Hindistan, hem ekonomik hem de stratejik nedenlerle ABD Başkanı Donald Trump’la bir ticaret anlaşmasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Washington Post'un haberine göre çok daha küçük bir ekonomiye sahip olan rakibi Pakistan’ın anlaşmayı önce imzalaması, Yeni Delhi’nin bu süreci ne kadar kötü yönettiğini gözler önüne serdi.
Trump yönetimiyle ticaret müzakerelerine ilk başlayan ülkelerden biri Hindistan’dı. Ancak defalarca sonuca yaklaşılmış olmasına rağmen anlaşma bir türlü sağlanamadı. Son haftalarda durum daha da kötüleşti.
Trump önce Hindistan ürünlerine yüzde 25 gümrük vergisi getirdi, ardından da Rusya’dan petrol alımına son verilmemesi halinde “çok daha yüksek” tarifeler uygulanacağını duyurdu.
Bu çıkmazdan kurtulmanın yolu ise ekonomik değil, siyasi ve kişisel engelleri aşmaktan geçiyor.
Trump'ın bu tarifeleri, Hindistan’ın mücevher, tekstil, hazır giyim ve petrol rafinerisi gibi ihracata bağımlı sektörlerini doğrudan etkileyecek.
Ülkenin ihracatının bel kemiğini oluşturan ilaç sektörü de risk altında. Yeni vergiler, Hindistan’ın GSYH büyümesinden 0,3 puan silebilir. Dahası, bu gelişmeler, Hindistan’ı Vietnam, Pakistan ve Bangladeş gibi bölgesel rakiplerinin gerisine itebilir.
Siyasi kırgınlık
Trump’ın Hindistan Başbakanı Narendra Modi’ye yönelik hayal kırıklığı uzun zamandır biliniyor. Özellikle Mayıs ayında Hindistan ve Pakistan arasında sağlanan ateşkesi Trump'ın kendi başarısı olarak lanse etmesi, ancak Modi’nin bunu kamuoyu önünde kabul etmemesi ilişkileri germişti. Trump, bu “nankörlüğü” unutmadı.
Üstelik Hindistan’ın Rusya’dan petrol almaya devam etmesi de Washington’ı daha da kızdırdı. Pakistan ise Trump’a Nobel Barış Ödülü adaylığı teklif ederek diplomatik jestlerde bulundu.
Carnegie Endowment’tan Milan Vaishnav’a göre, “Trump, Hindistan’ın kamuoyu önünde ateşkeste oynadığı rolü kabul etmemesini unutamıyor.”
Trump’ın gönlünü almak için Hindistan’ın sembolik bir “zaferi” ona teslim etmesi gerekiyor. Ancak Modi, iç siyasette çok dikkatli adım atmak zorunda. Rus petrolünü kesmesi ekonomik açıdan mümkün olsa da, Trump’ı öven bir açıklama yapmak Hindistan’da siyasi intihar olabilir.
Ana muhalefet lideri Rahul Gandhi’nin “Trump dedi, Narendra surrender (teslim oldu)” ifadesi de bunun işaretini veriyor. Modi, hem Trump’ı memnun edecek hem de iç politikada sarsılmayacak bir formül bulmak zorunda.
Anlaşma masasında ne vardı?
Taraflar 2030 yılına kadar ikili ticaret hacmini 190 milyar dolardan 500 milyar dolara çıkarmak konusunda prensipte anlaştı. Hindistan, ABD mallarına uygulanan gümrük vergilerini düşürme sözü verirken, ABD de Hindistan mallarına yüzde 15’lik bir tarife önermişti. Bu oran Vietnam’ın yüzde 20’si ve Pakistan’ın yüzde 19’una göre rekabetçi bir seviye.
Ancak Trump’ın en büyük ısrarı, Hindistan’ın tarım sektörünü ABD’ye açması yönünde. Bu ise Modi için en hassas başlık.
Hindistan’da iş gücünün yüzde 44’ü tarıma dayanıyor ve 2020-2021 yıllarında yaşanan büyük çiftçi protestoları hala hafızalarda. Uzmanlara göre Modi, Ekim ayında yapılacak Bihar eyaleti seçimleri sonrasına kadar bu alanda taviz vermemek için direnecek.
Buna karşın Hindistan’ın elinde başka taviz seçenekleri de var:
- ABD ilaçlarına uygulanan yüzde 10’luk gümrük vergisi düşürülebilir ya da tamamen kaldırılabilir.
- ABD’den doğalgaz ve savunma ekipmanı ithalatı artırılabilir.
- ABD sıvılaştırılmış doğalgazına (LNG) uygulanan yüzde 2,5’lik ithalat vergisi kaldırılabilir.
- Savunma alanında ise, Hindistan geçtiğimiz aylarda Javelin tanksavar füzeleri, Stryker zırhlı araçları ve P-8I deniz devriye uçakları alacağını duyurmuştu. Bu planların hızlandırılması ve yeni alımlar taahhüt edilmesi, Trump’ı memnun edebilir.
Zor ama imkansız değil
Trump’ın sürekli değişen talepleriyle başa çıkmak Modi için kolay değil. Ancak Hindistan Başbakanı, yıllardır seçmenlerine “küresel güçlerle sadece ben baş edebilirim” mesajı veriyor. Şimdi bunu kanıtlama zamanı.
Kaynak: Gazete Oksijen