Financial Times’ın Paris büro şefi, askerlerin art arda yayınladığı “muhtıra gibi” iki mektubu yazdı. Emekli ve muvazzaf askerlerin “İç savaşın eşiğindeyiz” demesi, ülkede “darbe” tartışması başlattı
Geçen ay emekli Fransız generaller pek tanınmayan askerî içerikli bir blogda yayınladıkları bildiriyle orduyu göreve davet etti. Kullandıkları ifadeler bir nevi darbe çağrısı niteliği taşıyor, Fransa iç savaşın eşiğindeymiş izlenimi veriyordu. Ordudan emekli yüzlerce subayın ve en az 18 muvazzaf askerî personelin imzasını taşıyan bildiride, “Fransa tehlike altındadır” yazıyordu. Bildiride “umursamazlık”, radikal İslamcılık ve vatanın kent ve kasabalarının yanı başındaki “sürüler” hedef alınıyordu. Bu sürülerle göçmenlerin kastedildiği her Fransız okurun malumuydu. Bildiri 1961 yılında Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle’ü devirmeye yönelik başarısız darbe girişiminin 60. yıldönümünde, sağ görüşlü Valeurs Actuelles dergisinde tekrar yayınlandı. Başlangıçta ciddiye alınmayan bildiri, aşırı sağcı politikacı Marine Le Pen her Fransız vatanseverin ülkeyi kurtarmak için “ayağa kalkması” gerektiğini söyledikten sonra, siyasetçiler ve savunma bakanlığı tarafından kınandı ve imzacı muvazzaf subayların cezalandırılacağı açıklandı. Paris’teki genel kanıya göre, bildirinin tonu ordunun halinden ziyade Fransız siyasetinin ve toplumunun hassas durumunu anlatıyor. Zira ordu profesyonel, siyasi açıdan tarafsız ve darbe yapması ihtimal dışı bir kurum olarak görülüyor. Gerçekten de 1981 yılında İspanya’da önlenen girişimden bu yana Batı Avrupa’da böyle bir kalkışma görülmedi. Politik aşırıcılık konusunda uzman olan Jean-Yves Camus, “Artık Avrupa’da darbe yok” diyor. Eski bir general ve Fransa’nın BM askeri heyeti başkanı olan Dominique Trinquand da aynı görüşte. “Bu durum ordu için ciddi bir anlam taşımıyor çünkü imza koyanların hemen hiçbiri bugün orduda değil” diyen eski general, savcıların konuyla ilgili hukuki süreç başlatmamaya karar verdiklerini ekliyor. Trinquand, Le Pen’in eski generalleri Ulusal Birlik (RN) partisine çağrılmasını da önemli bulmuyor. Kamuoyu yoklamaları Ulusal Birlik Partisi’ni Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un en büyük rakibi olarak görse de Trinquand, Le Pen’in çağrısını “İmzacılarındörtte üçü zaten RN ile bir şekilde bağlantılı” diye açıklıyor. Bildirinin fikir babası olan eski piyade ve jandarma subayı Jean-Pierre Fabre-Bernadac, partinin isminin henüz Ulusal Cephe olduğu günlerde Le Pen’in babası Jean-Marie’nin güvenliğinden sorumluydu. İmzacılar arasında Fransız Yabancı Lejyonu eski komutanı olan ve beş yıl önce Calais’de göçmenler aleyhindeki yasadışı gösteriye katıldığı için zorla emekli edilen Christian Piquemal de var. Yetkililere göre, eski subayların orduyu darbe için harekete geçirme olasılığı çok çok az; zira ordu apolitik ve Fransa’daki etnik çeşitliliği giderek daha fazla yansıtıyor. Ancak yayınladıkları bildiri ve bu çağrının siyasette bulduğu yankı, subayların kaygısının toplumun geneli tarafından paylaşıldığını gösteriyor.
Seçim arifesinde
Bildirinin gündeme gelmesinden sonra yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre, Fransız seçmenlerin yüzde 58’i – birçok sol görüşlü seçmen de dâhil – bildiriyi imzalayan subayları destekliyor. Katılımcıların yüzde 74 gibi şaşırtıcı derecede büyük bir kısmı Fransız toplumunun çöküş içinde olduğunu düşünürken, yüzde 45 ise Fransa’da “kısa süre içinde iç savaş çıkacağı” görüşünde. Anketi düzenleyen Harris Interactive idari müdürü Jean-Daniel Lévy mevcut durumu, “Genele bakınca, Fransız halkının generallerle hemfikir olduğu görülüyor” sözleriyle açıklıyor. Bu hararetli siyasi ortamda önümüzdeki yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki iki büyük favori halen görev başında bulunan Macron ve Le Pen. Macron, dört yıl önce “ne sağcı ne solcu” olacağını söyleyerek seçimi kazanmıştı ancak İslamcılık ve göç konusundaki tutumuyla giderek sağa kaydı.