Euronews, geçen haftaki haberinde yapılan bir araştırmaya göre üniversite öğrencilerinin fiziksel görünüşleri ile aldıkları notların ilişkili olduğunu yazdı. Forbes’un dün yayınladığı haber de ise öğretmenlerin kız çocuklarına daha iyi notlar vermek istediği ve bunun sistemleştiğine değiniliyor.
British Journal of Sociology of Education'da yayınlanan bir araştırmaya göre, öğretmenler aynı akademik yeteneğe sahip erkek öğrencilere kıyasla kız öğrencilere daha yüksek notlar veriyor. Bu önyargı, farklı okul türlerinde ve farklı öğretmen özelliklerinde kendini göstermekte olup, öğretmenlerin kızlara istemsizce daha yüksek not verdiği düşünülüyor. Araştırmacılar, aradaki farkın boyutunun kayda değer olduğunu ve hem üniversiteye giriş hem de istihdam beklentileri üzerinde uzun vadeli önemli sonuçları olabileceğini söylüyor.
“Yüksek notlar daha iyi bir iş ve yaşamla ilişkili”
İtalya'nın Trento Üniversitesi'nden araştırmacı Ilaria Lievore, "Daha yüksek notlara sahip olmak ile iyi üniversitelere gitmek ya da okulu bırakma olasılığının düşmesi gibi arzu edilen eğitim sonuçları arasında güçlü bir ilişki var. Sonuç olarak, daha yüksek notlar, daha yüksek kazanç, daha iyi bir iş ve hatta daha yüksek yaşam memnuniyeti gibi diğer sonuçlarla da ilişkilidir" dedi.
“Bu dünyadaki eğitim sistemlerinin ortak özelliği”
Cinsiyetler arasındaki uçurum, dünya genelindeki eğitim sistemlerinin ortak bir özelliğidir. Standart testlerde, kızlar beşeri bilimler, diller ve okuma becerilerinde erkeklerden daha iyi performans gösterme eğilimindeyken, erkekler matematikte daha başarılı olma eğilimindedir. Ancak notlar öğretmenler tarafından verildiğinde, kızlar tüm derslerde daha başarılıdır. Yapılan bu çalışmanın, sorunun okul türlerine, sınıftaki cinsiyet karışımına ya da tek tek öğretmenlere bağlı olmaktan ziyade sistemik olduğunu gösteren ilk çalışma olduğu düşünülüyor.
Araştırmacılar, 15 ve 16 yaşlarındaki yaklaşık 40 bin öğrencinin dil ve matematik alanlarında girdiği standartlaştırılmış anonim testlerin sonuçlarını, aynı öğrencilerin sınıf içi testlerde aldıkları notlarla karşılaştırdı. Anonim testlerin sonuçları, kızların dilde erkeklerden daha iyi performans göstermesi ve erkeklerin matematikte daha iyi olmasıyla beklenen modeli ortaya çıkarırken, anonim olmayan sınıf testlerinde kızlar her iki konuda da daha yüksek puan aldı. Notlar arasındaki bu fark, bazı derslerde erkeklerin geçmesi ile kalması arasındaki ince çizgi olabilir. Dilde kızların ortalama notu 10 üzerinden 6,6 iken erkeklerin 6,2. Matematikte ise kızların 6,3 iken erkeklerin 5,9 ile geçme notu olan 6'nın hemen altında kaldı.
Öğretmenlerin cinsiyeti de etkili olabilir
Analizler, standart bir teste göre bir kız ve bir erkek benzer yeteneğe sahip olduğunda, kızın sınıf testinde daha yüksek bir not alacağını gösteriyor. Araştırmacılar okul türü, sınıfların büyüklüğü ve cinsiyet kompozisyonunun yanı sıra öğretmenlerin cinsiyetleri ve ne kadar süredir öğretmenlik yaptıkları gibi özelliklerini de inceledi. Sınıflar daha büyük olduğunda fark daha büyük ve kız öğrenciler teknik-akademik okullarda meslek okullarına göre daha ilerideydi.
Bilinçsizce yapılan bir durum haline geldi
Araştırmacılar, bulguların kızlara yönelik önyargının sistemik olduğunu ve belirli okulların ya da bireysel öğretmenlerin bir özelliği olmadığını gösterdiğini söylüyor. Uzman açıklamaları, öğretmenlerin işlerini kolaylaştırdığı için düzenli olma ve sessizce oturma gibi tipik kadın olarak görülen davranışları bilinçsizce ödüllendirdikleri yönünde.
Araştırmacılar tarafından öne sürülen bir diğer açıklama ise, öğretmenlerin kızların matematik notlarını, genellikle daha zayıf olarak görüldükleri bir konuda onları teşvik etmenin bir yolu olarak kasıtlı şişirdiği yönünde. Uzmanlar çalışmanın İtalyan öğrenciler üzerinde yapıldığını ve diğer ülkelerdeki cinsiyet ayrımcılığının farklı nedenleri olabileceğini söylüyor. Bu çalışma, erkek öğrencilere karşı önyargıyla mücadelenin okulların tek tek yapabileceklerinin ötesinde olduğunu ve sosyal tutumlar gibi daha geniş faktörlerin ele alınması gerektiğini gösteriyor.