23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 16.07.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:16

Punk rock dönem dizisi

The Pursuit of Love, konusuyla, oyuncularıyla, dedikodusuyla son dönemin en çok konuşulan dizilerinden biri oldu
Punk rock dönem dizisi
Farklı görsel tarzı, çağdaş müzik seçimleri ile geçmişi bugünün objektifinden yorumlayan üç bölümlük BBC yapımı mini dizi The Pursuit of Love, alıştığınız dönem dizilerinden değil. Ana kahramanı, Londra kulüplerinde mor neon ışıklar altında payetli elbisesiyle Bryan Ferry’nin The in Crowd’uyla kendini ritme bırakmış olarak görebiliyoruz örneğin.

Oyuncular çok ünlü

Mary Poppins Returns’den hatırlayacağınız oyuncu Emily Mortimer, Nancy Mitford’un ünlü romanını ekrana uyarlayarak, dizinin senaristi ve yönetmeni olmasının yanı sıra hayatını yaşamak için küçük kızı Fanny’yi ardında bırakıp giden anne rolünü de canlandırıyor. İki büyük dünya savaşının arasındaki dönemde geçen dizide, kitap kurdu, utangaç Fanny (Emily Beecham) ve kabına sığmayan en yakın arkadaşı ve kuzeni Linda’yı (Lily James) takip ediyoruz. Kadınların eğitim görmesine gerek olmadığını düşünen diktatör babadan saklanarak, aynı banyoyu, aynı yatağı aynı kaçıp kurtulma hayallerini paylaşan genç kızlar, yetişkin olunca daha gerçekçi seçenekleri değerlendirmeye başlıyorlar. Ancak Linda, kendi sözleriyle ifade ettiği üzere, ”hayatta karşısına bir kere çıkan ve sonsuza dek sürecek” o aşkın peşinden gitmeye kararlı. Linda’nın hayatında iki önemli erkek var. Taban tabana zıt olan bu iki erkekten ilki, Dominic West tarafından canlandırılan eski kafalı sabit fikirli babası Matthew Radlett. Diğeri ise Linda’yı sanatla dansla tanıştırarak sofistike bir kadın haline gelmesini sağlayan, şahsına münhasır komşuları Lord Merlin (Fleabag’in seksi rahibi Andrew Scott).

Giysiler harika

Linda için, aşkı aramak aslında hayatı keşfetmek ve yaşamak demek. Roman 1945’te, yakın sayılabilecek bir zamanda yayınlansa da o dönemde yaşayan aristokrat kadınların kaderinde yine de evlilikten başka bir seçenek yer almıyor. Bu yüzden Linda berbat seçimler yapsa da o adamların kendisine baskıcı aile yaşantısından bir kaçış yolu açabileceğine inanıyor. Doğal olarak gördüğü ilk adama tutunuyor. Ve evliliği sandığı gibi bir peri masalı olmadığını yaşayarak öğreniyor. Linda’nın birbiri ardına hayatına giren erkekler arasında, daha sonra dünya sıkıcısı bir milletvekiline dönüşecek olan Freddie Fox, kendisini yalnızca ciddi meselelere adamış sosyalist bir genç adam ve Call My Agent’taki Hicham rolünden hatırlayacağınız Assaad Bouab tarafından canlandırılan bir Fransız Dükü var. Çekimleri 2020’de Bath ve Paris’te gerçekleştirilen dizinin yıldızlarından biri de kıyafetler. Örneğin Londra’da Linda’nın cemiyet hayatına katılmasını gösteren sahnelerde, set tasarımcısı Cristina Casali, Fritz Lang’in 1927 tarihli Metropolis’inden ilham alırken, kostüm tasarımcısı Sinéad Kidao da fotoğrafçı Cecil Beaton’ın işlerinden esinlenmiş. Linda’nın gelinliğini ise, Argyll Düşesi Margaret’in 1933 tarihli düğün fotoğrafından yola çıkarak yaratmış. Bu arada dizide kullanılan tüm mücevherler Bulgari.

Dedikodu

Dizide baba-kızı canlandıran Dominic West ve Lily James, çekimler sırasında bir hafta sonu Roma’da çok samimi pozlarda görüntülenmiş, hemen sonra West basın mensuplarının önünde karısını öperek evliliğinde sorun olmadığı mesajını vermişti.