Bu hafta Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı ve Akbank Genel Müdürü Kaan Gür ile Akbank Genel Merkezi’nde buluştuk. 3 yıldır Akbank’ın kulesinde büyük bir değişim, dönüşüm projesi hayata geçiriliyor. Binanın her katı yeni bir anlayışla tasarlanıyor. Burada amaç 29 yılda yıpranan binayı hem ileri teknolojiyle donatmak hem de yeni nesil bir anlayışla konforlu bir alan yaratmak olmuş.
Binanın havalandırma ünitelerinden döşemelerine, teknolojik alt yapısından sosyal alanlarına her yere dokunulmuş.
Bunlar yapılırken banka aynı zamanda sanat eserleriyle de donatılmış. Eser seçimiyle Suzan Sabancı bizzat ilgilenmiş. Hatırlarsınız, binanın girişine kısa süre önce Refik Anadol’un da kalıcı bir eseri yerleştirilmişti, bu eser Sabancı Ailesi’nin hikayesinden bugüne uzanan verilerle sürekli güncellenen bir eser olma özelliği de taşıyor.
En büyük değişim tüm katlarda yaşanan dönüşümle kullanım alanlarının yüzde 52’sinin verimli ve esnek çalışma alanlarına dönüştürülmesinde yaşanmış. Binanın yüzde 15’i de sosyalleşme mekanlarına ayrılmış.
Binanın yönetim katında üç özel oda var, Sabancı’nın yeni atılımlarını planladığı odanın adı İstanbul. Diğer iki oda ise Sabancı Ailesi’nin köklerine uzanıyor, Kayseri ve Adana adlarını taşıyor.
Okul eşyalarına dönüştürüldü
Akbank’ın “Dönüşümde Gelecek Var” projesiyle çıktığı bu yolculukta 33 kattan çıkan 33 TIR malzeme, ileri dönüşüm tekniğiyle yeni okul eşyalarına dönüştürüldü ve 6 Şubat deprem bölgesindeki okullarda eğitim ortamlarının iyileştirilmesi için kullanıldı. Bu çalışma; ölçeği ve kapsamıyla Türkiye ve Avrupa’nın en kapsamlı ileri dönüşüm projelerinden biri olma özelliği taşıyor. Bankanın İskenderun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde kurduğu ileri dönüşüm atölyesinde, öğrenciler ve öğretmenleri sürdürülebilir tekniklerle okul eşyaları ürettiler.
Akbank Genel Müdürü Kaan Gür’ün verdiği bilgiye göre 1.029 okula bu malzemeler dağıtıldı. 190 binden fazla öğrenci bu yeni eşyalarla öğretime başladı.
Binada her katta dikkat çeken değişim, sosyal alanlar ve rahat koltuklara yer verilmesi. Doğal ışığın kullanılması, sıcak renklerin tercih edilmesi bankanın atmosferini değiştirmiş.
En ilginç yerlerden biri Hazine bölümüydü. Yoğun mesailerin yapıldığı bölümde Hazine çalışanlarının koltukları çok özel seçilmiş. Eskiden yemekhane olan bölüm, bu yeni yapılanmayla artık neredeyse 24 saat faaliyette olan Hazine bölümü.
200 sanat eseri
Girişte Refik Anadol’un eseri dikkat çekerken, Tayfun Erdoğmuş, Ardan Özmenoğlu, Ahmet Oran, Selma Gürbüz, Gülay Semercioğlu, Mithat Şen, Günnur Özsoy, Bedri Baykam, Erdil Yaşar, Ahmet Güneştekin, Ertuğrul Ateş, Yusuf Taktak, Zekai Ormancı gibi isimlerin de eserlerine yer verilmiş. Binada heykeller ve dijital eserler de yer alıyor.
220 metrekarelik dijital eser
Refik Anadol’un binanın girişimdeki eseri 220 metrekare yüzey alanına yerleştirilmiş durumda. Bu büyüklük ile ilgili kararı Suzan Sabancı vermiş. Eser 60 milyon piksellik kapasitesiyle, Anadol’un dünyadaki en büyük üç kalıcı eserinden biri olma özelliğine de sahip.
Biyofilik tasarım yaklaşımı
Autoban Mimarlık tarafından gerçekleştirilen dönüşümde doğal malzemeler kullanılmasına özen gösterilmiş. Geri dönüştürülebilir ve çevresel beyan belgeli doğal malzemeler, Biyofilik tasarım yaklaşımı, ergonomik masalar ve sandalyeler, binanın havasında virüs ve bakteri yayılımını engelleyen iklimlendirme sistemi ve etkin bir arıtma ve atık toplama üniteleri kurulmuş.
Yenilenen binanın diğer özellikleri şöyle:
- 11 binin üzerinde otomasyon noktası ile bina sistemleri entegre biçimde yönetiliyor.
- Gün ışığı sensörleriyle entegre aydınlatma ve perde otomasyon sistemleri kullanılıyor.
- Sürekli izlenen CO₂, nem ve sıcaklık değerleri raporlanıyor.
- Uluslararası standartlarda iklimlendirme ve artırılmış taze hava oranı sağlanıyor.
- Isı geri kazanım sistemiyle enerji tasarrufu etkin biçimde hayata geçiriliyor.
- İleri Dönüşüm projesi hayata geçirilirken 406 ton karbon salımı engellendi, 6 milyon litre su tasarrufu sağlandı.
- Proje tamamlandığında ulaşılan okul sayısı 1.300’e, öğrenci sayısı ise 400 bine kadar çıkacak.
