İsviçre bankaları deyince akıllara müşterilerine ait bilgileri büyük bir sır olarak saklaması gelir. Ancak kimliği belli olmayan bir kişi bu ünü kırdı. Dünyanın en zengin ve en köklü bankalarından biri olan Credit Suisse’in toplamda 100 milyar dolardan fazla bir paraya denk gelen 18 binden fazla banka hesabına ilişkin verilerini, Alman Süddeutsche Zeitung gazetesine sızdırdı. Bugüne kadar bir İsviçre bankasından ilk kez gazetecilere bu denli büyük bir sızıntı olduğu biliniyor.
Sızdırılan veriler, Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi (OCCRP) ile dünyanın farklı noktalarındaki kuruluşuyla paylaşıldı ve kapsamlı bir araştırma başlatıldı. "Suisse Secrets" (İsviçre Sırları) adı verilen araştırmaya 39 ülkeden 48 medya kuruluşundan 163 gazetecinin katıldı, bilgiler aylarca analiz edildi. Hesap sahipleri arasında yolsuzlukla suçlanan hükümet yetkilileri, insan hakları ihlali ile suçlananlar ve kriminal sabıkası olanların da bulunduğu saptandı.
Ürdün Kralı II. Abdullah'tan Hüsnü Mübarek'in oğullarına...
Bazıları gerçek, bazıları ise tüzel kişilerden oluşan hesap sahiplerinin uyruğu ise 160'tan fazla milliyetten oluşuyor. Analizlerde banka kullanıcılarının hesap numarası, kimlik bilgileri ve hesapta bulunan tutar bilgileri yer alıyor.
Bu kişiler arasında Ürdün Kralı II. Abdullah, Mısır'ın devrik lideri Hüsnü Mübarek'in iki oğlu, Pakistan istihbarat şefi General Akhtar Abdurrahman'ın oğulları, Venezuelalı hükümet yetkilileri, İtalya'nın en büyük mafya organizasyonlarından Ndrangheta'ya yakın isimler de var.
Ayrıca Kazakistan'da Nazarbayev'in yerine geçen Devlet Başkanı Cömert Tokayev, Nahcivan lideri Vasif Talibov'un oğulları Rıza ve Seymur Talibov, ocak ayında istifa eden Ermenistan eski Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan, Sırp uyuşturucu baronu Rodoljub Raduloviç ve Cezayir eski Devlet Başkanı Abdulaziz Buteflika'nın da Credit Suisse bankasında hesap açtığı ortaya çıktı.
Projede, Kazakistan Devlet Başkanı Tokayev'in oğlu Timur Tokayev için Credit Suisse bankasında geçmiş yıllarda hesap açtığı ve oğlunun adına İsviçre'nin Cenevre, Versoix ve Saint Prex şehirlerinde üç ayrı villa satın aldığı da yazıyor.
Venezuela ve Mısır 2 bin hesapla listede başı çekerken, Ukrayna ve Tayland biner hesapla onları izliyor.
Arap Baharı'ndaki hesap hareketliliği
Araştırmada dikkat çeken bir başka nokta ise, Tunus, Libya, Suriye ve Yemen gibi ülkelerden üst düzey hükümet yetkililerinin de özellikle 'Arap Baharı' döneminde ellerindeki paraları İsviçre bankasındaki hesaplarına aktarması oldu.
Bankada hesabı olan kişilerin, daha çok bankacılık bilgilerini İsviçre vergi makamlarıyla paylaşma anlaşması olmayan ülkelerden olduğu dikkat çekiyor.
Dikkat çeken sızıntılar
Araştırmada Vatikan’ın sahip olduğu bir hesap da yer alıyor. Verilerde, Vatikan’ın hesabı aracılığıyla Londra’daki bir mülkiyete 350 milyon euro harcadığı anlaşılıyor. Ayrıca söz konusu mülkiyet hakkında şu an dolandırıcılık davası görülüyor; dava edilenlerin arasında bir kardinal de mevcut.
Araştırmada adı geçen bir grup da Mısırlı istihbarat amirinin ailesi. İsmi belirtilmeyen amir, CIA’in terör şüphelilerine uyguladığı işkenceleri yürütmesiyle biliniyor. Yine hakkında işkence iddiaları olan Yemenli bir istihbarat amiri de sızan bilgilerde yer alıyor.
Soruşturma yapıldı
Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi (OCCRP), bankanın çalışanlarına sızıntılar hakkında sorular yöneltti ancak hiçbir çalışan ifadelerinin kayda geçmesine razı olmadı. Ancak kayda geçmeden söylenenlerin ortak noktaları mevcut.
Çalışanlar, bankanın şeffaflık adına son yıllarda adımlar atmasına rağmen, mevcut kurumsal kültürün kârı yükseltmek için risk almayı teşvik ettiğini söylüyor. Çalışanlar yıllık primlerinin bankaya kazandırdıkları yeni yatırımlarla doğrudan bağlı olduğunu vurguluyor. Aynı zamanda, bankadaki müşterilerin “zengin ve ultra zengin” olarak ikiye ayrıldığının da altını çiziyor. Çalışanlara göre “ultra” zengin kategorisindeki hesaplar gizli tutuluyor ve sadece en yüksek seviyedeki yöneticiler bu hesapların sahiplerini tanıyor.
Banka "itibarsızlaştırma çabası" dedi
Credit Suisse 50 bine yakın çalışanı, 1,5 milyon müşterisi ve yönettiği 1.5 trilyon İsviçre frankı ile İsviçre’nin en büyük ikinci bankası konumunda. Banka sözcüsü Candice Sun iddiaları şiddetle reddederek elde edilen hesapların birçoğunun finansal yasaların farklı işlediği onlarca yıl öncesine dayandığını söyledi. Sözcü Sun ayrıca, sızdırılan veri tabanındaki hesapların çoğunun yıllar önce kapatıldığını, kalan aktif hesaplarla ilgili gerekli adımların atıldığı konusunda bir sorun bulunmadığını sözlerine ekledi; bu sızıntıyı bankaya yönelik "itibarsızlaştırma çabası" olarak yorumladı.
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ), geçen yılın ekim ayında 12 milyona yakın dosyadaki verilere dayanarak dünya liderlerine, siyasetçilere ve ünlülere ait gizli finansal bilgileri kamuoyuyla paylaşmıştı.