Sigorta devi Allianz’ın CEO’su Oliver Bäte, Almanya’nın “Avrupa’nın hasta adamı” olarak anılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunarak, hükümet harcamalarında kesintiye gidilmezse ülkenin sosyal güvenlik sisteminin on yıl içinde çökebileceğini söyledi.
Çarşamba günü düzenlenen yıllık basın toplantısında konuşan Bäte, “1997’de olduğumuz yere geri döndük… Almanya’nın Avrupa’nın hasta adamı olarak anıldığı döneme” dedi. İşsizliğin o dönemki 5 milyon seviyesinin oldukça altında kalmaya devam ettiğini belirten Bäte, buna rağmen ülkenin özellikle sağlık ve sosyal yardım harcamalarındaki sürdürülemez artış nedeniyle ciddi risklerle karşı karşıya olduğunun altını çizdi.
Tehlikeli kuşak: Baby boomerlar
“Benim öngörüm, 10 yıl içinde sosyal güvenlik sistemimizin diz çökeceği yönünde” ifadelerini kullanan Bäte, Almanya’nın “GSYH’sinin durağan kaldığı bir ortamda sağlık harcamalarının her yıl yüzde 6, 7 veya 8 oranında artmasını karşılayamayacağını” belirtti. “Matematiksel olarak bunun nereye varacağını görmek için dahi olmaya gerek yok” diye konuştu.
Almanya ekonomisi son iki yıldır daralırken, OECD ortalamasına göre sosyal korumaya yönelik kamu harcamaları hala yüksek olsa da artış oranı nispeten ılımlı kalıyor. Yine de ekonomistler, 1950’lerin ortası ile 1960’ların ortası arasında doğan “baby boomer” kuşağının emeklilik yaşına ulaşmasıyla birlikte emeklilik sisteminde büyük açıklar oluşabileceği uyarısında bulunuyor.
'Nvidia'nın 4 trilyon dolar değerinde olduğuna mı inanıyorsunuz?'
“Emeklilik sistemimiz işlemiyor ve yüksek getiriler elde etmemiz gerekiyor” diyen Bäte, ABD’li teknoloji devlerinin yüksek piyasa değerlemelerinden de endişe duyduğunu ifade etti. Nvidia ve Tesla’yı örnek göstererek, “Gerçekten Nvidia’nın 4 trilyon dolar değerinde olduğuna inanıyor muyuz? Ya da Tesla?” diye sordu.
“Portföyünüzün büyük bir kısmını bu tür varlıklara yatırmak ne kadar doğru? Yatırım tavsiyesi vermiyorum ama içinde bulunduğumuz dünyada biraz daha temkinli olurdum” dedi.
2014’ten bu yana Allianz’ı yöneten Bäte, Almanya’da açık sözlülüğüyle tanınıyor. Daha önce miras vergilerinin artırılmasını ve ücretli hastalık izni hakkının kısıtlanmasını savunmuştu.
Kaynak: Gazete Oksijen