Irmak Ada
Tüm insanlığı etkileyen Koronavirüs salgınının edebiyata yansımaları da görülmeye başlandı. Bunların iyi örneklerinden biri olan Lütfiye Pekcan’ın romanı İmtihan 2020’de, 1999 Gölcük Depremi’nden sağ fakat ağır kayıplarla çıktıktan sonra İstanbul’a sürüklenen dört lise arkadaşı Fikret, Meral, Can ve Sıla’nın bir araya gelmelerinin hikayesini okuyoruz.
Hiç görüşmedikleri 20 yılın ardından zaman hepsini değiştirmiştir. Ailelerini de alarak Fikret’in yalısında buluşurlar ama çalışan hizmetçilerden birinde koronavirüs tespit edilmesi üzerine karantinada kalırlar. Vakit ilerledikçe Pandora’nın kutusu açılır; eski aşklar, kıskançlıklar, ihanetler, intikamlar, pişmanlıklar ve çocukluk travmaları tek tek ortaya saçılır. Romandaki karakterler kurgu olsa da her biri toplumda yeri olan, her gün sokakta, televizyon ekranlarında yahut Instagram hikâyelerinde karşımıza çıkabilecek tipleri temsil eden insanlar. Yaşanan felaketlere de kendi meşreplerince tepki veriyorlar. Kimi ancak ölümle burun buruna geldiğinde gerçekten değerli olanın ne olduğunu anlarken kimileri de kendilerini korumak için ördükleri duvarlar gözlerini de örttüğünden ne olursa olsun kendi küçük çıkar dünyalarında yaşamayı sürdürüyor. 
