Şelale Kadak
Doğrusu pek çok insan gibi ben de siyasetten aşırı derecede sıkıldım, bunaldım. O nedenle artık ne siyasi tartışmaları seviyorum ne de içinde siyaset geçen dizileri, filmleri… Derken, karşıma çıkan İskandinav dizisi Borgen’den öyle bir etkilendim ki üç sezonunu da ‘dizi maratonu’ yaparak bir çırpıda izleyiverdim. İçimi de bir umut kapladı. Kim bilir, belki bizde de kadın siyasetçilere böyle güzel bir kapı açılıverir.İlk kadın başbakan
Borgen bir Danimarka dizisi ve aslında Danimarka’da 2010’da yayınlanan ilk sezonu 2011’de ikinci, 2013’de de üçüncü ve son sezon izledi. Ardından İngiltere’de BBC’de ve Türkiye’de D-Smart’ta 2012’de yayınlandı. Türkiye’de geçen yılın sonlarına doğru Netflix’te gösterime giren dizi ismini, Kopenhag’daki Christianborg Sarayı’nın Dancadaki takma adından alıyor. Borgen, Danimarka siyasetinde azınlık sayılacak kadar küçük bir partide siyaset yaparken, tüm zorluklara rağmen, üslubu ve tam yerinde manevralarıyla ülkenin çok da başarılı ilk kadın başbakanı olan Birgitte Nyborg Christensen’ı ve onun etrafında gelişen siyasi olayları anlatıyor. Birgitte Nyborg Christensen (Sidse Babett Knudsen) ilkeli, etik kurallara sıkı sıkıya bağlı, samimi, dürüst kadın siyasetçinin, kendi deyimiyle “çirkefleşmeden’ nasıl siyaset yapacağını tane tane anlatıyor dizide. Öyle ki, stres nedeniyle aldığı kilolar yüzünden giremediği elbiselerini dahi, seçime iki gün kala yapılan ve artık unuttuğumuz tüm parti liderlerinin katıldığı televizyondaki seçim münazaralarında anlatmakta sakınca görmeyerek halkın da izleyenlerin de kalbini fethediyor. Medya ve basın danışmanlarıyla ilgili de ders gibi konular işleniyor Borgen’de. Bir gazeteci olarak beni en çok çeken kısımlarından biri de dizideki medyanın haber anlayışı ve ülkedeki demokrasinin gazeteciliği nasıl mükemmel hale getirdiği oldu. Özellikle başarılı televizyoncu Katrine rolündeki Birgitte Hjort’un oyunculuğuna hayran kaldığımı söylemeliyim.
Kocadan destek olmaz
Kuşkusuz sadece bunlar değil. Kadınların tepe pozisyonlara geldikleri her vakit özel hayatlarında bedel ödeyerek işini yaptığını, aile hayatlarının alt üst olduğunu, çocuklarının etkilendiğini, kocaların dünyanın hiçbir yerinde tam anlamıyla destek olmadığını da görüyoruz. Kadın başbakanın yakışıklılığı ile göz dolduran kocası Philip’in geri planda kalıp eşine destek olmak yerine izlediği yolun, kadınlarla erkeklerin nasıl da farklı yaratılışta olduklarına dair sinir bozucu bir örnek oluşturduğunu da ekleyeyim. Ülkede rol model haline gelen kadın başbakanın nasıl fark yarattığına dair nefis bir dizi olan Borgen’i tavsiye ederken bir mutluluğumu da sizlerle paylaşmak isterim tabii. Dizinin dördüncü sezonu 2022’de geliyor. Yaşasın!Dizi önerileri: Güçlü ve şefkatli
