Ukrayna'nın Karadeniz kıyısında normal bir günde, Rus ve NATO'ya ait deniz araçları, insanlı insansız uçaklar birbirlerine yakın mesafede uçuyorlar. Her iki tarafın da son çare silahı olarak binlerce nükleer başlığa sahip olması riskleri arttırırken, pervasız davranışlar da riskleri önemli ölçüde arttırıyor. Rusya Savunma Bakanlığı, Su-27 avcı uçaklarından biri ile Salı günü Karadeniz'e düşen bir ABD MQ-9 Reaper insansız hava aracı arasında herhangi bir temas olduğunu reddetti ve insansız hava aracının kendi kendine düştüğünde ısrar etti. Ancak ABD, Rusya'nın Reaper'ı bozmak için üzerine yakıt boşalttığı iddialarını detaylı bir şekilde öne sürdü bunun yanında Rusların da saldırgan bir sicili var.
Rand Corporation'ın düzinelerce yakın uçuş olayını analiz eden 2021 tarihli bir çalışması, bunun Rand'ın zorlayıcı sinyal olarak adlandırdığı bir politika meselesi olduğu sonucuna vardı. Raporda "Moskova sorunlu bulduğu faaliyetlerle ilgili olarak hedefe yönelik mesajlar göndermek için zorlayıcı sinyaller kullanıyor gibi görünüyor" denildi. Raporun yazarlarından Dara Massicot, drone olayının ardından, "Genellikle diğer yöntemler kullanıldıktan sonra Rus sinyalleri herhangi bir hedefi değişikliğe zorlamak için güvensiz ve profesyonel olmayan bir şeye dönüşür" dedi.
Tehlikeli temaslar yıllardır oluyor
Bu durumda Rusya'nın zorlamaya çalıştıkları değişiklik, ABD uçaklarını ve teknelerini, Ukrayna güçlerinin ABD istihbarat desteğinden yararlandığı Ukrayna savaşının etrafından uzak tutmak. Rusya'nın 2014'teki ilk işgalinden bu yana bir dizi yakın karşılaşma vakası yaşandı. 2017 yılında bir Su-27, RC-135 Rivet Joint gözetleme uçağının tehlikeli bir şekilde yakınından uçtu. Ertesi yıl bir Rus savaş uçağı bir ABD EP-3 casus uçağının burnunun üzerinden uçtu ve 2020'de bir Su-27 doğrudan bir ABD B-52 bombardıman uçağının önünden uçtu.
"Büyük olasılıkla bir hataydı"
Salı günkü olay daha ciddi çünkü bir çarpışmaya ve denize acil inişe yol açtı. Büyük olasılıkla bir hataydı. ABD Avrupa Komutanlığı Rus pilotun beceriksizliğine işaret etti. Ancak Massicot bu durumda kasıtlı bir çarpışmanın henüz göz ardı edilemeyeceğini söyledi. Çarpışma ABD'ye 32 milyon dolar elde ettiği bir makineye mal oldu ve Karadeniz'deki enkaza ulaşma yarışını tetikledi. Eğer oraya ilk Ruslar ulaşırsa, bu bir istihbarat nimeti olacak ve uzmanlarının boş zamanlarında makinenin iç organlarını incelemesine olanak sağlayacaktır.
ABD Deniz Piyadeleri Komutanı Orgeneral David Berger, bu insansız hava aracının düşürülmesi gibi senaryoların, ardından tetikleyebileceği olaylar zincirinin öngörülemezliği nedeniyle ABD ordusunun endişeleri olduğunu söyledi. Berger bunun Pasifik'te de bir endişe kaynağı olduğunu söyledi. Aslında bir ABD savaş uçağı en son Nisan 2001'de Çin açıklarında böyle bir çarpışmaya karışmış ve bir ABD EP-3 uçağı üçüncü yakın geçişinde bir Çin jeti tarafından vurulmuştu. Çin uçağı denize çakılmış ve ABD casus uçağı Çin'in Hainan Adası'na zorunlu iniş yapmak zorunda kalarak diplomatik bir krizi tetiklemişti.
Karadeniz üzerinde pahalı bir insansız hava aracını düşürmek önemli bir şeydir ancak mürettebatlı bir uçağı imha etmek ve pilotları öldürmek ya da savaşın ortasında düşman topraklarına inişe zorlamak çok daha istikrarsız bir duruma yol açacak ve diğer taraflar üzerinde sert davranma baskısı yaratacaktır. Senaryoların kontrolden çıkmasını engellemek için açık askeri iletişim hatları var ancak böyle bir şey her olduğunda dünya şansını biraz daha tüketiyor.