İsrail'de politika belirlemeyen ancak araştırma yapan İstihbarat Bakanlığı, 13 Ekim tarihli onaylı belgesinde, Gazze'deki sivillerin Mısır'a zorla göç ettirilmesinin "olumlu ve uzun vadeli stratejik sonuçlar doğuracağını" öne sürdü.
3 alternatif plan
Gazze Şeridi'ndeki sivil gerçeklikte önemli bir değişiklik yapmak için 3 alternatif önerilen belgede, 'Batı Şeria merkezli Filistin Yönetimi'nin Gazze'de yeniden egemen olması' ya da 'yerel bir rejimin desteklenmesi'ni içeren diğer iki alternatif, başta (İsrail'e yönelik saldırıları engelleyemeyecekleri' olmak üzere bazı nedenlerle reddedildi.
En çok arzu edilen seçenek
Filistin Yönetimi'nin Gazze'de yeniden egemen olmasının, binlerce İsrailli sivil ve askerin hayatına mal olacak eşi benzeri görülmemiş bir zafer olacağı ve İsrail'in güvenliğini sağlamayacağı ifade edilen belgede, 3. alternatif olarak Gazze'deki sivil nüfusun Kuzey Sina'daki çadır kentlere taşınması, ardından kalıcı kentler ve tanımlanmamış bir insani yardım koridoru inşa edilmesi ve yerlerinden edilen Filistinlilerin girişini engellemek için İsrail içinde bir güvenlik bölgesi oluşturulması önerilerek, bu alternatifin İsrail'in güvenliği için en çok arzu edilen seçenek olduğu belirtildi.
Türkiye ile birlikte destekleyecek ülkeler
Mısır, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin bu planı mali olarak destekleyeceği ya da yerlerinden edilen Filistinlileri uzun vadede vatandaş olarak kabul edeceği iddia edilen belgede, Kanada'nın "hoşgörülü" göçmenlik uygulamalarının da bu ülkeyi potansiyel bir yeniden yerleşim hedefi haline getirdiği kaydedildi.
Meşruiyeti tartışmalı
Belgede, bu önerinin ilk etapta uluslararası meşruiyet açısından karmaşık olabileceği kabul edilirken, "Değerlendirmelerimize göre, nüfus tahliye edildikten sonra yaşanacak çatışmalar, nüfusun kalması durumunda yaşanacaklara kıyasla daha az sivil kaybına yol açacaktır" ifadesine yer verildi.
İsrail: Rapor varsayımsal bir alıştırma
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi, bu raporu "varsayımsal bir alıştırma", hükümetin ve güvenlik kurumlarının her kademesinde benzerleri hazırlanan bir kavram raporu olarak değerlendirdi. Açıklamada, tüm resmi kurumların şu anda Hamas'ın yönetim ve askeri kabiliyetlerini yok etmeye odaklandığı aktarıldı. Belge hakkında bilgi sahibi olan İsrailli bir yetkili ise belgenin bağlayıcı olmadığını söyledi.
"Yeni bir savaş ilan etmekle eş değer"
Filistin yönetimi sözcüsü Nabil Abu Rudeineh de "Herhangi bir yere, herhangi bir şekilde nakledilmeye karşıyız ve bunu, aşılmasına izin vermeyeceğimiz bir kırmızı çizgi olarak görüyoruz. 1948'de yaşananların tekrar yaşanmasına izin vermeyeceğiz" dedi. Rudeineh, kitlesel bir göçün "yeni bir savaş ilan etmekle eş değer" olacağını ifade etti.
Tel Aviv'deki Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsünde kıdemli bir araştırmacı olan Yoel Guzansky, "Eğer bu rapor doğruysa, bu büyük bir hata olur. İsrail ve Mısır arasında stratejik bir çatlağa neden olabilir." değerlendirmesini yaptı.
Sisi karşı çıkmıştı
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 25 Ekim’de, ülkesinin "Gazze'deki Filistinlileri Mısır'ın Sina Yarımadası'na zorlama çabalarını" reddettiğini belirterek, böyle bir çabanın ülkesinin İsrail ile olan barışını tehlikeye atacağı uyarısında bulunmuştu.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Kahire'de düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Sisi, hükümetinin, İsrail'in Gazze'ye uyguladığı su, gıda ve yakıtın kesilmesi ile insani yardımların bölgeye girişinin engellenmesi gibi ablukaları, Filistinlileri Mısır'a sürmeye yönelik bir plan olarak gördüğünü söylemişti. Sisi, Sina'nın İsrail'e yönelik "terörist saldırılar" için bir fırlatma rampasına dönüştürüleceğini, İsrail'in de bu saldırılardan Mısır'ı sorumlu tutacağını dile getirmişti.
Kaynak: AA