27 Kasım 2024, Çarşamba Gazete Oksijen
Haber Giriş: 19.02.2021 06:00 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:14

‘Boğuntu’su bize armağandı

Geçen hafta kaybettiğimiz Demir Özlü gençliğinde ‘boğuntu’ sözcüğünü bulmuştu. Vatandaşlıktan çıkarılan, sürgün edilen Demir Özlü’nün boğuntusu da bunaltısı da düşleri de edebiyatımız için bir armağandı
‘Boğuntu’su bize armağandı
Bir yazarın gidişini haber veren tüm yazı ve haberlerde tarihler, okullar, kitap isimleri, aldığı ödüller sıralanır. Bu hafta maalesef hem Demir Özlü’de hem Doğan Cüceloğlu’nun ardından yazılanlarla yine gördük bunu.  Ben Demir Özlü’nün portresini yazmaya hazırlanırken ise, hafızamda kalan bilgiler hep onun hayatında aidiyetini nereden tanımladığına, varoluşunu nereden mesele ettiğine götürüyor. 

Her yerde ziyaretçi

Vefa semtinde, kendi cümleleriyle, “ünlü bozacının önünden yirmi metre kadar Şehzâdebaşı yönüne doğru yürürseniz, bir çıkmaz sokak vardır, orada, şimdi yıkılmış olan bir tahta evde” dünyaya gelir Demir Özlü. Okur, yazar, Tezer Özlü ile Sezer Duru’nun abisi olur. Ferit Edgü ve Orhan Duru gibi 50 Kuşağı yazarlarının da yakın arkadaşı… Ama bir gün gider. Siyasi nedenler yüzünden gitmek zorunda kalır, ardından ise vatandaşlıktan kovulur. Babası ölür, ülkesinden kovulduğu için babasının mezarını ancak 6 yıl sonra ziyaret edebilir. Ülke, şehir, insan dil değişir.  “Yirmi üç yıldır başkalarının olan ülkelerde yaşıyorum. İsveç’te, Almanya’da, bir süre kalmaya gittiğim her ülkede bir ‘ziyaretçi’yim” diyen Özlü, vatandaşlıktan çıkarılıp sonra hakkını geri veren ülkesi Türkiye’de de ziyaretçi gibidir, belki de misafir. Bir aidiyetse mesele, bana göre Demir Özlü’nün ait olduğu yurt, edebiyattır. Ne ziyaretçi ne de misafirdir, 1950 Kuşağı’nın mensubudur, kalabalıktır ama yalnızdır, yazar ama sessizdir de. 

Kimseye aldırmadı

Mart 2013’te çok sevdiği Beyoğlu’nda tanışmıştık Özlü ile. Şimdi o akşamı hafızamda canlandırmaya çalışırken, “boğuntu” sözcüğünün hikâyesi geliyor aklıma. Kuşağından yazarlarla (sanıyorum Ferit Edgü) “boğuntu” sözcüğünü uydurmuş Özlü zamanında. Bunu dert edinip boğuntu sözcüğüne karşı çıkanlar olmuş, aldırmamış. 

İyi ki yaşadı ve yazdı

Özlü’nün edebiyatındaki ana tema olan varoluş ve sürgünlük, yabancılık, toplumsal normlar, ideolojiler, sanrılar, hiçlik duygusu, yalnızlık… Şimdi böyle ardı ardına sıralayınca, bundan sonrası için yazacak pek bir şey de kalmıyor.  Boğuntusu da bunaltısı da düşü de sanrısı da edebiyatımıza armağan… İyi ki yaşadı, iyi ki yazdı.