Nvidia’nın üst düzey yöneticisi Jensen Huang, Washington yönetiminin uyguladığı ihracat kısıtlamalarının, ABD’nin yapay zekâda liderliğini koruma amacına hizmet etmek yerine, Çin'in teknolojik bağımsızlık arayışını hızlandırabileceğini söyledi. Huang’a göre, ABD’nin Çin pazarından çekilmesi durumunda, Huawei gibi devler devreye girerek bu boşluğu kolayca doldurabilir.
“Eğer ABD geri adım atarsa, Çin kendi ekosistemini oluşturmakta daha hızlı hareket eder. Huawei zaten bu açığı kapatabilecek kapasitede” diyen Huang, uygulanan kontrollerin uzun vadede Pekin'in yarı iletken ve yapay zekâ üretiminde dışa bağımlılığını azaltacağını belirtti.
ABD-Çin ticaret savaşı yeni evreye girdi
Huang’ın açıklamaları, ABD-Çin ticaret savaşının yeni bir evresine işaret ediyor. İki ülke arasında son dönemde yapılan anlaşmalara rağmen Çin mallarına uygulanan tarifeler hâlâ %55 civarında seyrediyor. Bu politikalar yalnızca Çin'den gelen tepkilere yol açmakla kalmadı; aynı zamanda Amerikan ekonomisi üzerindeki mali baskıyı da artırdı.
Dünya Bankası’nın 2025 yılı için ABD büyüme tahminini %1,4’e indirmesi ve OECD’nin küresel ekonomik görünümü aşağı yönlü revize etmesi, bu kısıtlamaların uzun vadeli etkilerine dikkat çekiyor. Artan gümrük vergileri, Amerikan tüketicisine de daha yüksek fiyatlar olarak yansıyor.
Nvidia Çin'i kaybetme korkusu yaşıyor
Huang, Çin’e yapılan ihracatın sınırlanmasının Nvidia için ciddi finansal sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Şirketin Ar-Ge harcamalarının büyük bölümü Çin pazarından elde edilen gelirle finanse ediliyor. Gelir akışındaki bir azalma, Nvidia’nın yenilikçilik kapasitesini ve rekabet gücünü de doğrudan etkileyebilir.
ABD’nin teknoloji ihracatına yönelik politikaları, ulusal güvenlik öncelikleri ile ekonomik çıkarlar arasında hassas bir denge gerektiriyor. Ancak Huang’ın sözleri, bu denge arayışının Amerikan şirketlerini önemli bir pazardan dışlaması durumunda, yalnızca ABD’yi değil, küresel teknolojik güç dengesini de etkileyeceği mesajını veriyor.