İsrail’in İran’a yönelik savaşın ilk aşamasında Tahran üzerindeki hava sahasında tam kontrol sağladı. Bu gelişme, Tel Aviv'de rejim değişikliği fikrinin artık yüksek sesle dile getirilmesine yol açtı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, son 48 saat içinde çıktığı bir dizi medya programında rejim değişikliği fikrine güçlü bir şekilde destek verdi. Ancak ABD Başkanı Donald Trump, bu görüşe mesafeli. Amerikalı yetkililere göre, Trump en azından şu ana kadar ikna olmuş değil.
Gerilim noktası: Hamaney
Hafta sonu İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e suikast düzenlemek için bir fırsat doğduğuna inandı. Ancak Trump bu adıma karşı çıktı.
Bir Beyaz Saray yetkilisi bu kararı Axisos'a verdiği demeçte şu sözlerle özetledi:
“Tanıdığın Ayetullah, tanımadığından iyidir.” Aynı yetkili, Trump’ın son dakikada “büyük bir hamleyle” devreye girme ihtimali olduğunu da vurguluyor.
Trump'tan tehdit gibi uyarı
Trump, gece yarısı yaptığı açıklamada Tahran’daki 10 milyon kişilik nüfusa “derhal tahliye edin” çağrısında bulundu. Ardından, katıldığı G7 zirvesinden erken ayrıldığını duyurdu.
Bu gelişme, ABD’nin İran’a büyük bir saldırı hazırlığında olduğu yönünde spekülasyonlara yol açtı. Ancak Beyaz Saray bunu yalanladı, Trump ise bir anlaşma ihtimalini dile getirdi.
İsrail: Resmi hedef değil, ama düşünüyoruz
İsrailli yetkililer Axios’a yaptıkları açıklamada, rejim değiştirmenin savaşın resmi hedefleri arasında yer almadığını söyledi. İsrail Güvenlik Kabinesi’nin savaş öncesi onayladığı hedefler arasında böyle bir madde bulunmuyor. IDF içinde de bu yönde siyasi bir talimatın gelmediği belirtiliyor. Ancak savaş ilerledikçe bu konu artık daha açık şekilde konuşuluyor.
'Zayıflar ve farkındalar'
Netanyahu, pazar günü Fox News’te yaptığı açıklamada, savaşın İran’da rejim değişikliğine yol açabileceğini söyledi. Pazartesi günü ABC News’e verdiği demeçte ise, Hamaney’in öldürülmesinin “savaşı sona erdireceğini” savundu. “Bu çatışmayı tırmandırmaz, bitirir,” diyen Netanyahu, İsrail’in “gerekeni yapacağını” vurguladı. Netanyahu, aynı gün İsrailli gazetecilerle yaptığı basın toplantısında da benzer bir mesaj verdi:
“Bu çok zayıf bir rejim. Artık ne kadar zayıf olduğunu fark etti. İran’da büyük değişimler görebiliriz.”
Netanyahu, pazartesi günü İranlı muhaliflerin yayın yaptığı “İran’da Rejim Değişikliği” adlı televizyon programına da katılarak, kimsenin Sovyetler Birliği’nin ya da Esad rejiminin ne zaman çökeceğini öngöremediğini hatırlattı.
Washington çekimser
Beyaz Saray, İsrail’in nükleer ve balistik füze kapasitelerini yok etmeye yönelik hedeflerini destekliyor. Ancak askeri yollarla İran’ı yeniden şekillendirme fikrine mesafeli.
Yine Axios'a konuşan bir Amerikan yetkilisi, “İsrailliler rejim değişikliğine bizden daha sıcak bakıyor olabilir. Hatta ülkeyi yerle bir etmeye bizden daha fazla hazır olabilirler,” dedi.
İran rejimine karşı halk destek veriyor mu?
Savaşın başlamasından bu yana İran’da rejime karşı kitlesel protesto hareketleri gözlenmedi. İsrailli İran uzmanı Raz Zimmt’e göre, rejim şimdilik iç bütünlüğünü koruyor ve dış tehdide karşı kenetlenmiş durumda.
Zimmt, büyük güvenlik zaaflarının halktaki öfkeyi artırmış olabileceğini kabul ediyor. Ancak sivil yaralılar ve hasar görmüş mahallelerin görüntülerinin, halk arasında “bayrak etrafında birleşme” duygusunu da güçlendirdiğini belirtiyor.
Ancak Zimmt’e göre, savaş devam eder ve İran istihbarat ve iç güvenlik kapasitesini zayıflatmaya başlarsa, rejimin direnci zamanla kırılabilir.
Gözler hedef değişiminde
İsrailli yetkililer, rejim değişikliğinin savaşın resmi hedefi olup olmayacağının net olmadığını söylüyor. Ancak bu fikrin açıkça dillendirilmesinin, Hamaney üzerinde baskıyı artırabileceğini ve onu nükleer programı sona erdirmeye zorlayabileceğini düşünüyorlar.
Kaynak: Gazete Oksijen