19 Kasım 2024, Salı Gazete Oksijen
Haber Giriş: 21.11.2023 09:15 | Son Güncelleme: 21.11.2023 11:45

Alternatif yakıtlar o kadar da temiz değilmiş

Fosil yakıtlara alternatif olarak gösterilen hidrojen ve amonyağın sanıldığı kadar masum olmadığına dair şüpheler artıyor. Son araştırmalara göre; iki yakıt da yaygın kullanımları sırasında tehlikeli sera gazlarının açığa çıkmasına neden olarak iklim üzerinde beklenmedik yan etkiler yaratabilir
Alternatif yakıtlar o kadar da temiz değilmiş

Dünyanın sadece amonyakla çalışacak ilk yük gemisi suya inmek için gün sayarken, Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan akademik makale yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Princeton Üniversitesi'nden Amilcare Porporato ve ekip arkadaşlarının yaptığı analizlere göre, en kötü senaryoda amonyağın yakıt olarak kullanımı eşdeğer miktarda kömür yakmak kadar ağır bir sera ayak izine neden olabilir.

Çünkü amonyak sızdığında ya da tamamen yanmadığında, içeriğindeki nitrojen, reaktif türlere dönüşüyor. Bu bileşiklerden nitröz oksit (N2O) karbondioksitten 273 kat daha güçlü bir kirletici. Asit yağmurlarının temel bileşeni ve astıma neden olan partiküllerin oluşumunda da payı var. Amonyaktan çıkan diğer tehlikeli atık ise nitrojen oksitler.

Çalışmaya göre, dünyanın en temiz yakıtı olarak tanımlanan "yeşil hidrojen" de düşünüldüğü kadar masum değil. Boru hatları ve diğer altyapı kaynaklı sızıntılar, yine güçlü bir sera gazı olan metanın seviyesinin artmasına neden oluyor. Bunun sebebi, metanın atmosferde parçalanması sürecinde kilit rol oynayan kimsayalların, hidrojenle reaksiyona girerek ortadan kalkması olarak anlatılıyor. Yani atmosferde hidrojen miktarı arttıkça, metanı ortadan kaldıran kimyasallar azalıyor. Geçen yıl yeşil hidrojen üzerinde yapılan bir analiz sızıntı oranlarının yüzde 10'u bulması durumunda, iklim üzerindeki olumsuz etkilerin eşdeğer miktardaki fosil yakıt kullanımının yarısı kadar olacağı konusunda uyarmıştı.

Faydaları sıfırlayabilir

2022'de Joint Global Change Research Institute'te yapılan bir araştırma da amonyağın deniz taşımacılığında kullanımının yaratacağı riskler konusunda uyarmıştı. Raporda, sektörün tamamının amonyağı geçmesi durumunda piyasanın şu anda ürettiğinin dört katı kadar kimyasala ihtiyaç duyulacağı, bunun sadece binde 4'ünün nitröz okside dönüşmesi durumunda, fosil yakıt kullanımını bırakmanın getireceği faydaların sıfırlanacağı ifade edilmişti.

Dünyada şu anda yılda 180 milyon ton amonyak üretiliyor ve bunun büyük kısmı gübre amaçlı kullanılıyor. Porporato ve arkadaşlarının araştırması ise amonyak üretiminin 2060-2070 yılları arasında 1600 milyon ton seviyesine yükseleceği varsayımına dayanıyor.

Amonyak türbinleri geliştiren Japonya'daki Tohoku Üniversitesi'nden mühendis Hideaki Kobayashi, Science Magazine'e yaptığı açıklamada araştırmanın "fazla kötümser" olduğunu öne sürerek "Geliştirdiğimiz türbinler amonyağı verimli bir şekilde yakıyor. Ya çok az azot üretiyor ya da hiç üretmiyor. Bu da egzoz sistemlerindeki katalitik konvertörlerde filtre ediliyor" diyor.

Amonyağın son dönemde alternatif bir yakıt olarak gündeme gelmesinin temel sebeplerinden biri depolama kolaylığı. Hidrojeni enerji kaynağına dönüştürebilmek için sıcaklığını -253 dereceye düşürmek ya da üzerindeki atmosfer basıncını 700 kat artırıp sıvılaştırmak gerekiyor. Amonyak ise -33 dereceye soğutularak ya da atmosfer basıncı 9 kata çıkarılarak depolanabiliyor. Sıvı halde 20 derecede bile saklanabilen amonyağı taşımak ve depolamak hidrojene göre oldukça kolaylaşıyor.