Merhum Vehbi Koç ve Rahmi Koç'un girişimleriyle İngiltere'den getirilen prototip üzerinden başlayan Anadol'un üretim serüveni, kamuoyunda büyük heyecan yarattı. Yerli otomobil üretimi için ilk fikir 1963 yılında Rahmi Koç ve Bernar Nahum'un İzmir Fuarı'ndan alınmış ve fiberglas'tan yapılma bir pick-up'ı görmesiyle başladı. Yapılan görüşmeler sonucu 19 Aralık 1966'da seri üretime geçen Anadol, Ford iş birliğinin sonucu olarak Otosan'ın İstanbul'daki fabrikasında üretilmeye başlandı.
Motor ve aktarma organları da kısa süre sonra Türkiye'de üretildi
Tasarımı İngiliz Relliant'a ait olan Anadol'un şasisi ve fiberglas kasası ilk günden itibaren Türkiye'de üretildi. Anadol'un üzerindeki Ford üretimi parçalar, motor, şanzıman ve diferansiyel oldu. Bu parçalar da ilk üretimden kısa bir süre sonra Otosan tarafından Türkiye'de üretilmeye başlandı.
Üretimin sona erdirildiği 1984 yılına kadar 62 bin 923 adedi otomobil ve 30 bin 265 adedi pick-up olmak üzere toplam 93 bin 188 adet Anadol üretildi. Üretilen modeller arasında A1, A2 A4 STC-16, A5 SV 1600, A6 Böcek, A8-16 / 16 SL ve P2 Pikap Otosan 500 ve 600D yer alıyor.
Anadol'un üretimi 1966'da başlamış olsa da satış ve trafik tescili için gerekli belgeler ve ilgili yönetmelik onayı Makina Mühendisleri Odası'ndan 28 Şubat 1967'de alındı. Anadol satışları da bu tarihten sonra 26 bin 800 liradan yapıldı.
Hitit geyiği, Anadol'un simgesi oldu
Otomobilin ismini belirleme sürecinde de ilginç gelişmeler yaşandı. Nihai olarak otomobilin isminin halk tarafından belirlenmesi uygun görüldü. Marka ismi için anket başvurusu 150 bine ulaşırken, en çok tercih edilen isimler Anadol, Anadolu ve Koç oldu. Kurulan komite Anadol'u seçti ve ödülü bir öğretmen kazandı. Anadolu uygarlıklarının sembolü olan Hitit geyiği, Anadol'un da simgesi oldu.
Anadol'un yurt içi ve yurt dışı ralli serüveni de başarılı geçti. 4-5 Mayıs 1968'de Türkiye'de düzenlenen ilk resmi müsabaka olan Türkiye Rallisi'nde Renç Koçibey, Anadol otomobille birinci oldu. 2010 yılında Türk motor sporlarının duayen isimlerinden Serdar Bostancı'nın liderliğinde Moğolistan ve Gobi Çölü gibi zorlu bölümler de dahil olmak üzere 14 bin kilometreyi geride bırakarak Paris'e ulaşan Anadol, 104 adet klasik otomobilin katıldığı Pekin-Paris Klasik Otomobil Rallisi'ni ikinci sırada tamamladı.
Ayrıca, Bostancı'nın garajında hazırlanan 1973 model bir Anadol STC'nin yarışacağı ve daha önce bu yılın nisan ayında gerçekleşeceği duyurulan Pekin-Paris Klasik Otomobil Rallisi'nin, Kovid-19 salgını nedeniyle 2023 yılının nisan ayına ertelendiği öğrenildi.
"Anadol'un hakkı ödenmez"
Anadol denilince akla gelen ilk isimlerden olan Serdar Bostancı, Anadol'un Türkiye otomotiv tarihinin ilk ve tek yerli seri üretim otomobili olduğunu belirtti. Anadol'un seri üretimi yapılmış ve üretimi onlarca yıl sürmüş bir otomobil olduğuna işaret eden Bostancı, "Türkiye'deki otomotiv sanayinin bu hale gelmesinin en büyük lokomotiflerinden biridir. O gün merhum Vehbi Koç ve Sayın Rahmi Koç, bu cesareti gösterip Otosan fabrikasını kurup Anadol üretmeye başlamasaydı belki de arkasından Murat 124’ler, Renault 12’ler de üretilemeyecekti. Anadol, bu cesareti Türk milletine veren ilk seri üretim araçtır ve gerçekten hakkı ödenmez" dedi.
Bostancı, Anadol'un Türkiye'de yapılan ilk resmi ralliyi kazanan otomobil olarak da Türk ralli sporunun önünü açan ve bugünlere gelmesini sağlayan en önemli etkenlerden biri olduğunu vurguladı.
Kaynak: AA