19 Nisan 2024, Cuma
Haber Giriş: 01.10.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:17

Siyasi tarihin kare kare tanığı

ABD Başkanları Ronald Reagan ve Barack Obama’nın fotoğrafçısı olarak 14 yıl boyunca dünya tarihine geçecek her anın tanığı olan Pete Souza, Gördüğüm Gibi belgeselinde “eski ABD” özlemini anlatıyor
Siyasi tarihin kare kare tanığı
Burak Kuru
[email protected]  Tarih yazımına birinci elden şahit olmak, yetmezmiş gibi onu kayıt altına almak, üstüne tüm bunları bir de iletişimin en kuvvetli olduğu çağda yapma ayrıcalığına sahip olmak... Pete Souza böyle biri. ABD’li foto muhabiri Beyaz Saray’da iki ayrı başkanın fotoğrafçısıydı: Ronald Reagan (1983-89) ve Barack Obama (2009-2017). Pete Souza şimdi hayat hikayesiyle beraber her anını kaydettiği Barack Obama dönemi ve onun sonrasında Donald Trump’la beraber kutuplaşan ABD’ye eleştirel bir bakış içeren belgeseli Gördüğüm Gibi’yle (The Way I See It) karşımızda. Dawn Porter’ın yönettiği ve beINConnect’te yayınlanan belgeselde, Amerika’da yakın tarihte yaşanan tartışmaları içeriden izleyeceksiniz. Çünkü başrolümüz Barack Obama’nın yaptığı her görüşmede onun yanında olan, toplantılara ondan önce girerek “Gelişi Obama’nın habercisi, o nedenle odaya o geldiğinde herkes durup kendini Başkan’a hazırlar” cümlesine sebep olan Pete Souza. Reagan döneminden sonra foto muhabirliği yapan Souza’ya, 2004’te senatör seçilen Barack Obama isimli gelecek vaat eden siyasetçiyi izlemesi önerisi geliyor. O da ABD’nin ilk siyah başkanının Beyaz Saray’a giden yolunu izlemekle kalmıyor, orada da bu göreve devam ediyor. Beyaz Saray’dan sonra, panel panel gezip Obama günlerini anlatırken bir yandan Donald Trump’ın ABD’yi ‘kutuplaşma’yla tanıştırması üzerine yeni bir muhalefet türü geliştiriyor. Bu da ona aslında yolun başında Obama’yla aynı siyasi görüşe sahip olmasa ve hatta apolitik görünse bile, günün sonunda Trump karşıtı biri olarak sesini çıkaran fenomen kimliği kazandırıyor.

Günde 685 kare

Souza’nın, Obama’nın başkanlığı döneminde çektiği fotoğraf sayısı 2 milyondan fazla. Yani kaba bir hesapla, her gün ortalama 685 kare çekmiş. Mesleği için “Tarihin temize çekilmemiş halidir” diyen Souza, temize çekme işini Trump döneminde yapıyor. Trump’ın gündelik gaflarına, Obama döneminde çektiği fotoğraf ve olaya Trump’ın tam karşısından bakan açıklamalar yazarak sosyal medyadan cevap veriyor. Obama döneminin güzelliğine dikkat çektiği her an, aslında Trump günlerinin ABD için ne kadar ayrıştırıcı olduğunu anlatmaya çalışıyor. Güzel anekdotlardan bir demet: Obama ikinci dönemi için yemin ettikten sonra Beyaz Saray’a giderken, Pete Souza’nın “First Lady’yle beraber arabaya ben de binebilir miyim?” diye sorması, Başkan’ın da “Karımla baş başa vakit geçirmek için fırsat çıkmıştı ama neyse” cevabını vermesi… Basketbol oynarken yaptığı bloğun ardından hemen koşup “Çektin değil mi? Hemen onu büyük boy bastır” demesi… Aşk hikâyelerine olan tutkusu, herkesi evlendirme hevesi ve bizzat bu tutkusunu Pete Souza’yı evlendirerek yapması…  Ayrıca siyasi tarihe geçen Bin Ladin operasyonu, krizler, ObamaCare oylaması gibi anılar da stresli dakikaları oluşturuyor. Dünyanın zirvesindeki ülkenin en önemli insanını yakından göstermesinin yanı sıra, ülkede yaşanan değişimi insanların kavraması ve gösterdikleri tepki açısından da kıymetli bir belgesel. Şu kadarı kesin: Boşa geçmeyen bir 90 dakika olacak.