Merakla beklenen Schumacher belgeseli Netflix platformunda yerini aldı. Hanns-Bruno Kammertöns, Vanessa Nöcker, Michael Wech üçlüsü tarafından yazılan ve yönetilen 1 saat 52 dakikalık film, yedi kez F1 şampiyonluğunu kazanan ünlü Alman sürücünün yaşamını farklı yönleriyle ortaya koyuyor. Belgeselde iki Michael Schumacher portresi çıkıyor karşımıza. 1- Pek çok spor efsanesi gibi yetenekli, aşırı rekabetçi ve kazanmak için önüne çıkan engelleri acımasızca aşabilen bir yarışçı. 2- Ailesine düşkün, yarıştığı takımın tüm çalışanlarına saygı ve sevgi besleyen, sürekli objektiflerin önünde olmasına karşın şöhretten çok da hoşlanmayan, duygusal bir kişilik. Film, Alman pilotun iki farklı dünyasını samimi bir üslupla yansıtıyor. Tabii zengin arşiv görüntüleri de yapıma lezzet katıyor. F1 pistlerinde yaşadığı onca badireyi atlattıktan sonra, 2013’te kayak pistinde yaptığı bir kaza sonucu komaya giren ve o günden beri komada olan Schumacher’in eşi Corinna ile babasının adını F1 pistlerinde yaşatmaya devam eden oğlu Mick’in, efsanevi yarışçıya duydukları özlemi anlatan bölümler çok dokunaklı. Kuşkusuz kariyeri çok büyük başarılarla dolu olan bir ismin henüz sona ermeyen öyküsünü iki saate sığdırmak kolay değil. Bu nedenle filmde Şumi’nin bol maceralı spor yaşantısından bazı önemli satır başlarına yer verilmemesi eleştiri konusu olabilir. Ancak bütüne baktığımızda belgeselin hedefine ulaştığını rahatlıkla söyleyebiliriz.