18 Kasım 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 12.02.2021 06:00 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:14

TL’ye dönüş ne zaman başlar?

Güldem Atabay yazdı: "Yerli yatırımcıda fazladan 60 milyar dolar döviz var. Merkez Bankası, dolar 7 liranın altına inmeden azar azar almaya başlayıp ‘dip burası’ mesajını verirse döviz satışları başlayabilir"
TL’ye dönüş ne zaman başlar?
Güldem Atabay
Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal bu hafta ekonomistlerle yaptığı toplantıda bankanın yakında döviz alım ihalelerine başlayacağını açıkladı. Daha önceki döviz alım ihalelerinde temel güdü, yoğun yabancı sermaye girişi sonucunda TL’nin aşırı değer kazanmasına engel olmak ve bankanın döviz rezervlerini güçlendirmekti. Bu seferki döviz alım ihalelerindeyse amaç farklı.  Geçen yıl Albayrak-Uysal döneminde ekonomide ciddi hatalar yapıldı. TL’nin hızlı değer kaybını durdurmak ve Dolar/TL’ye 6.85’te istikrar kazandırmak için, kamu bankaları üzerinden piyasadan gizli yapılan döviz satışları ile sonbaharda merkez bankası rezervleri swap işlemlerine göre düzeltildiğinde 57 milyar dolar eksiye düşmüştü. TL’deki erimeyi durdurmak ve tabii yüksek enflasyonu kontrol altına almak için Kasım ayında göreve gelen Ağbal’ın hem para politikasını değiştirmesi hem de faizi yüzde 17’ye yükseltmesiyle sıcak para girişi arttı.  2020 sonunda net-net döviz rezervlerindeki açık 41 milyar dolara kadar gerilemişti. Ocak ve Şubat aylarında izlenen “doğru” para politikası sonucunda henüz enflasyon tarafında yol kat edilemediyse de, Dolar/TL 8.50’lerden 7.02 civarına kadar geriledi.  Fakat yükselen faize ve değerlenen TL’ye rağmen yerli mevduat sahipleri döviz almaktan vazgeçmiş değiller. Yüksek faiz politikası sıcak parayı çekerken, siyasi ve ekonomik belirsizliklerin yüksek seyrettiği Türkiye henüz kalıcı doğrudan yabancı yatırımı çekemiyor. 

Yüzde 17 faiz bile çözemedi...

Yerlilerin TL’ye yeniden güvenerek dövizlerini satmaları Merkez Bankası için kritik önemde.  Çünkü kaybedilen rezervlerini en ucuz şekilde ve en yüksek miktarda yerine koyabilmesinin yolu Türk vatandaşlarının yönetime “güven” duymasından geçiyor.

Peki, yerliler ne zaman TL’ye dönecekler?  

Geçmiş verilere bakınca, Türk vatandaşlarının TL’ye olan güveninin 2012 yılında en yüksek seviyeye ulaştığını görüyoruz. Döviz mevduatlarının toplam mevduat içindeki payı o dönem yüzde 25-30’lara kadar gerilemişti. 2013 Mayıs’ında FED’in Küresel Finansal Kriz sonrasında parasal normalleşmeye dönme işareti ile beraber Türkiye’de de dolarizasyon hızlanmış, 2018 yılına kadar geçen 5 yıl içinde bu oran eski tarihi zirveleri olan yüzde 45’lere kadar yükselmişti. Ağustos 2018’de kur krizi ile başlayan ve bugüne kadar uzanan sorunlu Türkiye ekonomisi döneminde ise vatandaş, bugünlerde anketlere de yansıyan şekilde yönetime olan güvenini kaybettikçe döviz almaya koştu.  Söz konusu oran yüzde 60’a yaklaştı. Faizlerin 2019 ortasından sonra yükselen enflasyonun altına çekilmesi elbette bu süreci hızlandırdı. Şimdi ise yüzde 17 faize rağmen Türk vatandaşları TL’ye dönmeye direniyor. Hâlbuki döviz satıp TL almaları halinde, Merkez Bankası gönül rahatlığıyla döviz alım ihalelerinin miktarını anlamlı bir seviyeye yükseltecek ve yok olan rezervlerini daha hızlı yerine koyabilecek. 

Türk tasarrufçu ne bekliyor? 

Bir kere çekirdek enflasyon yüzde 16 seviyesinde, manşet enflasyon yüzde 15’te ve gıda fiyatları enflasyonu yüzde 20’lerdeyken, yüzde 17 faiz, “TL riskini” almalarına yetmiyor. Enflasyonun düşüşe geçmesinin hissedilmesi gerekiyor. İkincisi daha iki ay önce Dolar/TL’yi 8.50’de gören yerli tasarruf sahipleri 7 TL civarını geçici olarak görüyor; bu seviyenin altına inmesi halini de büyük olasılıkla daha çok döviz almak için kullanacaklar. Zaten 2018’den bu yana oluşan enflasyon ve devalüasyon seviyesine bakınca Dolar/TL’de olması gereken yer 7.30-7.50. Merkez bankası Dolar/TL 7.00’nin altına inmeden döviz alımlarına azar azar başlayıp dip seviyelerinin burası olduğu mesajını, faizlerin gerçekten uzun süre yüksek kalacağı sözü ile birlikte gerçekleştirdikçe yerliler TL’ye dönmeye başlayacaklar.  Orada çözülmesi gereken yerlilerin son iki yılda fazladan aldıkları 60 milyar dolar. Bunun için de para politikasının ötesinde politika sahnesinin sakinleşmesi gerekiyor.