Bülten
Yorum

Oksijen Gazetesi'nde haftanın köşe yazıları. 
12 Nisan 2025, Cumartesi

Günaydın. 

Marmara, Ege, Batı Akdeniz ve Hatay, İç Anadolu, Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun doğusu yağışlı bir gün geçirecek. 

Sıcaklık İstanbul'da 11, Ankara'da 5, İzmir'de 16, Antalya'da 19, Erzurum'da 1 derece.

Bu hafta yazıları okurken size Haruki Murakami romanlarında bahsedilen klasik müzik parçaları eşlik edecek. 2.5 saatlik bir playlist bu, seveceğinizi umuyorum. Burada.

Birazdan paylaşacaklarım, basılı gazete ve gazeteoksijen.com'da okunabiliyor. Fakat sitemizin tamamı sadece abonelerimize açık. 1 yıllık abonelik şu anda 490 lira. Abone olmak isterseniz şartlarımızı inceleyip aboneliği başlatabileceğiniz sayfa  burada.  

İyi okumalar.

Dünyayı sarsan Trump vergileriyle ilgili bilinmesi gerekenler
ABD Başkanı Donald Trump'ın getirdiği ve dünyayı sarsan ek gümrük vergilerini anlamak istiyorsanız, bu hafta Malumat köşemiz rehberiniz olabilir. 

Köşeden aktarıyorum: "Vergilerin mekaniğini anlamak için rakamlara bakmak şart: Dünya dış ticaretinin büyüklüğü 33 trilyon dolar. Bunun 25 trilyonu mal, 8 trilyonu hizmet ticareti. Küresel ticarette yüzde 14.3 payı olan ABD’nin 2024’te mal ticaretinde 1.2 trilyon dolarlık açığı, hizmette 300 milyar dolarlık fazlası var. Toplam bilanço, 100 ülkeyle ticarette 918 milyar dolarlık dış ticaret açığı. Trump ek vergilerle yılda 700 milyar dolarlık gelir yaratarak bu açığı kapatacağını iddia ediyor. Ancak analistlere göre ek vergiler geçerli olursa ABD’nin ithalatı 2030’a kadar yüzde 30 düşecek ve böyle bir gelir elde  edilemeyecek."   

Yıkımdan önceki sessizlik 
Akan Abdula: "Dünya ekonomisinin temelini oluşturan yapı, çoktan dev bir saadet zincirine dönüşmüş durumda. Sistemde dolaşan paranın büyük bir kısmı, fiziki (altın) karşılığı olmayan bir güven illüzyonuna dayanıyor. Bu illüzyonun adıysa: ‘ABD’ye güven.’ ABD fiziksel üretim savaşını çoktan kaybetti; yeni hegemonya artık verinin kontrolü üzerinden inşa ediliyor. Bu aşamada en kritik soru şu: Yeni model, fiziksel üretim kavgası ve dijital hegemonya üzerine kurulurken, biz bu oyunun neresindeyiz? Yerimiz neresi  olacak?”

90 günlük erteleme yeni endişelerle geldi
1- Çin’le savaş devam ediyor, hatta Trump yüzde 34’lük oranı yüzde 125’e çıkaracağını açıkladı. 
2- Erteleme sadece ‘karşılıklı’ gümrük vergilerine geldi. yüzde 10’luk evrensel vergi duruyor. İstisnalarla birlikte ABD’nin efektif tarife oranı yüzde 3’ten yüzde 20’ye çıktı. 
3- Trump planını askıya almadı, sadece erteledi. Piyasalar ertelemelere güvenip nispeten sessiz kalırsa Trump’ın baskıyı artırmak için hareket alanı daha da genişler.  The Economist'in  analizi.

Amerika kendi kalesine gol atıyor
Martin Wolf: "Trump’ın getirdiği ek gümrük vergileriyle ABD’nin ithalatı azalacak ama ihracatı da düşecek. Gelir ve harcamayla belirlenen açıklar kabaca aynı kalacak. Dünya yoksullaşacak olsa da bu politika en çok ABD’yi olumsuz etkileyecek. Yine de bu durum umut veriyor. Çünkü Trump’ın cumhuriyetin altını oyma hedefine epey zaman lazım. Ekonomi çökünce o kadar zamanı  olmayacak."

Trump’ı destekleyen zenginler neden pişman?
Paul Krugman: "Nobel iktisat ödüllü gazeteci Krugman, kendi blog’una yazdı: Birçok zengin II. Trump’ın tıpkı I. Trump gibi, gönlü biraz himayeciliğe kayan standart bir sağcı olacağını hayal etmişti. Öyle olsa şu an oligarkların keyfine diyecek  olmazdı."

Trump tarifelerinin bizdeki ilk etkisi olumlu ama oldukça sınırlı
Haluk Bürümcekçi: "Tarifelerin ekonomilere olası etkileri konusunda konsensüs görüş büyüme açısından aşağı, enflasyon ve işsizlik açılarından ise yukarı yönlü etkilerde bulunacağı yönünde. Makro senaryolardaki bu belirgin değişiklikle beraber birçok varlık sınıfında olduğu gibi emtia fiyatlarında da sert değişimler  gözlenmektedir."

Altının cazibesi
Mete Yüksel: "Trump’ın rasyonel yaklaşımdan kopuş deneyi, küresel piyasalarda fiyatlamaları değiştiriyor. Yeni gümrük vergisi tarifelerinin ötesinde, akılcılıktan uzaklaşan kararlar riskli varlıklara iştahı düşürüp yatırımcıyı güvenli limanlara itiyor. Altına teveccüh tarafındaki savım sadece güvenli liman arayışı sonucu fiyatının yükselişi değil, Çin merkez bankası PBOC’nin ABD doları cinsi rezervlerini azaltarak karşı hamle yapmasının etkisi daha  büyük."  

Türkiye ne satıyor?
Trump'ın vergi politikası bizi de çok yakından ilgilendiriyor çünkü TÜİK verilerine göre Türkiye’nin Almanya’nın ardından en büyük ihracat rotası ABD. Baran Can Sayın  araştırdı.

'İşin buraya varacağını tahmin etmeliydim'
Ünlü muhafazakar televizyon yorumcusu ve New York Times köşe yazarı David Brooks, The Atlantic’e günah çıkarır gibi bir yazı yazdı: "Muhafazakâr harekete katıldığımda iki tür insan vardı: Fikirleri önemseyenler ve sadece solu şoke etmek isteyenler. Gerici taraf  kazandı."
Toplumun yüzde 69’una göre İmamoğlu davası siyasi
Bekir Ağırdır: "Veri Pusulası bulgularına göre İmamoğlu’nun tutuklanması ve çevresinde gelişen olaylarda devletin tavrını 'keyfi ve adaletsiz' bulanlar yüzde 69. Kararsız her 5 seçmenden 3’ü, AK Parti seçmeninin yüzde 22’si ve MHP seçmeninin de yüzde 39’u devletin tavrını keyfi ve adaletsiz bulduğunu beyan ediyor. Yaşanan sürecin değerlendirilmesi sorulduğunda, toplumun yüzde 65'i İmamoğlu’nun tutuklanmasını hükümetin muhalefete baskı kurma girişimi olarak tanımlıyor."  

Ailelerinin ağzından tutuklu gençlerin hikayesi
Mine Şenocaklı, Silivri Cezaevi’nin önünde toplanan anne babalara çocuklarını sordu: "Sevgiyle anlattılar, üzüntülerini paylaştılar, çoğu gözyaşlarını tutamadı. İlk kez adliye koridorlarıyla, hapishanelerle tanışan bu anne ve babalar en çok da ‘terör’ gerekçesiyle tutuklanmasına anlam veremiyor çocuklarının. Bir anne 'Oğlum süt gibi tertemiz bir çocuktur' diyor, bir diğeri ise 'Ne taş atması, oğlum küfretmeyi bile  bilmez...'"

CHP’de hedef 27 milyon 834 bin 590 imza!
CHP lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 seçimlerinde aldığı 27 milyon 834 bin 589 oyun en az 1 fazlasının üzerinde imzaya ulaşılarak, bir anlamda iktidara 'güvensizlik oyu' mesajı verilmesini hedefliyor. Gökçer Tahincioğlu'nun  haberi.

Yeni statü sembolü 'sağlıklı yaşam'
1.8 trilyon dolarlık hacme ulaşan “sağlıklı yaşam” sektörü, büyük vaatlerinin yanında istismara da fazlasıyla açık. Beyin alıştırması uygulamalarına verilen para boşa gidiyor. İnsanlar “taze kan” enjeksiyonları, sihirli mantarlar, peptit NAD gibi ürünlerle kendini riske atıyor. Yoga sakatlıkları çığ gibi artıyor. Financial Times'tan Camilla Cavendish'in  yazısı.

Epigenetik kanser riskini görür, uyarır
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu: "Epigenom insan DNA’sının 'yazılımına' müdahale etmemizi ve doğru tuşlara basmamızı sağlayan yeni ve muazzam bir bilim alanı. Üstelik kansere karşı önemli ufuklar açıyor. 'Genetiğin ötesinde' anlamına gelen epigenetik bilimi yaşam tarzı seçimleriyle genlerin kötü yönde etkilenebileceği ve kanserin 'uyandırılabileceği' konusunda  uyarıyor."

Prof. Dr. Müftüoğlu'nun 'İkinci 50' köşesinde önemli notlar var: 
Yaşlanmaya karşı üç silah: Magnezyum, Omega 3, D vitamini
Dr. Mark Hyman’ın bu haftaki konuğu Dr. Rhonda Patrick. İkili beslenme ile yaşlanma arasındaki ilişkiyi konuşuyor. Başlıktaki üçlü için, "Bu üç mikro besin, hücre onarımı, bağışıklık sistemi, beyin sağlığı ve iltihapla mücadelede kritik rol oynuyor. Omega 3 yaşam süresini uzatıyor. D vitamini bağışıklığı güçlendiriyor, magnezyum ise enerji üretiminden kas sağlığına kadar birçok süreçte görev alıyor"  diyor.   

Cildin genç kalma sırrı: Nem, bariyer ve seramid üçlüsü
Dr. Ayşegül Çoruhlu: "Cildimiz, vücudumuzu çevresel tehditlerden koruyan bir kalkan olduğu kadar, yaşımızın da sessizce dışa vurulduğu bir aynadır. Göz çevresindeki ince çizgiler, yanaklardaki kuruluk, yüzeydeki matlık… Tüm bu belirtiler, aslında sadece zamanın değil, cilt sağlığımızın da bir  yansıması."

Oksijen yazarlarından
Anadolu Aleviliğinin doğuşu 
Zülfü Livaneli: "Son zamanlarda Alevi anlayışının kökenleri ve İslam’la ilişkileri çok tartışılıyor. Bu tartışmalara katılmak niyetinde değilim ama ‘cana değer veren’ bir gelenek olarak çok önemsediğim Alevilik konusunda 2000 yılında Princeton Üniversitesi’nde verdiğim konferansı sizlerle paylaşmak istedim. Yalnız, bu yazının yabancılara yönelik olduğunu ve bütün bilgileri içeremeyeceğini bildirmem gerekiyor. Mesela Kürt Aleviler konusu eksiktir. Üç hafta sürecek olan bu yazı dizisinin eksiğiyle fazlasıyla, iyi niyetli ve alçak gönüllü bir çalışma olduğunun bilinmesini  isterim."

İyilik yap, iyilik bul 
Mehmet Y. Yılmaz: "Modernitenin doğuşuna kadar ana fikir insanların içlerinde iyilik duygusu ile doğup yaşadıklarıydı. İyilik, insan doğasının bir parçası kabul ediliyordu. Ne zaman ki 'bireycilik' toplumların 'yükselen değeri' haline gelmeye başladı, o günden beri de 'iyilik' kuşku ile yaklaşılan bir şeye  dönüştü."

Öldüren gündem!
Selçuk Şirin: "Gündem insanları yoruyor. Bu ülkenin ruh hâli, kalıcı bir yorgunluğa dönüşmüş durumda. İnsanlar artık tepkisiz değil, tam tersine: Tükenmiş. Bu sadece bireysel bir kırılganlık değil; sistematik bir yüklenme. O nedenle çözüm kişisel kurtuluşta değil, toplumsal dönüşümde. Artık mesele siyaseten kimin kazanacağı kimin kaybedeceği değil. Mesele, bu gidişata kalbimizin, sağlığımızın ne kadar  dayanacağı."   

Yemekle içten bir ilişki mümkün mü?
Vedat Milor: "Robert Bresson’un 5 Ocar ödülü alan Anora filmi beni gastronomi hakkında düşündürdü. Günümüzde gastronomi birçok açıdan bozuk düzenin parçası olmuş durumda. 'İyi yemek, bizi tatmin ve mutlu eden yemek nedir?' diye sormuyoruz  artık."

Peyami, Turing, Ahmet Levendoğlu
Cem Say: "Halide Edib, yazar olacağı genç yaşından belli olan iyi bir öğrenciydi. Üsküdar Amerikan Kız Koleji’nden lisans derecesiyle mezun olan ilk Müslüman oydu. Aynı yıl, son sınıftayken matematik dersleri aldığı Salih Zeki Bey ile  evlendi."

Deprem yeni olmuş gibi bir seferberlik lazım
Nurcan Baysal: “Deprem öncesi 640 bin olan Adıyaman’ın nüfusu şu an 570 bin. Deprem sonrası yıkılan ağır hasarlı binalarla birlikte 60 bin konut yıkılmış. 8 bin bina yıkılmasına rağmen, resmi ölü sayısı 8 bin 300. TOKİ’lerin yapımı devam ediyor. Yaklaşık yüzde 32’si bitmiş. Ancak Adıyaman’a göre yapılmadığı için insanlar TOKİ’lere gitmek istemiyor. Çünkü balkonlar küçük ve şehir merkezinden  uzaktalar."   

Türbülans 
Levent Erden: "Ve deli kuyuya attı! Zaten akıllı kıtlığı çeken dünyanın bu taşı çıkarıp çıkaramayacağı da meçhul. İlk bakışta Amerika'nın “tekrar büyük eylenmesi” yolunda büyük bir adım olarak gösterilse de gümrük tarifelerini arttırma oyunu, çok büyük boyutlu bir kırılmanın başlangıcını ateşlemiş olabilir  mi?"  

Trump ve Netanyahu dünyayı çirkinleştiriyor karşı koymamız gerek 
Thomas L. Friedman: "Trump’ın post Amerika, Netanyahu’nun ise post İsrail bir dünya kurmasını önlemek isteyenlere tek bir sözüm var. Bu bir ölüm kalım savaşı. Ben yorgun değilim ve her şeyimi vermeye hazırım. Siz ne  durumdasınız?"  

Gerçek bir bedene gerek var mı?
Ece Sükan: “Moda dünyasında yıllardır süren gerçeklik tartışmalarına yapay zeka boyutu eklendi. Modellerin ‘avatarları’ ortaya çıkınca sektöre emek veren etten kemikten profesyoneller tedirgin  oldu."  

Fırtına, teknoloji ve strateji 
Ayşegül İldeniz: "İki ay önce ABD başkanının ardında esas duruşta gördüğümüz teknoloji sektörü bu hafta trilyon doları aşan borsa kayıplarıyla boğuşuyor. Tarihin en sert tedarik zinciri sorunlarını yaşadıkları Covid’den sonra yine çok büyük bir sorunla karşı karşıyalar: Belirsizlik! Tarife savaşlarıyla hem üretimi çok acil Amerika’ya getirmek zorundalar, ki bunun için yıllar gerekecek, hem de yapay zekâ ve ARGE için satın aldıkları elektroniğe inanılmaz bir maliyet artışı gelebilir. Bu fırtınanın ortasında biz ve dünyanın geri kalanı için strateji yapma  zamanı!"  

2035 yılındaki insana ve yaşama bakış
M. Serdar Kuzuloğlu: "Duke Üniversitesi’nin farklı disiplinlerden 300 uzmanla birlikte yürüttüğü çalışmanın sonuç raporu, yapay zeka ile bütünleşecek insanlığın 10 yıl sonraki haline ışık  tutuyor."

Yedek organ (bodyoid) teknolojisine hazır olun
Levent Ertem: "Vücudunuzun bir organı iflas edince yerine yenisinin takıldığını düşünsenize… Organ nakli için sıra beklemeden, araba parçası değiştirir gibi yeni bir organ sahibi olmak saçma mı geliyor?.. MIT Technology Review’un son makalesine göre bu iş pek de hayal  değil!"

15 yıl içinde 650 milyon insansı robot 
İnsansı robotların, cep telefonları ve elektrikli otomobillerden sonra kitlelerin en çok benimsediği cihaz olması bekleniyor. Goldman Sachs’a göre insansı robot pazarı 2035’e kadar 205 milyar dolarlık hacme ulaşacak. Citibank 2040’ta 648 milyon, Bank of America ise 2060’a kadar 3 milyar insansı robot üretileceğini tahmin ediyor. 

ABD içindeki rekabette Tesla, Google ve Meta gibi teknoloji devlerinin yanı sıra Boston Dynamics, Figure ve Agility Robotics gibi girişimler başı çekiyor. Ancak Çin, robot bileşenlerinin birçoğunu halihazırda üreten ülke olarak avantaj sahibi. Pekin yönetimi de bu alanda çalışan şirketlere fon aktararak sektörü  destekliyor.

Tüm ev işlerini yapıyor ama Wi-Fi bağlantısı kesilmezse 
The New York Times’ın teknoloji muhabirlerinden Cade Metz, 1X adlı bir start-up’ın ABD’de ürettiği “İskandinav aksanlı” insansı robotun gelişimini bir yılı aşkın süredir takip ediyor. Metz, son olarak robotu aile ortamında, şirketin kurucusu Norveçli mühendis Bernt Børnich’in evinde ziyaret  etti.  

13 bin yıllık kurtlar nasıl yeniden doğdu? 
Çağrı Mert Bakırcı: "ABD’de bir biyoteknoloji şirketinin 13 bin yıllık antik DNA’ları kullanarak 3 ulukurt doğurttuğunu açıklaması bilim dünyasının gündemini sarstı. Ancak sadece 20 gende değişiklik yapılarak böyle bir sonuca ulaşılması tartışma yarattı. Kimi uzmanlara göre bunlar ulukurt değil, olsa olsa modifiye edilmiş gri kurt. Peki işin aslı ne, işte  ayrıntılar…"

Yüz okuma ve parmak izi bile güvenli değil!
3 bin 500 noktada güvenlik hizmeti veren Securitas, 2024 yılında 937 bin kez risk bildirimi tespit etti. Bunların yüzde 54’ü hırsızlık, yüzde 10’u yangın, yüzde 7’si ise acil tıbbi durumlar. Kavga, silahlı saldırı gibi asayiş riskleri de yükselişte…

Elif Ergu'ya konuşan Securitas Türkiye Başkanı Murat Kösereisoğlu’na göre kurumsal şirketlere yönelik klasik tehditlerin yanı sıra dijital riskler de hızla artıyor: “Kimlik sahtekarlığı ve finansal dolandırıcılık artacak. Postkuantum kriptografi teknolojilerine giriş için hazırlık  yapılmalı."

Piyasalarda Murphy Kanunu işliyor
Güzem Yılmaz Ertem: "En önemli ve temel Murphy Yasası: Herhangi bir şey ters gidebilecekse mutlaka gidecektir. ABD korku endeksi 5 yılın zirvesinde! BİST’teki sert düşüşten sonra yabancı borsalardan medet uman yatırımcılar, bir darbe de buradan  yedi…"

Asmanın kıymeti, zeytinin bilgeliği: 'Yerli Toscana' Urla
Kıvanç Önder: "Pandemiyle birlikte keşfedilen, fakat geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan bu kıymetli topraklar, bugün Türkiye’nin en dikkat çekici yaşam alanlarından biri haline geldi. Ve elbette bu dönüşüm, Urla’nın ve yarımadanın emlak piyasasında da yankı buldu. Urla, Çeşme’den farklı olarak salt bir “yazlık” destinasyonu değil. Öncelikle coğrafi olarak Çeşme gibi yarımadanın en batı ucunda değil de İzmir’e oldukça yakın bir konumda bulunması, Urla’yı 12 ay yaşanır bir yer  kılıyor."   

Gerçek lüks sessizleşiyor 
Emre Özpeynirci: “Son yıllarda moda dünyasında etkisini gösteren ‘sessiz lüks’ kavramı otomotiv sektöründe de giderek daha derinleşen ve şekil değiştiren bir trend. Bu anlayış artık gösterişli logolardan, yüksek sesli motorlardan ya da pahalı aksesuarlarla dolu kabinlerden uzaklaşıp kalite, sadelik ve fark edilir zarafet ile tanımlanıyor. Artık herkesin her şeyi bağırarak sergilediği bir çağda, gerçek lüks  sessizleşiyor.”

Türkiye ve İsrail Suriye’de ölümcül rakipler haline geliyor 
The Economist'in  analizine göre Orta Doğu’nun en güçlü devletleri bölgesel emellerini Suriye’de sahneye  koyuyor.   

Suriye'ye dair bir de önemli anket var.  The Economist’in  yaptırdığı anket, ülkenin birçok soruna ve mezhepsel bölünmeye rağmen geleceğe umutla baktığını  gösteriyor.

İran kendi kaderi için ABD ile masaya oturuyor
Trump’ın açıktan vurmakla tehdit ettiği İran, bu hafta sonu Umman’da ABD ile masaya oturuyor. ABD basınına göre heyetler arası görüşmede Washington, Tahran’dan uranyum zenginleştirmeye son vermesini, nükleer programını tasfiye etmesini, tüm bölgesel müttefikleriyle bağını kesmesini ve dış politikasını temelden değiştirmesini talep edecek. Uzmanlar bu taleplerin kabulünü pek mümkün  görmüyor.

Savaşı engellemek için belki de son fırsat
İran ve ABD arasında beklenen görüşmeler, Tahran’ın nükleer hırslarını kontrol altına almak ve savaştan kaçınmak için geç ve belki de son bir fırsat  olacak.

Esad’dan kalma 100’den fazla kimyasal silah tesisi korkutuyor 
Uluslararası bir kuruluşa göre, Beşar Esad’ın devrilmesinden sonra Suriye’de 100’den fazla kimyasal silah sahası kalmış olabilir. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü, Esad’ın kötü şöhretli askeri programından geriye kalanları değerlendirmek üzere Suriye’ye girmeye çalışıyor. Bu tahmini rakam Esad’ın şimdiye kadar kabul ettiğinden çok daha  yüksek.
Formula 1’in hızına böyle yetişiyorlar 
Formula 1 oldukça karmaşık, saliselerin her şeyi değiştirebildiği, kaosun norm olduğu bir motor sporu. Eline mikrofonu alan profesyoneller, o kaosu aynı hızda anlamlandırmak için bizim görmediğimiz araçların yanı sıra bolca tecrübe ve öngörüye başvuruyor. Detaylar Metin Kaan Kurtuluş’un  haberinde.

NBA’in hedefinde EuroLeague var
Bağış Erten: “Amerikalılar, Avrupa’da futbolun ardından gözünü basketbola dikti. Bu çerçevede NBA, kıtadaki en prestijli turnuva olan EuroLeague’i satın almak için harekete geçti. Amerikalıların hedefi önce piyasayı büyütmek, ardından bu pastadan pay kapmak. Ama böyle bir girişimden umulmadık sonuçlar da  çıkabilir.”

Hakemlere göğüs kamerası bu yaz geliyor 
Uygulama 2025 Kulüpler Dünya Kupası ile başlıyor. Collina, ekran başındakilerin yeni bir deneyim yaşayacağını söylüyor. Amaçlardan biri de hakeme saygıyı  artırmak.

Arsenal bir gecede yeniden doğdu
Büyük bir kupa için yanıp tutuşan “genç” Arsenalliler, Real Madrid’i kenar yönetiminden çok kalplerinin sesini dinleyerek devirdi. Peki bu başarıyı çarşamba günü deplasmanda taçlandırabilecekler  mi?

Yorum bültenimizi okuduğunuz için teşekkür ederiz!
Bu bülten size Gazete Oksijen bülten üyeliğiniz ve buradaki "eposta gönder" izniniz kapsamında iletilmiştir. Geri bildirimleriniz bizim için değerli. Bültenlerle ilgili geri bildirimlerinizi bulten@gazeteoksijen.com adresinden bizimle paylaşabilirsiniz.

BİZE KATILIN

Çerez Politikası   |   Gizlilik Politikası   |   İletişim   |   Reklam
Gazete Oksijen 2025 © Levent Mahallesi Karanfil Sokak No: 21, Beşiktaş, İstanbul
Siteye Geri Dön