Günümüzün en çok tercih edilen giyim ürünlerinden biri şüphesiz blue jeans. Peki gencinden yaşlısına herkesin giyebildiği bu ürün, nasıl oldu da hayatımıza girdi? Amerikan PBS kanalında gösterilen "Riveted: The History of Jeans" isimli belgeselde, geçmişe giderek blue jeans'in hayatımıza girişini anlatılıyor. Belgeselin senarist ve yönetmenleri Anna Lee Strachan ile Michael Bicks, blue jeans'i ilk kez kölelerin giydiğini söylüyor. Strachan ve Bicks, ABD iç savaşından önce güneyde blue jeans'in "zenci kumaşı" diye adlandırıldığını da ekliyor. Belgesel, siyahi kölelerin ağır çalışma şartlarına dayanmak için pamuklu kumaşa kıyasla daha sağlam olduğundan blue jeans'i giymeyi tercih ettiklerini anlatıyor. Belgeselin yayınlandığı kanalın baş yapımcısı Cameo George da yaptığı açıklamada, "Blue jeans, Amerika'nın karmaşık hikayesini incelemek için mükemmel" diyor: "Irk, cinsiyet, sınıf ve kültür tartışmaları için benzersiz bir katkı sağlıyor".
Kriz işleri değiştiriyor
1930'lara kadar zengin beyazlar blue jeans giymeyi tercih etmedi. Ancak bu gidişat, ABD'nin ekonomik krizle boğuştuğu bir dönemde değişiyor. Çiftçiler şehirlilere "kırsal tatil" kendi çiftliklerinin kapısını açıyor, buraya gidenlerse evlerine döndüklerinde oradan aldıkları blue jeans'leri "hediyelik eşya" yapıyorlar. 1950'lere gelindiğinde kanun kaçaklarına da blue jeans giydirilmeye başlandı. Marlon Brando da "Kanlı Hücum" filminde bu kıyafeti giydi. Üreticiler bu nedenlerle gözden düşen blue jeans'i tekrar moda yapmak için kolları sıvadı, reklam kampanyaları başlattı. Hatta dönemin ABD first lady'si Jacqueline Kennedy dahi blue jeans giydi ve blue jeans böylece kadınlar için de bir tercih oldu. Türkiye'de neden "kot" deniyor?
Bu sorunun cevabı, Türkiye'de ilk defa blue jeans üreten kişinin soyadının Kot olması. Muhteşem Kot, 1940 yılında Fransa'ya yaptığı bir gezide blue jeans'ı keşfeder ve Türkiye'de üretmeye karar verir. Özellikle köylüler ve işçiler tarafından rağbet görür, 1960 yılında KOT adını markalaştırır. Ancak 1980'li yıllarda bu başarı hikayesi sekteye uğrar. Turgut Özal döneminde serbest piyasa ekonomisine geçilir, kapılar açılır ve yabancı markaların yerli piyasaya girmeye başlar. KOT o günlere dek en fazla satan marka iken, artık pabucu dama kaldırılmıştır. Satışları düşen firma 1992 yılında üretimlerini sona erdirir.