21 Kasım 2024, Perşembe Gazete Oksijen
Video Giriş: 13.05.2024 11:05 | Son Güncelleme: 13.05.2024 11:18

Katalonya'da seçim: Ayrılıkçı partiler çoğunluğu kaybetti

İspanya'nın özerk Katalonya bölgesinde yapılan yerel parlamento seçimlerde Sosyalist Parti birinci geldi ve ayrılıkçı partiler 10 yıldır süren parlamento çoğunluklarını kaybetti. Seçimi sosyalistler kazansa da hükümet kurulması zor gözüküyor

Katalonya'da ayrılıkçı girişimlerin başladığı 2010 yılından bu yana 6. erken seçim dün yapıldı. Seçimlere katılım 14 Şubat 2021'deki son seçimlere nazaran 6 puan artışla yüzde 57,8 olarak verildi. Henüz resmi olmayan, yüzde 96 oranında açılan sandık sonuçlarına göre 135 sandalyeli Katalan parlamentosunda; PSC 42, eski Katalan hükümet başkanı olan ve İspanya'da hakkındaki tutuklama kararından dolayı Fransa'da bulunan Carles Puigdemont'un liderliğini yaptığı Katalonya İçin Birlik (Junts) 35, Katalonya Cumhuriyetçi Solu (ERC) 20, sağ görüşlü Katalonya Halk Partisi (PPC) 15, İspanya aşırı sağını temsil eden Vox 11, aşırı sol görüşlü Comuns 6, ayrılıkçı partilerden Halk Adaylığı Birliği (CUP) 4 ve ilk defa seçimlere katılan Katalan milliyetçisi, ayrılıkçı, aşırı sağcı Aliança Katalana 2 milletvekili çıkardı.

Son seçimlerle kıyaslandığında bir kez daha birinci parti çıkan PSC'nin milletvekili sayısını 9 artırması, mevcut durumda Katalan hükümetinde iktidarda olan ERC'nin ise 13 milletvekili kaybetmesi öne çıktı.

En büyük yenilik ise Katalan yerel parlamentosunda 2010'dan sonra ilk defa ayrılıkçı siyasi partilerin çoğunluğu kaybetmesi oldu. Seçimlerin sürprizini, 2020 yılında kurulan, göçmen, İslam ve İspanyol karşıtı bir ideolojiye sahip olan ve 2 milletvekiliyle ilk defa Katalan parlamentosuna giren aşırı sağcı Aliança Katalana yaptı.

Aliança Katalana lideri Silvia Orriols, seçim kampanyasının son gününde "Kimseyi memnun etmeye gelmedik, Katalonya'yı kurtarmaya geldik" demişti.

Katalonya'da hükümet kurabilmek için mecliste 68 çoğunluk gerekiyor.

PSC lideri Salvador İlla, seçim öncesinde aşırı sağcı partiler Vox ve Aliança Katalana dışında tüm siyasi partilerle müzakereye açık olduğunu duyurmuştu. Katalan parlamentosunda mevcut siyasi aritmetiğe göre hükümet kurulabilmesi için PSC'nin ya Junts ya da ERC ve Comuns ile anlaşması gerekiyor.

Hükümet kurmak zor olacak

Siyaset uzmanları, İspanya'da merkezi hükümette koalisyonun büyük ortağı Sosyalist İşçi Partisi'nin Katalonya'daki kolu olan PSC'nin ERC ve Comuns ile anlaşarak toplamda 68 milletvekili ile hükümeti kurma olasılığının daha ağır bastığı yorumlarını yaptı. Ancak, ERC lideri Pere Aragones'in seçim kampanyasını ayrılıkçılık üzerine yapması ve gelecek 4 yıl içinde İspanya devleti ile anlaşmalı bir bağımsızlık referandumu yapılmasını taahhüt etmesi, olası PSC-ERC müzakerelerinin önündeki en büyük engel olarak duruyor.

Diğer yandan Katalonya'daki yasa dışı referandumun ardından Ekim 2017'de İspanyol yargısından kaçan, Avrupa Parlamentosunda parlamenter olan ve İspanya'da hakkında halen yakalama ve tutuklama emri bulunan Carles Puigdemont, İspanya'ya giriş yapamadığından seçimlerde oy kullanamadı. Puigdemont, son 1 aydır yerleştiği, Katalonya'ya yakın Fransa'nın güneyindeki Elna kasabasından seçimleri takip etti. Puigdemont, Katalan başkanı olmaması halinde siyaseti bırakacağını açıklamıştı.

Tren hatlarının bir bölümünün kabloları çalındı

Bu arada seçim sabahı Katalonya'da banliyö tren hattının bir bölümünde, kimliği belirsiz kişilerce ray üzerindeki kabloların kesilerek çalınması, bölgede tren seferlerinde büyük aksaklıklara yol açtı. Yetkililer sabotaj olduğu yönünde açıklamalar yapsa da sorumlular henüz bulunamadı.

Katalonya'da bağımsızlık yanlısı girişimlerin süreci

Katalonya’da bağımsızlık yanlısı siyasi girişimlerde ilk olarak 9 Kasım 2014'te, dönemin Katalonya Özerk Hükümet Başkanı Artur Mas’ın öncülüğünde bağımsızlık yanlısı halk oylaması yapılmıştı. Ardından Ocak 2016-Ekim 2017 döneminde Katalonya Özerk Hükümet Başkanı olarak görev yapan, halihazırda Avrupa Parlamentosu üyesi olan, İspanya’da hakkında yakalama ve tutuklama emri bulunan Carles Puigdemont’un liderliğinde 1 Ekim 2017’de Anayasa Mahkemesinin iptal kararına rağmen ikinci bir yasa dışı bağımsızlık referandumu düzenlenmişti.

Katalonya Özerk Yönetim Parlamentosu da 27 Ekim 2017’de “açıklanması ertelenen tek taraflı bağımsızlık deklarasyonunu” kabul etmiş ve aynı gün İspanya Senatosunda alınan ve Anayasa’nın 155. maddesinin uygulandığı kararla Katalonya’nın özerk hakları geçici olarak merkezi hükümete devredilmişti.

Bu gelişmelerin ardından İspanya mahkemelerinden kaçan Puigdemont ve 6 eski Katalan siyasetçi ülkeyi terk ederken diğer eski Katalan özerk yönetim hükümeti üyeleri ve iki sivil toplum örgütü temsilcisi, 2 Kasım 2017’de tedbiri kararla cezaevine gönderilmişti.

Yüksek Mahkemede tutuklu yargılanan eski Katalonya özerk yönetim hükümeti üyeleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden 9’u “devlete karşı ayaklanma”, “kamu parasını kötüye kullanma” ve “devletin kurumlarına itaatsizlik” suçlarından Ekim 2019’da açıklanan kararla 9 ila 13 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

İspanya’da bir dönem önceki sol koalisyon hükümet, Katalonya sorununa çözüm amacıyla tutuklu 9 Katalan siyasetçi hakkında 22 Haziran 2021’de kısmi af çıkarmıştı.

Ülkede Temmuz 2023'de yapılan son genel seçimin ardından Kasım 2023'de kurulan azınlık sol koalisyon hükümeti de, Katalan ayrılıkçı siyasi partilerin dışarıdan desteğini almasının etkisiyle Katalonya'da yasa dışı bağımsızlık süreçlerinde hüküm giyen veya Puigdemont gibi haklarında yasal süreç devam eden Katalan siyasetçilere ve STK liderine af getirmeyi ön gören bir yasa tasarısını sunmuştu.

Mecliste kabul edilen ve toplamda 300'den fazla kişiyi etkileyecek af tasarısının mayıs ayı sonunda Senatodaki sürecini tamamlayarak yürürlüğe girmesi öngörülüyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Benzer Videolar