İran, ABD’nin nükleer programını tamamen sona erdirme talebine alternatif olarak, bölgedeki Arap ülkeleri ve Amerikan yatırımlarıyla ortak bir nükleer zenginleştirme girişimi kurulmasını önerdi. Konuya yakın dört İranlı yetkiliye göre teklif, doğrudan ve dolaylı görüşmeler kapsamında Umman’da ABD özel temsilcisi Steve Witkoff’a sunuldu.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin Pazar günü Umman’da gerçekleşen görüşmede dile getirdiği öneri, İran medyasında “müzakere masasında yeni plan” başlıklarıyla duyuruldu. İran Devrim Muhafızları’na yakınlığıyla bilinen Farhikhtegan gazetesi, bu önerinin “hizmet mi, ihanet mi?” olduğu yönünde bir tartışma başlattı.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Ulusal Güvenlik Konseyi ve Witkoff’un ofisi henüz görüşmelere ilişkin yorum yapmadı. Ancak tarafların müzakereleri “olumlu ve yapıcı” olarak değerlendirdiği bildirildi. Teknik detayların görüşülmesi için uzman ekiplerin devreye gireceği belirtildi.
Üçlü nükleer konsorsiyum önerisi
İran’ın önerisine göre; İran düşük düzeyde (nükleer silah yapımı için gerekli seviyenin altında) uranyum zenginleştirmeye devam edecek, ardından bu malzeme sivil kullanım için Arap ülkelerine gönderilecek. Plan, İran’ın uranyum zenginleştirme hakkını korurken bölgesel iş birliği ve uluslararası denetimi artırmayı hedefliyor.
2015 yılında imzalanan ve Trump tarafından 2018’de iptal edilen nükleer anlaşmaya benzeyen bu plan, önemli bir fark içeriyor: Konsorsiyumun kalıcı olması ve sahada diğer ülkelerin, hatta ABD'nin temsilcilerinin de doğrudan gözlem yapması. Bu hamle, Trump'ın Obama yönetiminden daha kapsamlı bir anlaşma yaptığı iddiasını destekleyebilir.
Bölgesel tepkiler ve soru işaretleri
İranlı yetkililer, nükleer programın tamamen durdurulmasının “kırmızı çizgi” olduğunu vurgularken, Arakçi, İran’ın bu program için “kanla bedel ödediğini” söyledi. İranlı nükleer bilim insanlarının İsrail tarafından öldürülmesine gönderme yapan Arakçi, düşük düzeyde zenginleştirme hakkının “ulusal gurur meselesi” olduğunu dile getirdi.
ABD Başkanı Donald Trump ise Salı günü Suudi Arabistan’daki ziyareti sırasında İran’ı Ortadoğu’daki vekil milis grupları desteklemekle suçladı. Ancak diplomatik çözümün bölge için daha güvenli olacağını da ifade etti:
'İran’la bir anlaşma yapmak istiyorum. Eğer bu, bölgenizi ve dünyayı daha güvenli hale getirecekse, ben memnun olurum. Ancak karar vermek için zamanları daralıyor
İran’ın önerdiği konsorsiyumda Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin yer alıp almayacağı ise belirsiz. Her iki ülke de sivil nükleer programlar geliştirmek istediklerini açıklamıştı. 2020 yılında BAE, Arap dünyasının ilk nükleer santralini devreye soktu ancak ABD ile yaptığı anlaşma, uranyum zenginleştirmeyi yasaklıyor.
Akademik Kökenli Bir Fikir
İran’ın sunduğu bu öneri ilk kez gündeme gelmiyor. Eski İranlı diplomat ve 2015 nükleer müzakere heyeti üyesi Seyed Hüseyin Museviyan, bu planı 2023’te Princeton Üniversitesi’nden fizikçi Frank von Hippel ile birlikte kaleme aldığı bir makalede önermişti. Museviyan, eğer plan hayata geçirilirse, ABD’nin İran’a yönelik nükleer tehdit endişelerinin büyük ölçüde giderileceğini şu sözlerle ifade ediyor:
'Trump böyle bir bölgesel nükleer anlaşmayı duyurursa bu onun için büyük bir zafer olur'
Kaynak: Gazete Oksijen