Polonya Merkez Bankası (NBP), Dünya Altın Konseyi'ne göre 2024 yılının ikinci çeyreğinde merkez bankaları arasında Hindistan ile birlikte en büyük altın alıcısı oldu. Bu, NBP'nin yaklaşık 19 ton değerli metal satın almasının ardından gerçekleşti.
Polonya Merkez Bankası Başkanı Adam Glapinski de bu yılın başlarında yaptığı açıklamada merkez bankasının rezervlerinin yüzde 20'sini altının oluşturmasını sağlamayı planladığını söylemişti. Şu anda altın, NBP'nin rezervlerinin yaklaşık yüzde 14,7'sini oluşturuyor.
Conotoxia'da piyasa analisti olan Grzegorv Dróżdż şunları söyledi: “Bu yılın ikinci çeyreğinin sonunda Polonya'nın altın rezervleri 377.4 tona yükseldi ve bu yılın Nisan ayından bu yana ağırlıklı olarak İngiltere Merkez Bankası'nda tutulan külçe altın alımlarının hızı dünyanın en büyük ekonomilerini bile geride bıraktı”
Yılın ikinci çeyreğinde altın fiyatı da ons başına 2,500 $ (2,249.26 €) gibi rekor bir seviyeyi aştı.
Bu durum, altının şu anda iyi bir yatırım olup olmadığı ve merkez bankalarının neden son zamanlarda değerli metal rezervlerini desteklemek için çabaladıkları konusunda daha fazla spekülasyona yol açtı.
Merkez bankaları neden altın topluyor?
Merkez bankalarının son zamanlarda daha fazla altın stoklamasının ana nedenlerinden biri, makroekonomik belirsizlik ve jeopolitik şoklara karşı korunmak için rezervlerini yeterince çeşitlendirebilmek.
Zira ekonomik ve jeopolitik dalgalanmaların yaşandığı, döviz ve diğer varlık fiyatlarının dalgalandığı dönemlerde altın güvenli bir liman ve enflasyondan korunma aracı olarak görülüyor.
Bu nedenle, altının kriz zamanlarındaki nispeten istikrarlı performansı ve enflasyondan korunma özellikleri, merkez bankalarının sarı metali seçmelerinin ardındaki itici faktörler. Aynı zamanda merkez bankası portföylerini çeşitlendirmenin etkili bir yolu ve temerrüt riski olmaksızın yüksek likiditeye sahip olduğu düşünülüyor.
Yaptırımların etkisini de azaltıyor
Ayrıca altın politika riskinden daha az etkilenirken, değerli bir teminat ve politika aracı olarak kullanılabilir. Bazı durumlarda altın, Rusya gibi uluslararası yaptırımlarla karşı karşıya olan ülkelerin bu yaptırımlardan kaçınmasına da yardımcı olabilir. Bu da bu ülkeleri daha fazla altın satın almaya ve diğer finansman araçlarının engellenmesi veya erişimin zorlaşması durumunda likiditelerini korumaya yardımcı olmak için kullanmaya teşvik ediyor.
Diğer durumlarda, merkez bankaları da ülkelerinin ABD doları gibi küresel olarak baskın para birimlerine bağımlılığını azaltmalarına yardımcı olmak için daha fazla altın satın almayı tercih ediyor.
Altına talep yıllık bazda arttı, çeyrek bazda azaldı
Dünya Altın Konseyi'ne göre merkez bankalarının altın talebi yılın ikinci çeyreğinde 183 tona ulaştı. Bu, yıllık bazda yüzde 6'lık bir artış, ancak çeyrek bazda yüzde 39'luk bir düşüş anlamına geliyor.
Yılın ilk yarısındaki net alım da 483 tona ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artış gösterdi.
Dróżdż ayrıca şu açıklamayı yaptı:
“2024 yılının 2. çeyreğinde, küresel altın talebi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6 azalarak 929 tona geriledi. Bu düşüşün başlıca nedeni, altın için rekor düzeyde yüksek fiyatlara karşılık mücevher tüketimindeki yüzde 19'luk azalmadır"
Türkiye de en çok altın alımı yapan ülkeler arasında
Polonya Merkez Bankası ve Hindistan Merkez Bankası'nın yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası da (TCMB) yoğun altın alımlarına devam ederek yılın ikinci çeyreğinde rezervlerine 15 ton ekledi. Bu miktarla birlikte Türkiye Merkez Bankası bu yıl şu ana kadar 45 ton altın satın almış oldu.
Ürdün, Katar, Rusya, Özbekistan, Kırgızistan, Irak ve Çek Cumhuriyeti merkez bankaları da ikinci çeyrekte önemli miktarda altın satın aldı.
Çin altın alımını kıstı, Polonya artırdı
Öte yandan Çin Merkez Bankası (PBoC) yılın ikinci çeyreğinde altın alımını önemli ölçüde yavaşlattı. Polonya'da altın talebi Covid-19 salgınının ardından ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle arttı. Birçok yatırımcı Ukrayna'daki Rus işgalinin Polonya'ya sıçramasından korkuyor ve altına daha fazla yatırım yaparak kendilerini böyle bir senaryoya hazırlamak istiyor.
Dünyanın diğer bölgelerinde de inatla yüksek seyreden enflasyon insanları altına daha fazla yönlendirirken Rusya-Ukrayna ve İsrail-Hamas savaşları gibi diğer jeopolitik şoklar da bu eğilimi şiddetlendiriyor.
Polonya Merkez Bankası altının yanı sıra, rezervlerini çeşitlendirmenin bir başka yolu olarak borsa yatırım fonları (ETF'ler) yardımıyla yabancı hisse senetlerine ve şirket tahvillerine yatırım yaptığını da açıkladı.
Altın piyasasını etkileyen faktörler neler?
Altın piyasasını etkileyen çeşitli faktörler var: ABD dolarının hareketleri, gerçek ve beklenen enflasyon oranları ve altın mücevher talebi gibi. Merkez bankalarının altın alımları da metalin fiyatları üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.
Daha az olmakla birlikte, altın madenciliği üretimi de fiyatlar üzerinde etkili olabilir. Altın madenciliği şirketleri daha derin madenler kazmak gibi üretim maliyetleri için daha fazla harcama yapmak zorunda kalırsa veya işçi grevleri, çevre protestoları ve hava olayları gibi diğer sorunlarla karşılaşırsa altın fiyatları yükselebilir.
Şu anda dünyadaki altın madenciliği üretiminin çoğu Çin, Avustralya, Rusya, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nden geliyor.
Doların zayıflığı altını daha da güçlendirecek
Dróżdż ayrıca şunları söyledi:
“Altın piyasası, diğer pek çok piyasa gibi, iki güç tarafından yönlendirilir: talep ve arz. Geçtiğimiz birkaç çeyrekte talepteki artış özellikle belirgindi. Ayrıca, doların zayıflamaya devam etmesi, altının yakın vadede diğer önemli varlıklardan daha iyi performans gösterebileceğine işaret edebilir”
Conotoxia'nın temel senaryosuna göre altın fiyatlarındaki ivme yılsonuna kadar yavaşlayabilir ve bir düzeltme yaşanabilir, ancak ons altının 2 bin 500 dolar seviyesinin üzerinde kalması muhtemel.