Mimari dokusunu Ulalı Nail Çakırhan’a borçlu Akyaka, Muğla’nın en kendine özgü balıkçı köylerinden biriydi. Yakın zamana kadar Ege’nin bilindik beldelerine arabayla yolculuk ederken ana güzergahta değil de bir miktar kuytuda, Gökova Körfezi’nin bittiği yerde kurulduğu için ne mutlu ki ana akımdan nasibini almamış, mimarisini, mahalle dokusunu korumuş, kendi halinde, hakiki kitesurf’çülerinin takıldığı birkaç salaş mekanıyla sakin bir yerdi; ta ki Bodrum bir sayfiye olmaktan çıkıp İstanbul’un şortlusuna dönüşene, Alaçatı’da halk plajı diye bir alan kalmayıp her yer lavanta logolu taş evlerle, site, otel ve tüllü çardaklı beach club’larla dolana kadar. Bir de kanaat liderlerinden bazı kişilerin kitesurf sevdası ile kulaktan kulağa “gizli kalmış cennet” fısıltısı yayılana kadar. Fısıltı gürültüye dönüşünce Akyaka da artık gizli bir cennet olmaktan çıktı.
Haber Giriş: 16.06.2023 04:30 | Son
Güncelleme: 16.06.2023 04:31
Akyaka’nın iki yakası artık gizli değil ama hala cennet!
Eski sakin günlerinden eser kalmasa da Akyaka yine de bir cazibe merkezi