İneklerin çıkardığı gazları küresel ısınmadaki payları nedeniyle dünyanın en büyük sorunlarından biri olarak tanımlayan Bill Gates sorunun çözümü için harekete geçti. 67 yaşındaki iş insanı Amazon kurucusu Jeff Bezos, Alibaba Group Holding’den Jack Ma ve Michael Bloomberg'ün de yatırımcıları arasında bulunduğu Rumin8’e 12 milyon dolar fon sağladı.
Verimli ve düşük maliyetli yem arayışı
Gates'in destekçileri arasında katıldığı Avustralya merkezli girişim besi hayvanı gıda takviyeleri ile ilgili araştırmalar yapıyor. Hayvancılık emisyonlarını azaltmak için çözümler arayan Rumin8, çiftlik hayvanlarını besleyecek şekilde verimli ve düşük maliyetle üretilebilen anti-metanojenik özellikleri inceliyor. Şirket kırmızı deniz yosununda bulunan, sentetik olarak çoğaltılmış bromoformdan yapılmış ek gıda üzerinde çalışıyor.
Metan emisyonlarını azaltmayı hedefliyor
Çalışmaların temeli ise hayvanların yemlerinden yapılacak değişiklikle geğirirken çıkardıkları metan emisyonlarının azaltılabileceği tezine dayanıyor. Hayvancılığın, karbondioksitten sonra küresel ısınmaya en büyük katkı sağlayan metan emisyonlarının neredeyse üçte birini oluşturduğu düşünüldüğünde söz konusu yaptırımın önemi daha iyi anlaşılıyor. Peki ama inekler neden iklim değişikliğini tehdit ediyor?
İnekten çıkan metan gazı neden önemli?
İnekler yemyeşil bir alanda çimleri yerken zararsız görünebilir ancak gerçek böyle değil. Her inek her gün küresel iklim değişikliğine neden olan en güçlü sera gazlarından biri olan metan salıyor. Hem geğirdiklerinde hem de gaz çıkardıklarında karbondioksit molekülünden yaklaşık 25 kat daha zararlı metan molekülleri atmosfere salınıyor.
Küresel ısınmayı yavaşlatabilir
Hayvancılık, küresel insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının yüzde 12'sinden sorumlu ve bu nedenle metan karbondioksitten sonra en çok salınan ikinci sera gazı. Ancak metan, atmosferde sadece 12 yıl kaldığı için önlem alındığı takdirde değişimin olumlu etkileri çok hızlı görülmeye başlanabilir. Dolayısıyla, metan emisyonlarını büyük ölçüde azaltmak, önümüzdeki on yıllarda küresel ısınmadan beklenen zararı azaltmada büyük bir etkiye sahip olabilir.
Çoğu sindirim sürecinde ortaya çıkıyor
Tarım ve hayvancılık, insan faaliyetleriyle ilgili metan gazı toplamının yaklaşık yüzde 40'ını üretiyor, geri kalan metan da fosil yakıt endüstrisi tarafından üretiliyor. Bu metanın çoğu, ineklerdeki sindirim sürecinde açığa çıkıyor. İneklerin ürettiği metanın büyük bölümü ağızlarından veya burun deliklerinden geliyor.
Temel tez beslenmeyi değiştirmek üzerine
Aslında inekler gezegende doğal sayılarında olsa bunun küresel ısınmaya hiçbir tesiri olmaz. Ne var ki, insanoğlunun çiftlik hayvanı olarak belirlediği türlerden biri olması nedeniyle dünyada devamlı 2 milyara yakın inek bulunuyor. Bu seviyedeki metan gazı salınımını sonlandırmanın en direkt yolu onları yemeyi veya sütleri için kullanmayı bırakmak. Ne var ki, insan kültürüne işlenmiş bir mutfak anlayışının kısa zamanda değişmesi beklenmiyor. Bu nedenle farklı yöntemler tartışılıyor. Bunlardan en önemlisi ise hayvanların beslenme şeklini değiştirmek.
Kırmızı deniz yosunu etkili oluyor
2021'de yayınlanan ve metan emisyonlarını yüzde 80'den fazla azaltabileceğini belirten bir ABD çalışmasına göre, inek yemine kırmızı deniz yosunu eklemek emisyonları azaltmak adına ciddi potansiyele sahip. California Davis Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, sonuçların tekrarlanabilmesi durumunda, kırmızı deniz yosununun büyük miktarlarda, tercihen tarım alanlarının yakınında yetiştirilmesi gerektiğini söylüyor.
Üretici ve tüketici tepkisi ne olacak?
Bununla birlikte, herkesin aklındaki soru aynı: Çiftçiler, bir tür karbon kredisi yoluyla geri ödenmedikçe, kârlarına eklenmeyen bu tür masraflara nasıl tepki verecekler? Ayrıca tüketicilerin nasıl tepki vereceği de belirsiz. Örneğin, mısırla beslenmiş sığır eti tercih eden Amerikalılar, deniz yosunu ile beslenen türü yemek isteyecek mi?
BM: Davranış ve diyet değişikliği daha etkili
Mayıs ayında Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından hazırlanan bir rapor, teknolojik önlemlerin tarım sektöründen kaynaklanan metan emisyonlarını düşürme konusunda "sınırlı bir potansiyele" sahip olduğuna işaret ediyor. Raporda şu ifadeler yer alıyor: "Davranış değişikliği, gıda israfını ve kaybını azaltmak, hayvancılık yönetimini iyileştirmek ve sağlıklı diyetlerin (vejetaryen veya daha düşük et ve süt içeriğine sahip) benimsenmesi, önümüzdeki birkaç on yılda metan emisyonlarını yılda 65-80 milyon ton azaltabilir.