görülen R.1 varyantı bilim insanlarının son endişesi oldu. Şimdilik sadece 2 bin dolayında kişide tespit edilmiş olmasına rağmen bu yeni virüsün hem Delta’dan daha bulaşıcı, hem de antikorlardan sıyrılmak konusunda daha önceki mutantlara göre daha başarılı olduğu iddia ediliyor. R.1 henüz küresel anlamda bir kaygıya yol açmadığı için Dünya Sağlık Örgütü bu varyanta henüz bir isim vermiş değil.