28 Ağustos 2025, Perşembe
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 18.07.2025 09:58 | Son Güncelleme: 18.07.2025 11:57
Makaleyi sesli dinle • 6:38

İsrail medyası: Mossad, Türkiye'de lider değişimine hazırlanıyor

Suriye geçiş hükümeti, Süveyda’daki Dürzi grupları ateşkesi ihlal etmekle suçlarken, İsrail’in bölgedeki operasyonları gerilimi tırmandırıyor. İsrail medyasına göre bölgedeki Katar-Türkiye ittifakı ise İsrail istihbaratının “stratejik tehdit” listesine girdi
İsrail medyası: Mossad, Türkiye'de lider değişimine hazırlanıyor
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Suriye geçiş hükümeti, Süveyda’daki Dürzi savaşçılarını ateşkesi ihlal etmekle suçladı. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “kanun dışı güçlerin” sivillere karşı “korkunç şiddet” uyguladığı belirtildi.

Açıklamada geçen “kanun dışı güçler” ifadesinin, bölgede faaliyet gösteren silahlı Dürzi grupları hedef aldığı kaydedildi. Suriye devlet medyası ise İsrail’in Süveyda’daki saldırılarına devam ettiğini aktardı.
İsrail ordusunun, Dürzilerin çoğunlukta yaşadığı Burnad kentine de bir saldırı düzenlediği bildirildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Dürzi azınlığı korumak için güç kullanmaya devam edeceklerini söyledi. Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail’in Suriye’ye yönelik son saldırılarını desteklemediği ve bu hamlelere tepki gösterdiği ifade edildi.

İsrail medyası ise bu gerilimin ortasında Katar ve Türkiye'nin Orta Doğu'da başta Suriye olmak üzere İsrail'e yönelik etkilerini içeren bir analiz yayınladı.

Hayom gazetesinde yayınlanan analizin detayları şöyle:

İsrail, Suriye’deki gelişmeleri yakından izliyor ancak endişe listesinin başında askeri ve ekonomik yatırımlarını Suriye için artırmış bir Türkiye var. İsrail’in tehdit listesinde hızla yükselen bir diğer konu ise Katar-Türkiye ittifakı. İsrail İstihbaratı yetkilileri, her iki ülkenin de Hamas yetkililerini barındırdığını ve Beyaz Saray’da kendilerine sempatiyle yaklaşan kulaklar bulduğunu belirterek bu ittifakı “stratejik bir tehdit” olarak tanımlıyor.

'Katar gelecekte endişe yaratabilir'

Şu an için Türkiye ve İsrail, Suriye’de bir çatışmasızlık mekanizması sürdürüyor. İsrail’in kırmızı çizgisi olan Türk askeri üslerine izin verilmemesi ilkesi halen geçerli.

Üst düzey bir İsrailli diplomatik kaynak Israel Hayom’a yaptığı açıklamada, Katar-Türkiye yakınlaşmasının Suriye bağlamında “doğal” bir ilişki olduğunu belirterek Katar’ın savaş sonrası ortaya çıkan yeni rejime destek sağlamayı hedeflediğini söyledi. “Şu ana kadar Katar’ın Suriye’deki varlığında endişe verici bir işaret görmedik, ama bu ileride değişebilir.”

Kaynak, iki ülkenin Suriye ile ikili ilişkilerine dair de şunları kaydetti:

“Bu ilişkiler dikkatle izleniyor. Katar’ın Suriyelilerle yaptığı görüşmelerde yardım ve yatırım konuları açıkça konuşuluyor. İsrail olarak Suriye’nin uluslararası yükümlülüklerine sadık kalmasını ve komşularına karşı düşmanca niyetler beslememesini sağlamak için durumu yakından takip ediyoruz.”

Eksenin liderleri

Misgav Enstitüsü Başkanı Meir Ben Şabat, “Türkiye ve Katar fiilen ‘Müslüman Kardeşler ekseninin’ liderliğini yürütüyor. Her iki ülkenin de bölgesel ve küresel emelleri var ve bunu destekleyecek kaynaklara sahipler. Tüm taraflarla ilişkilerini sürdürerek arabuluculuk rollerinden kazanç sağlıyorlar.

İran ekseni çökerken, Katar ve Türkiye oluşan boşluğu dolduruyor. Şam’da Şara yönetimi altında büyükelçilik açan ve Suriye’nin yeniden inşası için uluslararası tanınırlık isteyen ilk ülkelerin bu ikisi olması tesadüf değil,” değerlendirmesini yaptı.

Krizde doğan ittifak

Katar-Türkiye ilişkilerinin temeli, Haziran 2017’de Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Mısır ve diğer bazı ülkelerin Katar’a uyguladığı Körfez ablukasına dayanıyor. O dönemde Katar’dan İran ile ilişkilerini azaltması, terör örgütleriyle (Müslüman Kardeşler dahil) bağlarını koparması ve Arap rejimlerine karşı protestoları körükleyen El Cezire kanalını kapatması talep edilmişti.

“Abluka sırasında Katar’ı Türkiye kurtardı,” diyen Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nden Körfez ülkeleri uzmanı Ilan Zleit, “Suudi Arabistan üzerinden gelen temel ihtiyaçlar, Türkiye’den kurulan hava koridoru ile Katar’a ulaştırıldı ve kara, hava ve deniz ablukası aşıldı,” ifadelerini kullandı.

Bugün bu ortaklık, Katar’da konuşlu Türk askerleri ile somut bir hal aldı.

Erdoğan-Katar bağı ideolojik mi?

“Sonuç olarak hayır,” diyen Zleit, “Bu iki ülke sık sık Müslüman Kardeşler ortak paydasında birleşmiş gibi gösteriliyor. Erdoğan, Osmanlı’yı yeniden canlandırma hedeflerini öne çıkarıyor, ama bu Katar’a cazip gelmiyor.”

Zleit, ilişkinin son derece pragmatik olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Katar, Türkiye’nin Libya ve Suriye’deki bölgesel emelleri için bir nevi ATM görevi görüyor. Çoğu zaman Katar faturaları ödüyor, Türkiye’nin son on yıldaki genişleyen bölgesel nüfuzunu destekleyecek ekonomik kapasitesi sınırlı.”

Türkiye yeni bir çatışma sahasına girdiğinde, bölgesel bir askeri güç ve güçlü bir savunma sanayisine sahip olsa da, Doha ödemelerin yapılmasını sağlıyor. Zleit, “Karşılığında Katar bu sahalarda nüfuz ve etki kazanıyor,” diye ekledi.

Esad sonrası Suriye

Türk-Katar ortaklığı, Esad sonrası Suriye’de daha belirgin bir hale gelmiş durumda. Bar-Ilan Üniversitesi’nden Katar politikası araştırmacısı Dr. Ariel Admoni, dikkat çeken bir girişime işaret ederek, “Pazartesi günü Türkiye ve Katar arasında bir insani yardım anlaşması imzalanması bekleniyor.

Admoni, Katar’ın yeni Suriye rejiminin en önemli finansörü haline geldiğini belirterek, “Katar, kamu çalışanlarının maaşlarını ödemek için 29 milyon dolar sağladı, Türk firmalarıyla 7 milyar dolarlık bir enerji projesi yürütüyor ve Ahmed el-Şara liderliğindeki Suriye’nin yeniden inşasına yardımcı olmak için bir dizi insani yardım girişimi başlattı. Katar, yeni Suriye yapılanmasının kendilerine bağımlı olmasını istiyor ve her ihtiyacını karşılamaya hazır,” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın veliahtı mı?

İsrail istihbarat birimleri Türkiye’deki olası lider değişimine hazırlanıyor ve şimdiden İsrail için 'sorunlu' olarak işaretlenen bir isim öne çıkıyor; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan.

Fidan, klasik bir siyasetçi değil; 2023’e kadar 13 yıl boyunca Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) başkanlığını yürüttü. Uzun yıllardır, Suriyeli savaşçılarla arka kapı diplomasisinin kilit ismiydi. Hamas’la güçlü bağlarını koruyan Fidan, rejim değişikliğinin ardından Şam’ı ziyaret eden ilk yabancı yetkililerden biri oldu.

Alman medyası, Fidan’ın İranlı General Kasım Süleymani ile temaslarını da ortaya çıkardı. İsrail istihbarat çevrelerinde Fidan, Erdoğan’ın muhtemel haleflerinden biri olarak görülüyor.

İsrail basınının iddiasına göre, Eğer Fidan gelecekte cumhurbaşkanı olur ve Türkiye-İsrail sınırına yakın bölgelerde kontrolünü artırırsa, bu durum doğrudan bir çatışma riskini beraberinde getirebilir.

Kaynak: Gazete Oksijen