05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 05.12.2025 15:51 | Son Güncelleme: 05.12.2025 16:01

Reuters: Esad'ın milyarder kuzeni Suriye'de yeni bir savaş peşinde

Esad sonrası dağınık rejim kadroları, Suriye’nin kıyı hattında yeni silahlı yapılar kurarak nüfuz savaşı veriyor. Reuters’a konuşan kaynaklar, milyonlarca dolarlık fonun on binlerce potansiyel savaşçıya aktarıldığı bilgisini verdi
Reuters: Esad'ın milyarder kuzeni Suriye'de yeni bir savaş peşinde
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Şam yönetiminin Aralık 2024’te çökmesinin ardından yurtdışına kaçan Beşar Esad’a yakın eski rejim mensupları, Suriye’nin kıyı bölgelerinde yeni isyanlar çıkarmak ve kaybettikleri nüfuzu geri almak amacıyla milyonlarca dolarlık fonu on binlerce potansiyel savaşçıya aktarıyor.

Esad’ın Moskova’daki sürgün hayatını kabullendiği belirtilirken, özellikle kardeşi Mahir Esad ile rejimin kilit isimlerinden eski Askeri İstihbarat Şefi Tümgeneral Kemal Hasan ve milyarder kuzeni Rami Mahluf’un bu durumu kabullenmediği ifade ediliyor.

Reuters’ın ulaştığı bilgilere göre Hasan ve Mahluf, Suriye’nin kıyı illeri ile Lübnan’da, çoğunluğu Alevi toplumundan oluşan silahlı gruplar kurmak için yarışıyor. İki ismin toplamda 50 binden fazla savaşçıyı finanse ettiği iddia ediliyor.

Moskova’da bulunan Mahir Esad’ın ise henüz para veya talimat vermediği aktarılıyor.

Her iki isim için en kritik hedeflerden biri, Esad döneminin son yıllarında kıyı bölgelerinde kurulan 14 gizli yeraltı komuta merkezinin kontrolü. Bu merkezlerde silah ve teçhizat depoları bulunduğu; Reuters’ın gördüğü fotoğrafların da bu altyapıyı doğruladığı belirtiliyor.

'İlahi bir görev'

Beşar Esad’ın eski istihbarat şefi Kemal Hasan’ın, kaybettiği güce öfkeli olduğu ve kıyı bölgesini nasıl yöneteceğine dair geniş kapsamlı planlar anlattığı aktarılıyor.

Rejimin uzun yıllar en zengin isimlerinden olan Rami Mahluf ise yıllar süren ev hapsi döneminin ardından dini bir dönüşüm yaşadığını iddia ederek kendisini “kıyı halkının kurtarıcısı” gibi konumlandırıyor. Mahluf’un, Şii inancına ait bir kıyamet senaryosuna atıfla “ilahi bir görevi” olduğunu öne sürdüğü ve Suriye kıyılarının kaderinde rol oynayacağına inandığı aktarılıyor.

Yeni yönetimin hamlesi ne oldu?

Suriye’nin yeni Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın hükümeti, bu planlara karşı Alevi toplumunu yanına çekmek için bir başka eski rejim figürünü, Halid el-Ahmed’i sahaya sürdü. El-Ahmed, hem eski Esad destekçileri hem de sivil Alevilerle temas kurarak “yeni Suriye’de güvenli geleceğin rejim karşıtı planlarla değil hükümetle birlikte olacağı” anlatısını yaymaya çalışıyor.

İsyan ihtimali düşük ama kaos potansiyeli yüksek

Reuters’ın konuştuğu 48 kaynak, eski rejim mensuplarının şu ana kadar somut bir askeri harekete girişmediğini belirtiyor. Suriye’nin yeni yönetimi de planların farkında olduğunu ve gerekli önlemleri aldığını açıklıyor.

Ancak başarısız olacağı öngörülse bile yeni bir isyan girişimi, geçtiğimiz yıl ciddi mezhepsel çatışmalar yaşayan ülkede yeni bir şiddet dalgası riskini barındırıyor.

Alevi toplumunda artan huzursuzluk

Mart ayında kıyı illerinde yaşanan ve yaklaşık 1.500 Alevi sivilin ölümüyle sonuçlanan olaylar, bölgede ciddi bir travma yarattı. 25 Kasım’da Homs ve kıyı kentlerinde binlerce kişinin katıldığı protestolarda daha fazla özerklik, kayıp kişilerin akıbetinin açıklanması ve güvenliğin sağlanması talep edildi.

Ne Hasan ne de Mahluf bu protestoları organize etmedi; eylemler Alevi toplumunda etkili bir din adamının çağrısıyla başlamıştı.

Mahluf ve Hasan’ın “silahlı güçleri”: Belgelerde 66 bin kişilik iddia

İkiliye yakın kaynaklara göre:

Hasan, yaklaşık 12 bin savaşçı üzerinde etkili olduğunu iddia ediyor. Mahluf, belgelerinde 54.053 kişilik bir kuvvet gösteriyor; bunların 18 bini subay statüsünde olduğu öne sürülüyor.

Reuters bu rakamları bağımsız olarak doğrulayamasa da sahadaki komutanlar, her iki tarafın da düşük maaşlarla (aylık 20-30 dolar) çok sayıda kişiyi kendi tarafına çekmeye çalıştığını doğruluyor.

Bir yerel komutan, iki taraftan da para aldığını söyleyerek durumu şöyle özetliyor:

Yeraltı komuta merkezleri hala aktif

Esad döneminde kurulan ve silah, güneş enerjisi, iletişim cihazları gibi ekipmanlarla donatılan yeraltı komuta merkezlerinin halen işlevsel ancak kullanılmadığı belirtiliyor. Bu merkezler 180 kilometrelik bir kıyı hattına yayılıyor.

Tartus Valisi Ahmed el-Şami, bu ağın varlığını doğrularken "ciddi bir tehdit oluşturmadığını" söyledi.

Kıyıda yeni bir güç mücadelesi mi başlıyor?

Yeni Suriye yönetimi ülkeyi istikrara kavuşturmaya çalışırken, eski rejim mensuplarının kıyı bölgelerinde Alevi toplumunu mobilize etme çabası Şam için potansiyel bir kriz alanı oluşturuyor.

Hasan ve Mahluf’un planlarının akıbeti belirsiz olsa da, sahadaki tansiyonun artması Suriye’nin kırılgan toplumsal yapısını yeniden ateşleyebilir.

Kaynak: Gazete Oksijen