Simon Kuper
Eşimle birlikte giysi dolu bavullarımızla gelirken, olabildiğince zengin görünmeye çalışıyoruz. Versailles Sarayı’nın içinde yeni açılan Grand Contrôle Oteli’nin önündeyiz; eşi olmayan bu tesiste, 18. yüzyıl uşakları gibi giyinmiş personel tarafından karşılanıyoruz. Bugünün seçkinlerine verilen ayrıcalıklar bir seferliğine bize de tanındı; bu sayede 18. yüzyıl seçkinlerinin hayatını yaşayabileceğiz. Yani Marie Antoinette’in hayatı; tek farkı, elektriğimiz ve suyumuz var. Grand Contrôle Oteli öngörülenden 18 ay sonra, haziran ayında açıldı; en ucuzu 1.700 euro (artı yüzde 14’lük “tesis vergisi”) olan 14 süit ve odası var. Yapının hikayesi 1681’de başladı; o günlerde XIV. Louis’in vereceği partileri planlayan Beauvilliers Dükü’nün malikanesiydi. 1789’da bina, kapı komşusu XIV. Louis’nin hesaplarına bakan Cenevreli banker Jacques Necker tarafından kullanılıyordu. Devrimden sonra uzun süre boş kaldı; sonrasında salaş bir subay yemekhanesi oldu. Nihayet 2016’da Airelles Oteller Grubu devletten kiraladı ve 50 milyon euro harcayarak otele dönüştürdü. Şirket restorasyonun aslına uygun olması için 1788’den kalan envanterden yararlanmış; sadece bir şapeli bara çevirmiş. Airelles o dönemden kalma 900 eşya ve eser satın almış. Ortamın orijinalliği tarihçilerden oluşan bir heyet tarafından değerlendiriliyor. Genel Müdür Julien Revah bana özenle bordo renkli deri bir çanta gösteriyor. Necker Fransa’nın berbat mali durumu hakkında krala – genellikle yanlış – bilgi verirken evraklarını bu çantada taşıyormuş.
