26 Nisan 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 03.09.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:17

Cici insan olmak hasta eder

Doç. Dr. Şafak Nakajima Aklın Kutsal Kitabı’nda mükemmeliyetçilikten iyi insan olma saplantısına kadar günümüz insanına önemli çözüm tüyoları veriyor
Cici insan olmak hasta eder
Doç. Dr. Şafak Nakajima, yaşam serüveninde yolumuzu aydınlatacak pusula kitaplar yazıyor. Mesleki deneyim ve aldığı eğitimler sonucunda hastalarını ‘tamir edilecek’ nesneler olarak görmediğini, onlara farkındalık ve bilinçle yaklaştığını ifade ediyor. Aklın Kutsal Kitabı – “insanı tanımak, hayatı anlamak”’ta (İnkılap Kitabevi) dünyayı anladıkça kendimizle doğru bağı kuracağımızı söylüyor; tıp, psikoloji, bilim, felsefe ve sanat arasında köprüler kurarak zor insanlara, aşka, duygusal şiddete, mutluluğa dair, insanı tanımanın ve hayatı anlamanın rehberini paylaşıyor.

Zihin beden bütünlüğü

Aklın Kutsal Kitabı’nı yazma fikri nasıl doğdu, aldığınız eğitimler ve yıllar içindeki deneyimlerinizi neredeyse 600 sayfalık bir kitapta toplamak ne kadar sürdü? Klinik ve laboratuvarda geçen uzun meslek yaşamımda, günümüz tıbbının zihin, beden ve sosyal bütünlüğü gözardı eden yaklaşımının yol açtığı sayısız bilimsel ve insani hataya tanıklık ettim. Bu konudaki boşluğu doldurmak ve hekimlik deneyimimi geliştirmek üzere, dünyanın farklı ülkelerinde uzun yıllar süren nitelikli bir eğitime başladım ve Bütüncül Tıp ekolümü kurdum. Gerek sosyal medya takipçilerim gerekse hastalarımın yaşam algılarının gelişimine katkıda bulunmak üzere birçok yazı ve kitap yazdım. Aklın Kutsal Kitabı okur geri bildirimleri ve yaptığım düzenlemelerle 8 yıla yakın bir süreçte tamamladığım bir kitap.  Günümüz tıbbının zaafları neler sizce?  Ben bir “alternatif tıp” doktoru değil, yararlı modern tıp yöntemlerinin savunucusu ve uygulayıcısıyım. Ancak bu duruşum, sağlıkta psikososyal gerçekleri dikkate almadan insanları mekanik biçimde tamir etme anlayışına dayalı endüstriyel tıp çarkını eleştirmemi ve farklı çözümler üretmemi engellemiyor. Mevcut tıbbi modeli eleştiriyorsunuz… Evet. Mevcut tıbbi model, isteklerle ihtiyaçları birbirine karıştıran ve iyileşme konusunda yanlış beklentileri olan hastalar yaratıyor. Hasta, olumsuz iç ve dış koşullara dokunmaksızın kendisini mükemmel hissettirecek mucizevi ilaçların, çözümlerin peşine düşüyor. Diğer yandan bu sistem, tıbbı insancıl bir meslek değil hizmet sektörü olarak gören doktorlar yetiştiriyor. Doktorun hastasını, tecrübe ve sezgi gibi ölçülemeyen nitelikleri kullanarak değerlendirmesini engelliyor, insani dokunuşu yok ediyor. Oysa tıbbın kalbi, bu insani dokunuş. Ayrıca hastanın iç ve dış dünyasını dikkate almayan bir anlayışla gerçek anlamda iyileşmesi, nadiren mümkün. Mükemmeliyetçiliğin böylesine övüldüğü bir dönemde siz mükemmeliyetçilik hayatı zorlaştırır diyorsunuz.  Mükemmeliyetçiler, ancak mükemmelliğe ulaştıklarında mutlu olabileceklerine inanırlar. Ancak hayat sürekli aktığı için, mükemmellik ulaşılabilir bir hedef değildir. Mükemmeliyetçiler kendi imkânsız standartlarını karşılayamadıkça endişeli, depresif hisseder, önemli sağlık sorunları yaşarlar. Mükemmel olamama korkusuyla sorumluluklarını erteleyebilir, riskten kaçar ve yaratıcılıklarını, potansiyellerini kullanma şanslarını kaybedebilirler. Kontrol edilemeyen mükemmeliyetçilik, başarısızlığın nedeni ve mazereti haline gelebilir. Mükemmel, iyinin düşmanıdır!

Sınır çizmeyi öğrenmek

Cici kız ve cici erkek sendromundan da söz ediyorsunuz.  Cici kız ve cici erkek sendromu kısaca, sevilmek ve kabul edilmek için herkese karşı iyi olması gerektiğine inanan, başkalarını memnun etmek için kendi istek ve ihtiyaçlarından vazgeçen, ‘hayır’ diyemeyen insanları tanımlıyor. Bu insanlar başkaları tarafından kolayca manipüle ve istismar edilebildiklerinden, zamanla zihnen ve bedenen hastalanıyorlar. İyileşmeleri için sınır çizmeyi öğrenmeleri gerekiyor. Eşinizin Japon olduğunu biyografinizden öğreniyoruz, kayınvalideniz de sanırım sizin için önemli ilham kaynaklarından. Neler öğrendiniz ondan, hayatı yaşama biçimiyle ilgili gözlemleriniz nelerdir?  Kayınvalidem gerçekten zor bir hayat yaşamış ama hiçbir zaman yılgınlığa düşmemiş bir insan. Yaşadığı her anın bilincinde. O nedenle hakkını vererek, anlamlı bir yaşam sürdürür ve yıllara rağmen yaşlanmaz. Onun güç ve iradesi bana ve kızlarıma her zaman ilham verdi ve veriyor.

Şafak Nakajima kimdir?

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu.  Hacettepe ve Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi Çocuk Cerrahisi bölümünü kazanan ilk kadın doktor oldu. İki yıl süreyle Çocuk Cerrahisi uzmanlık eğitimi aldı. Akdeniz Üniversitesi’nde Klinik Mikrobiyoloji uzmanlık eğitimini, Japonya Osaka Üniversitesi’nde Viroloji doktorasını tamamladı. Günümüz tıbbına hakim ideolojinin, insanın zihin, beden ve sosyal bütünlüğünü göz ardı eden yaklaşımındaki bilimsel ve insani hataları gözlemleyip, hekimlik deneyimini geliştirmek üzere, bütüncül (holistik) tıp alanında, uzun yıllar süren nitelikli bir eğitim sürecine başladı. Yirmi yılı aşkın süredir bütüncül tıp alanında doktorluk yapmakta.
  • Aklın Kutsal Kitabı – “insanı tanımak, hayatı anlamak” / Doç. Dr. Şafak Nakajima / İnkılâp Kitabevi / Psikoloji / 568 Sayfa