18 Kasım 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 08.08.2024 10:43 | Son Güncelleme: 08.08.2024 13:05

3. enflasyon raporu açıkladı: Merkez Bankası yıl sonu tahminlerini değiştirmedi

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, yılın üçüncü enflasyon raporuna dair açıklamalarda bulundu. Karahan yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 38 olarak koruduklarını söyledi
3. enflasyon raporu açıkladı: Merkez Bankası yıl sonu tahminlerini değiştirmedi

Yılın üçüncü enflasyon raporu açıklandı. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, enflasyon raporuna ilişkin sunum gerçekleştirdi. Karahan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

  • Bu çerçevede, 2024, 2025 ve 2026 yıl sonu enflasyon tahminlerimizde değişikliğe gitmedik. Enflasyonun 2024 yılı sonunda yüzde 38'e gerileyeceğini öngörüyoruz.
  • 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5'te istikrar kazanmasını hedefliyoruz.
  • Yıl sonunun yaklaşması nedeniyle 2024'e denk gelen tahmin aralığının mekanik olarak daralması gerekirdi. Ancak son dönem jeopolitik gelişmeler ve küresel finansal oynaklıklar neticesinde artan belirsizlikler nedeniyle tahmin aralığımızı yüzde 34 ila 42 arasında koruduk.
  • Talep koşullarındaki dengelenme ve enflasyon beklentilerindeki gerilemenin öngörülerimizden daha yavaş gerçekleşmesi, tahminimizi 0,2'şer puan yukarı yönlü etkiledi.
  • Buna karşılık, Türk lirası cinsi ithalat fiyatları ve yönetilen-yönlendirilen fiyat varsayımlarımızdan gelen toplam etkiyi eksi 0,4 puan olarak hesaplıyoruz.
  • Yıllık enflasyonun mayıs ayında zirveye ulaşmasıyla, politika iletişiminde sıklıkla vurguladığımız dezenflasyon dönemine girmiş bulunmaktayız.

"Enflasyon belirgin şekilde gerileyecek"

  • Yılın üçüncü çeyreğinde geçen yıldan gelen olumlu baz etkisinin de katkısıyla enflasyon belirgin şekilde gerileyecek.
  • Para politikasındaki kararlı duruşumuz, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmeye devam edecek.
  • Para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesiyle enflasyonun yılın kalanında da istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz.
  • Ayrıca, finansal koşullardaki sıkılaşmayla beraber talep koşullarında görülen dengelenmenin önümüzdeki dönemde daha da belirginleşeceğini tahmin ediyoruz.
  • Daha önce de vurguladığımız gibi, bu süreçte iki ana koşul gözetiyoruz: Birincisi, aylık enflasyonun ana eğiliminin, belirgin ve kalıcı düşüş göstermesi.
  • Bu kapsamda, ana eğilim, iç talep, ithalat ve finansal koşullara ilişkin göstergeleri yakından izliyoruz. İkincisi ise enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsaması.
  • Bu çerçevede, geniş kapsamlı enflasyon beklentisi göstergelerini takip ediyoruz. Her iki kriterde de alınacak mesafe olduğunu değerlendiriyoruz. Bu nedenle para politikasında sıkılığı korumaya devam edeceğiz.
  • Haziranda başlayan dezenflasyon sürecinde, enflasyonu belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.
  • İş gücü piyasasındaki normalleşme eğilimi sürerken hizmet enflasyonundaki katılıklar zayıflıyor. Enflasyon görünümüne bağlı olarak, gelişmiş ülkelerin bazıları faiz indirim süreçlerine başladı.
  • Başta ABD olmak üzere, gelişmiş ülkelerin genelinde daha hızlı bir faiz indirimi fiyatlanıyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise indirimler yavaşlayarak devam etti.
  • Bu dönemde net ihracat 2022 yılının üçüncü çeyreğinden bu yana ilk kez yıllık bazda büyümeye pozitif katkı verdi.
  • Böylelikle, büyümenin talep yönünden kompozisyonu daha dengeli gerçekleşti. İkinci çeyreğe ilişkin mevcut veriler ise yurt içi talepte yavaşlama gösteriyor.
  • Perakende satış ve ticaret satış hacim endeksleri çeyreklik bazda azalış ima ediyor. Perakende satış hacmindeki bu azalış, elektrikli eşya ve mobilya gibi finansman koşullarına duyarlı harcama kalemlerinde daha belirgin.
  • İkinci çeyrekteki iki bayram tatili ve köprü günleri, talepteki yavaşlamanın seviyesi hakkında net bir fikir edinmeyi zorlaştırıyor. Buna karşın, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler, iç talepteki normalleşmenin devamına işaret ediyor.

"Kart harcamaları son dönemde yatay seyrediyor"

  • İmalat sanayisi firmalarının yurt içi sipariş beklentileri, temmuz ayı itibarıyla çeyreklik bazda gerilemeyi sürdürdü. Benzer şekilde, firma görüşmelerinden elde ettiğimiz bulgular da iç talepteki normalleşmenin devam ettiğini teyit ediyor.
  • Kartla yapılan harcamaların seviye olarak yüksek olmakla birlikte son dönemde görece yatay seyrediyor. Bu normalleşme eğilimine, harcama kalemlerini ihtiyari ve zorunlu harcamalar şeklinde ayırarak daha detaylı bakıyoruz.
  • Gıda, giyim ve yemek gibi zorunlu harcamalar yatay seyrederken kuyumculuk, elektronik ve araç kiralama gibi ihtiyari harcamaların ise son dönemde azaldığını izliyoruz.
  • Hizmet üretim endeksi de mayıs ayı itibarıyla çeyreklik bazda ılımlı azaldı. Göstergelere bütün olarak baktığımızda, üretimdeki azalışın, sanayi üretim endeksinin ima ettiği kadar derin olmadığını görüyoruz. Bununla birlikte, söz konusu düşüş talepteki ivme kaybıyla uyumlu.

"Cari açığın 20 milyar dolar civarına inmesini bekliyoruz"

  • Farklı yöntemlerle hesapladığımız göstergeler, ikinci çeyrekte çıktı açığının gerilediğini gösteriyor. Bu gerilemenin üçüncü çeyrekte de devam edeceğini öngörüyoruz.
  • Bu noktada altını çizmek isterim ki sıkı para politikamız sonucunda iç talepteki dengelenme devam edecektir. Yılın geri kalanında negatif düzeylere düşecek olan çıktı açığı, dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olacaktır.
  • İkinci çeyrekte, cari açığın milli gelire oranının yüzde 2,5'in altına gerilediğini tahmin ediyoruz. Temmuz ayı itibarıyla ise yıllıklandırılmış cari açığın gerilemesini sürdürerek 20 milyar dolar civarına inmesini bekliyoruz.
  • Yıllık enflasyonla birlikte, aylık enflasyon gelişmelerini de yakından takip ediyoruz. Çeşitli göstergelerin yakın dönem seyrine baktığımızda, enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlamanın sürdüğünü görüyoruz. Son 6 ayda ortalama yüzde 2,9 olan ana eğilim, son 3 ayda yüzde 2,6'ya, son 2 ayda ise yüzde 2,4'e geriledi.

"Kira enflasyonu halen yüksek seyriyle dikkat çekiyor"

  • Kira yıllık enflasyonu tüketici fiyatları ana grupları arasında halen yüksek seyri ile dikkat çekiyor, buna karşın öncü göstergeler bir süredir yönünü aşağı çevirdi.
  • Gerek internetteki ilan fiyatları gerekse konut kredisi değerleme raporlarına dayanan göstergeler uzun süredir azalış eğiliminde. 
  • Perakende Ödeme Sistemi verilerinden elde edilen yeni ve yenilenen sözleşmelerdeki kira artış oranları, TÜFE'deki mevcut kira enflasyonunun altında değer almakta. Bu durum, önümüzdeki dönemde yıllık kira enflasyonunun azalacağını ima ediyor.
  • Kur korumalı mevduatta (KKM) yenileme ve dönüşüm hedeflerini değiştirmenin yanı sıra asgari faiz oranını düşürerek KKM bakiyesindeki azalmayı hızlandırdık. Kredi piyasasında sağlıklı fiyat oluşumunu desteklemek amacıyla ticari kredi azami erken ödeme ücretlerini güncelledik.
  • Dönemsel olarak ortaya çıkan likidite fazlasını zorunlu karşılıklar ve mevcut araç setimizi kullanarak sterilize ediyoruz.
  • Likidite fazlasını özellikle Türk lirası depo alım ihaleleri ile sterilize etmeye devam ediyoruz. Ayrıca, Borsa İstanbul repo pazarlarında ve bankalararası para piyasasında gecelik vadede sterilizasyon yapıyoruz.
  • Bunlara ilave olarak, Türk lirası karşılığı döviz ve altın swap ihaleleri ile gün içinde iki kez farklı vadelerde depo alım ihaleleri uygulamaya başladık.
  • Önümüzdeki dönemde diğer para piyasalarında da işlem yapmaya başlayarak likidite fazlasını sterilize etmeye devam edeceğiz.
  • Mevduat faizlerinde, politika faizi, piyasadaki likidite ve makro ihtiyati politikaların yanı sıra enflasyon ve kur beklentileri de belirleyici oluyor.
  • Uyguladığımız politikaların bir sonucu olarak son aylarda enflasyon ve kur beklentilerinde önemli bir iyileşme yaşandı.
  • Bu iyileşmenin de mevduat faizlerinin son dönemdeki hareketinde belirleyici olduğunu düşünüyoruz. Para politikası duruşumuz ve makro ihtiyati çerçevemiz, mevduat faizlerinin Türk lirasına geçişi sürdürecek ve tasarrufları artıracak seviyelerde kalmasını sağlayacak.
  • Firmaların enflasyon beklentilerinin düşmesi, Türk lirası kredi talebini azalttığını gösteriyor. Enflasyon beklentilerindeki iyileşme ile reel kredi maliyetleri artıyor ve firmaların kredi iştahı azalıyor.
  • Bunun sonucunda firmalar ancak daha ucuz maliyetle daha az miktarda kredi kullanıyor. Firmaların enflasyon beklentilerindeki iyileşme ile birlikte yabancı para kredi talebi artıyor.
  • Artan yabancı para kredi talebinin genişleyici etkisini ve reel sektörün kur riskini sınırlamak için bu kredilere mayısta getirdiğimiz aylık büyüme sınırını temmuzda daha da düşürdük.
  • Bu sınırlamaların etkisiyle yabancı para kredilerdeki büyüme yavaşladı ve toplam ticari kredi büyümesi geriledi.
  • Mart ayında yaptığımız ilave parasal sıkılaştırma, yurt içi ve dışı yerleşiklerin Türk lirasına güvenini artırdı ve rezervlere olumlu yansıdı, TCMB taraflı swap bakiyesini 31 Temmuz itibarıyla sıfıra indirdik.
  • Sonrasında sterilizasyon amaçlı olarak ters yönde swap işlemlerine başladık. 22 Mart ile 2 Ağustos arasında brüt rezervler 26,5 milyar dolar artış gösterirken, net döviz pozisyonumuz 93,1 milyar dolar iyileşti.
  • 2 Ağustos itibarıyla brüt rezerv düzeyimiz 150 milyar doların üzerine çıktı. Swap hariç net rezervlerimiz, yurt içinde yaptığımız Türk Lirası karşılığı döviz swapları da dahil ettiğimizde 28,6 milyar dolara yükseldi.
  • Uzun süre sıkı duruşu korumamız gerekecek. Bu demek değil ki faiz bu süreçte inmeyecek. Faiz indirim döngüsüne girildiği zaman da sıkı duruş korunabilir.