Türkiye İş Bankası, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki 70. hizmet yılını Lefkoşa’da düzenlenen özel bir resepsiyonla kutladı. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’nin KKTC Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali, İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, İş Bankası KKTC Ülke Müdürü Serhan Akşahin ve çok sayıda davetli katıldığı resepsiyonda geçen 70 yılda Kıbrıs’ın ekonomik yapısına yön veren kurumların biri haline gelmesi altını çizdi.
21 Şubat 1955’te Lefkoşa’da açılan ilk şubesiyle adada faaliyet göstermeye başlayan banka, bugün itibarıyla 15 şube ve 238 çalışanla hizmet veriyor ve 53,5 milyar TL’lik aktif büyüklüğüyle KKTC’nin en büyük bankası konumunda. 70. Yıl için özel olarak hazırlanan kısa filmin gösterimiyle başlayan resepsiyon İş Bankası yalnızca finansal göstergeleriyle değil, aynı zamanda adadaki sosyal ve kültürel dönüşümlerde üstlendiği sorumlulukla da dikkat çektiği fikriyle buluşan konuşmalarla devam etti.
“Bir taraftan tasarrufu teşvik ediyor, bir taraftan hayalleri destekliyoruz”

Kürsüye çıkıp sözü ilk olarak alan İş Bankası KKTC Ülke Müdürü Serhan Akşahin, konuşmasında şu sözleri kaydetti: “Yedi yüz milyon dolarlık toplam kredi büyüklüğümüzde bir taraftan tasarrufu teşvik ederken, bir taraftan da topladığımız fonları bireylerin hayallerine, işletmelerimizin büyüme hedeflerine ve toplumsal kalkınmaya katkı sağlamak için kullanıyoruz. Dört yıl üst üste kurumlar vergisi rekortmeni olduk. Ve 2024’ü de dahil edersek, son beş yılda KKTC devletimize 75 milyon dolarlık kurumlar vergisi ödedik. Hiçbir zaman sadece bir banka olmayı yeterli görmedik. Bu topraklara kattığımız değerin toplumsal ve kültürel bir karşılığı da olması gerektiğine inandık.”

Ardından İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali ise bankanın Kıbrıs’taki tarihsel misyonunu şu sözlerle anlattı: “İş Bankası, Türkiye’de Cumhuriyet’in ihtiyaçları için hangi misyonla yola çıktıysa, Kıbrıs’a da aynı misyona sahip olarak geldi. En zor zamanlarda bile ticari kazancı düşünmeden, burada kalıcı olmayı seçti. 1955’te Lefkoşa şubesi açıldığında, 100 bin sterlin sermaye tahsis edildi. İlk hukuk müşavirimiz Rauf Denktaş’tı. Şubemiz, sadece bankacılık faaliyetleriyle değil, aynı zamanda toplumsal belleğe kazınan bir kurum olarak tarih yazdı.”
Bali, İş Bankası’nın geçmişteki rolleri arasında yer alan, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın örgütlenme sürecine destek verilmesine de değinerek, “Subaylarımız adaya İş Bankası müfettişi kimliğiyle geldi. O günlere ait şifreli belgeleri hâlâ koruyoruz. Bu kurum, sadece para değil; direniş, umut ve ortak gelecek taşımıştır,” ifadelerini kullandı.
“Tüm dünyayla ekonomik bağ kurmamıza imkan sağlıyor”

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İş Bankası’nın ada ekonomisine katkısına ilişkin yaptığı konuşmada, “Kıbrıs Türk halkı olarak direndik, çalıştık, yatırım yaptık. İş Bankası gibi kurumlar da bu direncin yanında durdu. Bugün adanın dört bir yanında 15 şube ve yüzlerce çalışanıyla bu bankanın varlığı, sadece Türkiye ile değil, tüm dünyayla ekonomik bağ kurmamıza imkan sağlıyor,” dedi. Tatar ayrıca, “İzolasyonlara rağmen bu ülke bir başarı öyküsüdür ve bu potansiyelin temel gücü gençlerimizdir,” diyerek toplumsal kalkınmaya yapılan yatırımların önemine dikkat çekti.
Adnan Bali’nin konuşmasında bahsettiği ‘o harita’
İş Bankası’nın Lefkoşa şubesi, 1950’li yıllarda yalnızca bir finans kurumu değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk toplumunun direniş mücadelesinde kilit bir merkez haline gelmişti. 1958 yılında kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) ilk üyeleri olan askerler ve subaylar, adaya İş Bankası müfettişi kimliğiyle giriş yapmıştı. O dönemde yardımcısıyla birlikte adaya gönderilen Rıza Vuruşkan, “Ali Conan” kod adıyla hareket etmiş; yalnızca şube müdürü Dündar Nişancı’nın bildiği gizli bir görevi yürütmüştü.
TMT’nin Kıbrıs’taki organizasyonunu ve eylemlerini yönlendiren Vuruşkan’ın, gece karartmaları altında yürüttüğü bu çalışmalar sırasında kullandığı harita, bugün hâlâ bankanın Kıbrıs’taki merkezinde korunarak sergileniyor. Yüzeyde bankacılıkla ilgili verileri gösteriyor gibi görünen bu harita, aslında mühimmat transferlerinin güzergâhlarını gösteren şifreli bilgileri barındırıyordu. Harita üzerindeki raptiye delikleri, o dönem yapılan gizli operasyonların somut izleri olarak hâlâ duruyor.