ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Salı günü katıldığı bir radyo programında, Dışişleri Bakanlığı’nın Müslüman Kardeşler’i terör örgütü olarak ilan etme sürecinde olduğunu açıkladı.
Radyocu Sid Rosenberg’in, “Müslüman Kardeşler ve CAIR’ı ( Amerikan İslam İlişkileri Konseyi) neden terör örgütü olarak ilan etmiyorsunuz?” sorusuna Rubio, “Bunların hepsi çalışılıyor. Elbette Müslüman Kardeşler’in farklı şubeleri var, her birini ayrı ayrı ilan etmek gerekecek” yanıtını verdi.
Rosenberg ayrıca New York Belediye Başkanı Mamdani'nin Müslüman Kardeşleri desteklediğini belirtti.
Rubio, Müslüman Kardeşler’e yönelik hamlenin yapılmasının hukuksal olarak kolay olmadığını şu sözlerle aktardı:
'Bu tür kararlar mahkemelerde tartışmaya açılacak. Her örgüt, ‘Ben terörist değilim, bu örgüt terör örgütü değil’ diyebilir. Mahkemeye giderken yaptığınız çalışmaları matematik problemi gibi göstermelisiniz'
Rubio sözlerini şöyle sürdürdü:
'Süreçte her şeyi belgeleyip gerekçelendirmeniz gerekiyor. Bir şeyin ne olduğunu biliyor olabilirsiniz ama yine de süreçten geçmek zorundasınız ki biri geri dönüp dava açtığında hazırlıklı olun.
Gördüğünüz gibi artık hiç kimse mahkemeye gitmekten çekinmiyor. Biz her türden yüzlerce davayla uğraşıyoruz. Tek ihtiyacınız olan bir federal hakim. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.
Ama az önce bahsettiğiniz tüm konuları işleme aldık. Terör destekçilerini ya da belki kendileri terörist olan grupları belirlemek için sürekli inceleme yapıyoruz. Uzun zamandır bunu yapmamıştık, bu yüzden çok fazla telafi etmemiz gereken konu var. Sizin de bahsettiğiniz birkaç isim, özellikle Müslüman Kardeşler, ciddi endişe kaynağı'
Filistin'in Avrupa tarafından tanınmaya başlamasına yanıt
Dışişleri Bakanı, ABD'nin İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Gazze Şehri’nde askeri kontrol alma kararına doğrudan destek verip vermediğini açıklamaktan kaçındı, ancak Hamas’ın “ortadan kaldırılması” gerektiğini de ifade etti.
Açıklamalarının devamında Avustralya, Kanada, Birleşik Krallık ve Fransa’nın Filistin'i tanıma kararlarına yönelik adımları “sözde” olarak nitelendiren Rubio, “Bu sembolik bir adım ve esas olarak kendi iç politikaları için yapılıyor. Bu bölgenin geleceği Birleşmiş Milletler kararıyla ya da herhangi bir ülkenin liderinin açıklamasıyla belirlenmeyecek. Karar sahada verilecek,” değerlendirmesinde bulundu.
Rubio ayrıca, ABD'nin bölgedeki en önemli kriterinin İsrail'in güveliğini olduğunu söyledi.
Kaynak: Gazete Oksijen