23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 14.05.2021 06:00 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:15

Bir özgürlük destanı

Prime Video’da bugün yayına başlayan The Underground Railroad yılın en önemli ekran hadiselerinden biri olarak kabul ediliyor. Dizi, bir kölenin özgürlük uğruna katlandıklarını anlatan aynı isimli ünlü romandan uyarlandı
Bir özgürlük destanı
Defne Akman
[email protected] Moonlight ve If Beale Street Talk’un Oscar Ödüllü Yönetmeni Barry Jenkins’in Prime Video için uyarladığı The Underground Railroad yayında. Dizi, Pulitzer ödüllü yazar Colson Whitehead’in ülkemizde Yeraltı Demiryolu adıyla yayınlanan romanından uyarlama. 19’uncu yüzyılda kölelerin kaçmalarına yardım ve yataklık eden hücre evleri ve insan ağı, romanda fiziki bir demiryoluna dönüşmüştü. 10 bölümlük dizide ise, bu demiryolu efsanesi her bir görüntünün incelikle nakşedildiği, karakterlerine şefkatle yaklaşan ve zengin bir hayal gücünü yansıtan bir hal alıyor. Güney Afrikalı oyuncu Thuso Mbedu’nun canlandırdığı ana kahraman Cora ve onu kabus gibi takip eden köle avcısı Ridgeway (Joe Edgerton), dizi boyunca bir sürü durağa uğruyorlar. Cora’nın özgürlüğe doğru yolculuğunda attığı her adım, başka bir zulüm görmesiyle sonuçlanıyor. Buna rağmen yolunda kararlılıkla ilerliyor. Ridgeway ise asla sempatik değil ama kesinlikle klişe bir kötüden çok daha fazlası ve karmaşık bir karakter. The Underground Railroad kölelere uygulanan vahşeti göstermekten kaçınmıyor; ölümüne kamçılanmış ve canlı canlı yakılmış bir erkek, şeytani amaçlar için bebeği ondan alınan bir kadın, gözü dönmüş bir köle avcısı, bunların hepsi var. Çünkü, dizinin tüm rahatsız edici sahneleri ne kadar uğraşırsak uğraşalım unutamayacağımız bir tarihsel gerçeğe işaret ediyor.

 Art arda izlemek zor

Diğer yandan dizi, beyazların suça nasıl ortak olduğunu da açıkça gösteriyor. Özetle, burada ahlaki görelilik yok. Zalim çiftlik sahibinin ve Ridgeway’in suçlu olduğu bariz zaten. Ama esas kötülüğün sıradanlığı, çiftlikte yanı başında kölelere işkence edilirken yemeye içmeye devam eden misafirleri gördüğünüz zaman kendini gösteriyor. Mini dizinin bölümleri genellikle bir saat civarında olmakla birlikte, Ridgeway’in geçmişini aydınlatan 20 dakikalık bir flashback bölümü de var. The Underground Railroad kesinlikle bir oturuşta tüm bölümleri ardı ardına izleyebileceğiniz bir yapım değil. 10 bölümün tamamının yönetmenliğini gerçekleştiren Barry Jenkins, senaryonun da büyük çoğunluğunu üstlendi. Görsel bakımdan diziye olağanüstü bir zarafet ve güzellik hâkim ama bu, anlatılan hikâyenin tarif edilemez biçimde insafsız olduğu gerçeğinin üstünü örtmüyor. Bilakis insanın bu kadar güzel bir dünyada, çirkinlikleri yaratmaya ne denli yatkın olduğunu gösteriyor. Dizideki bir karakterin de dediği gibi “kölelikten kaçamayız, o yaralar asla iyileşmeyecek.” Irk ayrımı ve adaletsizliğin hâlâ geçmek bilmediği bir ülkenin kolektif bilinçaltı işte tam karşımızda duruyor.

Ezilenler, resmi tarihi yeniden yazıyor

Django Unchained: Jamie Foxx, Christoph Waltz, Leonardo DiCaprio’nun başrollerinde yer aldığı Quentin Tarantino’nun senaryo Oscar’ı kazanan revizyonist westerni, ezilenlerin hakkını aldığını görmek isteyenler için. (Netflix) The Butler: Gerçek bir hikâyeden esinlenen filmde Forest Whitaker, sekiz ABD başkanının uşaklığını yapmış, tarihte önemli olaylara tanık olmuş bir karakteri canlandırıyor. (Netflix)
When They See Us
When They See Us
When They See Us: Harlem’li beş gencin Central Park’ta gerçekleşen korkunç saldırıyla suçlanması ve gelişen olayları anlatan dört bölümlük çarpıcı dizi, gerçek bir hikâyeye dayanıyor. (Netflix) 13th: ABD’deki cezaevleri ve adalet sistemine eleştirel bir bakış getiren belgeselde, ülkenin ırksal eşitsizlik geçmişi gözler önüne seriliyor. Emmy ödülü var. (Netflix) One Night in Miami: Regina King’in ilk yönetmenlik denemesi olan 2020 yapımı film, siyahi hareketin dört önemli liderini bir otel odasında buluşturarak, onların arzuları ve amaçları hakkında bir fikir veriyor. (Amazon Prime) Green Book: Donald Shirley (Mahershala Ali) saygın bir piyanist, koruması ve şoförü ise İtalyan kökenli bir fedai olan Tony Lip (Viggo Mortensen). Filmin ve Ali’nin Oscar’ı var. (Netflix)
Moonlight
Moonlight
Moonlight: Dizinin de yönemeni Barry Jenkins’in yönetmenliğini üstlendiği Oscar’lı filmde, Miami’li siyahi genç Chiron’un etrafındaki destek, sevgi ve iyilikle birlikte yetişkinlik yolculuğu anlatılıyor. (beIN Connect) Fences: Pulitzer ödüllü August Wilson’ın aynı adlı oyunundan uyarlama filmde, Denzel Washington 1950’lerde ailesini geçindirmeye çalışan bir babayı canlandırıyor. (Amazon Prime)