![](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/09/Screenshot-2021-09-30-at-16.59.50.jpg)
150 medya kuruluşu kapandı
Bunu bir de başka bir devlet dairesinde röportaj beklerken tanıştığım, Bahar adını vereceğimiz 23 yaşındaki Afgan gazeteciye sormak gerektiğini düşünüyorum. Bahar, doğal olarak, “Olsa bile nereden duyabilirsin ki? Patronları bakanlığa çağırıyorlar. Bir sürü gazeteci ülkeyi terk etti bile,” diyor. Bahar, kendi cüretini, babasının cesaretlendirmesinden alıyor. Taliban yönetimiyle beraber ülke çapında yaklaşık 150 medya kuruluşunun yayın hayatına son verdiğini aktaran gazeteci, kendisinin de artık ekranda görünmek istemediğini nezaketle anlatıyor. Taliban geldiğinden bu yana bir kadın gazeteci olarak yaşadıklarını, “İçimdeki acıyı anlatamam; nefesim daralıyor gibi hissediyorum” diye tarif ediyor. “Öldürülen insanları haber yapmaya kimse cesaret bile edemez artık” diye ekliyor. Bahar, dışarıda yürüyebilse de özünde bir tutuklu gibi hissettiğini paylaşıyor. “Kabil Üniversitesi rektörü biz yalnızca kadın olduğumuz için devlet düşmanı olarak görüyor ve bizimle konuşmuyor, üstelik kendisi gazetecilik bölümü mezunu” diyor genç gazeteci. Şehrin en düzgün yerlerinden birindeki bir yetimhanenin, ancak maaş alamayan öğretmenlerin özverisi sayesinde işlemeye devam edebildiğini öğreniyorum. Yetimhane müdiresi Seyidde Mücededdi, eskiden gelen yardımların hiçbirini alamadıklarını, bunu çocuklara yansıtmadan ne kadar devam edebileceklerini bilmediğini bakışlarını eğerek ifade ediyor. Çocuklar, sınıfta parmak kaldırıp derslerini can kulağıyla dinlemeye çalışırlarken, öğretmenlerin aklında bin türlü soru işareti var.![Berber Selim Durrani saç kesimlerinin sıkıcı hale gelmesinden şikayetçi.](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/10/rop-Kabilde-bir-berber-Pencsirli-musteri-Talibanin-ozgurlukle-bagdasmadigini-anlatiyor.jpg)
Berberin sıkıntısı
Ekonomik sıkıntılar, ABD’nin Afganistan’daki en büyük üssünün bulunduğu Baghram ilçesinin de yer aldığı Pervan ilinden yıllar önce Kabil’e çalışmaya gelen 29 yaşındaki Selim Durrani’yi de es geçmemiş. Üç yıldır açık olan berber dükkanında, Gani döneminde maaşlarını alabilen memurların, henüz şehri terk etmemiş diplomatların geldiklerini; günlük müşteri sayısının 35-40’tan 10-15’e indiğini anlatıyor. Durrani’nin yaşadığı sıkıntı, yalnızca ekonomik değil. “Eskiden şekil yapardık. Heyecan yaratan, dikkat çeken saçlar… Artık hiçbiri yok” diyor genç esnaf. “Her stili isteyen oluyor aslında ama çevreden, dışarıdaki baskıdan dolayı yaptırmıyorlar. Onları böyle görünce içim içimi yiyor.” Taliban’ın saç sakal konusunda henüz bir resmi yönetmelik yayınlamadığını aktaran Durrani, 20 yıl önceki Taliban’ın baskılarını henüz kimsenin aklından silemediğini anımsatıyor. “Devlet henüz kurulmadı ancak Kadın Bakanlığı, Ahlak Bakanlığı oldu. Zamanla bunun sebebini anlayacağız. Şimdiden nefesim daralmaya başladı. Bilmiyorum, birkaç seneye ne yapacağım. Burası başkent; sağda solda dükkanlar var ama kimsede para yok, kalmadı” diyor. Ayakkabı boyacılığı yapan 35 yaşındaki Halilu Rahman, dışarıdan duyduğu konuşmamıza dahil olmak için bekliyor ve birden söze şöyle giriyor: “Gani döneminde günde iki üç bin Afgani kazanırdım. Şimdi cebimde 400 Afgani var, yedi kişiyiz. Yağ mı alayım, su mu, ekmek mi? Şuradaki bir arkadaş 100 Afgani veriyor her gün bana. Vermese çocuklarım iyice aç kalacak.”![Kabil emniyet yetkilileri, röportaj sırasında bana sırtlarını döndü.](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/10/rop-roportajin-boylesi.jpg)
![Kabil’de uğradığımız bir yetimhane.](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/10/rop-Kabildeki-bir-yetimhanede-egitim-tum-gucluklere-ragmen-devam-ediyor.jpg)
![Azim’in bana hediye ettiği Atatürk portresini güvenlik amacıyla Türk Büyükelçiliği’ne emanet ettim.](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/10/WhatsApp-Image-2021-09-30-at-17.47.34.jpeg)
Gizli atölyede Atatürk portresi yapan cesur ressam
Kabilli ressam Nazir Ahmet Azim 40 yaşında. Kabil Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu. En sevdiği resim akımı, realizm. “Babam da resim yapardı, ondan etkilenip resim okudum” diyor. “Realizm, Afgan halkının en beğendiği resim türüdür çünkü ekpresyonizm, sürrealizm gibi akımlarla bağlantı kurabilmek için sağlam bir sanat eğitiminden geçmiş olmak gerekir.” Taliban yönetimi altında sanat çalışmalarının sonlanacağını pekala biliyor. “İnsanların, hayvanların yüzlerini şekil vererek yansıtmak yasak onların anlayışında. Yalnızca heykelde değil. Öğrenciler eskiden insan resmi, hayvan resmi yapıyorlardı. Şimdi de yapıyorlar ama gizli gizli” diyor. Azim ve 39 yaşındaki meslektaşı Muhammed Naim, kapıda nöbet tutarak kız öğrencilerin haftada birkaç gün gelip resim çalışmalarına güvenli bir ortamda, Taliban’ın deyişiyle kadın erkek bir arada devam etmelerine olanak tanıyorlar. Önceki Taliban döneminde Bamyan’daki dev Buda heykellerini patlatmalarını akıllarından çıkaramayan sanatçılar, şu anda müzelerin, milli arşivlerin ve sanat galerinin kapalı olduğunu buruklukla aktarıyorlar. Kilitli bir dolaptan çıkarttıkları kabartmalı tablolar, burkalı kadının depresyonunu anlatan bir çalışma, kadın suretinin ağzının dikildiği bir kolaj ve akbabanın ağzından sallanan kurukafalar ile Afganistan’ı işgal eden ülkelere gönderme yapan resim, Azim’e göre zamanın ruhunu yansıtan, dürüst eserler. “Gani döneminde Taliban’ın kadınlara ettiği zulmün resimlerini şehrin sokaklarına, duvarlarına çizmiştik. Şimdi bunların hepsinin üzerlerini kapattılar” diyor Azim. “Afganistan’ın renkli olmasını önemsiyorum çünkü insanların mutlu olmalarını, renkleri görünce ilham almalarını dilerdim.”![Ressam Khamoush kendi eserine belki de son kez bakıyor.](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/10/rop-Meetra-Khamoush-kendi-cizdigi-resimle-Taliban-uzerini-boyamadan-once-buyuk-ihtimalle-son-kez.jpg)
![Terzi Amiri “Taliban kara çarşafın bizim kültürümüz olduğunu söylüyor” diyor.](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/10/rop-Afganistanin-gelecegi-hakkinda-ne-hissettigini-sordugumda-kulturel-kiyafetler-diken-terzinin-cevabi-bu-kare-oluyor.jpg)
Gri Kabil’e renk veren terzi Amiri
Yol kenarına kurulu ve şehre bugünlerde en çok hayat veren kent öğelerinden sebze, meyve pazarlarından birisini geçip eski bir binanın ikinci katındaki bir terzi dükkanına çıkarken, ortalık gittikçe tenhalaşıyor, sesler azalıyor. Rengarenk vitrinli, belki on metrekare kadar büyüklükte bir kıyafet mağazasında, Gül Amis Amiri ve fotomodel olan 20’li yaşlardaki kızı, mesai saatlerini bugün de sıkılarak geçiriyorlar. Amiri, memleketi olan Bamyan’dan güvenlik meselelerinden dolayı Baghlan iline göç ettiğini; önceki Taliban döneminde Taliban’ın Baghlan’ı almasıyla yürüyerek Bamyan’a geri geldiklerini anlatıyor. “Dağları aşarak gittik ama gidince gördük ki orada yiyecek içecek yok, iş yok; Kabil’e geldik. İş bulamadık, Pakistan’a gidip beş sene kaldık. İnan ki çalışmaktan kemiklerim sızlıyordu. Çocukların hepsi küçüktü, okul masrafları vardı” diye anlatıyor.” Hamid Karzai Cumhurbaşkanı olunca “Ne de olsa kendi toprağımız” diyerek Kabil’e dönmüşler Elli yaşındaki Bamyanlı terzi, önceleri aile ekonomisine destek olmak için başladığı mesleğinde 25 yılı devirmiş. Gani hükümeti döneminde İsviçreli iş insanları buradayken kendisini temizlik işleri için istihdam etmişse de Amiri, bir yandan terzilik yapmaya hep devam etmiş. Hiç satış yapmadım “Taliban’dan önce de çok satış yapamıyorduk gerçi çünkü diğer illerde savaş vardı ama Taliban geldiğinden beri neredeyse hiç satış yapmadım. Dükkânın kirasını nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum. Taliban geldiğinden beri, evet, aslında hiç satış yapmadım” diyen Amiri dükkanını bu gidişle en fazla iki ay daha açık tutabileceğini söylüyor. Raflardan sarkan kaftanlar, aynalı paltolar, rengarenk süet elbiseler; askıya asılı Peştun şalvarları, Pervan pantolonları ve tezgâhın üzerinde birbirine girmiş payetli şallar ve işlemeli kemerler, Amiri’ye göre, Afganistan’ın kültürünün mikrokozmik bir yansıması. Ancak, böylesine renkli bir arka plana rağmen, Afganistan’ın geleceği hakkında ne hissettiğine cevaben, gözleri doluyor. “Bu kara çarşaflar Afgan kültürü değil ama Taliban bunun bizim kültürümüz olduğunu söylüyor, bunları giymemizi istiyor” diyor tedirginlikle. Konuşmamızın ertesi sabahı Amiri’nin telefonu ve parasının olduğu çantasının çalındığını öğrensek de tüm bu zorlukların ve buhranın ortasında, kuru Kabil’e renk katanlardan biri olarak işini sürdürdüğünü biliyoruz.![Taliban sözcü vekili Samangani, kadınların okula ve işe gitmesini onları erkeklerden korumak için istemediklerini söylüyor. Başkent Kabil’de gündelik yaşama belirsizlikler hakim.](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/10/Kabil-havadan.jpg)
Güncellenmiş, ‘gözü korkutmayan’ şeriat
Sözcü vekili Samangani’nin Oksijen’e anlattıkları, Taliban’ın yardım beklediği dünyayı ikna etme çabalarını yansıtıyor. Kabil’deki Enformasyon ve Kültür Bakanlığı binasının duvarlarında asılı duran yağlı boya pastoral tablolar, üzerlerindeki mühimmat ve taşıdıkları AK-47 tüfekler sebebiyle paldır küldür yürümeleriyle dikkat çeken Taliban güçleriyle enteresan bir tezat oluşturuyor. Taliban sözcü vekili ve Kültür Komisyonu üyesi İnamullah Samangani ile görüşmek için buradayız. “Biliyorsunuz, biz gelmeden önce Afganistan’ın genelinde 40 yıldır savaş ve emniyet sorunları vardı ve insanlar çok rahatsızlardı bu konudan. Biz geldiğimizden bu yana emniyet sorununun tamamını hallettik diyebiliriz” diye söze başlıyor sözcü. Hemen akla ülkenin doğusunda, Pakistan sınırında yer alan Celalabad’da daha geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen IŞİD saldırıları geliyor. “Afganistan’ın komşu ülkeler dahil olmak üzere Avrupa, Türkiye, ABD ve diğer ülkelerle ekonomik, siyasi, diplomatik ilişkiler tesis edip bağlarımızı sağlam tutmaya çalışıyoruz, sağlam da tutacağız. Bunun için de epey çaba gösteriyoruz. Biz kara kutumuzda kalmayacağız” diyor.ABD’den para istedi
Ülke ölçeğinde yüzde 97 açlık sorunu yaşandığını, ülkenin refaha doğru yol alabilmesi için ABD’nin el koyduğu ve Afgan devletine ait olan 9.5 milyar doların elzem bir kapital olduğunu anlatıyor. “Hem ilerleme görmek istediklerini söylüyorlar hem de paramıza el koyarak zorbalık yapıyorlar. Bu, elbette bizim zorumuza gidiyor ve bu durumu hiçbir zaman kabullenmeyeceğiz” diyor.![](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/10/DhQawkGx_400x400.jpg)