02 Mayıs 2024, Perşembe Gazete Oksijen
Haber Giriş: 10.12.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:18

Vahşi zarafet: Köpeğin Pençesi

Netflix yapımı The Power of the Dog filmine ilham veren, The Power of the Dog imzalı Köpeğin Pençesi kitabı, filmle aynı günde raflarda yerini aldı
Vahşi zarafet: Köpeğin Pençesi
Büşra Uyar
Edebiyat için alışılmış şeyler söyleyemeyiz ona yaraşmaz; ama en güzel hikâyeler Amerika’nın güneyinden çıkar. Çoğunlukla verimsiz topraklar ve o toprakların tekinsiz uçsuz bucaksızlığı, insanı insana doğru iter sanki. Evet, belki yemyeşil bereket hikâyeleri çıkmaz o topraklardan; zıt karakterlerin, yürekteki gizlerin, bize dair bir şeylerin özü yayılır ruhumuza.   Okur bu topraklarda hep duyduğu ama her seferinde farklı bir şekilde tatmin olduğu o zıtlığın, zıt kardeşliğin hikâyesine çekilir: Habil ve Kabil’den, Trask kardeşlerden (Adam ve Charles) beri böyledir bu. Kardeşler arasındaki farklılıklar; onları takip eden, yutan ama onlardan asla kopmadan birbirine karışan gölgeler, en çok bu topraklarda cismini belli eder sanki.

Zıt karakterli iki kardeşin tuhaf hikayesi

Thomas Savage’ın 1967 yılında yayımlanan romanı The Power of Dog da iki kardeşin, yürekteki gizlerin, hor görülenlerin bereketsiz topraklardaki karanlık gölgesiydi sanki: Karanlık ve zarif. Karanlıktı çünkü gücünü gözle görülebilen, bariz zıtlıklardan alıyordu. Montana Vadisi’ndeki çiftliğin sahibi iki kardeş, Phil ve George: Phil ne kadar parlaksa George o kadar silik; Phil ne kadar hâlâ çocuksa George o kadar şimdiden yaşlı; Phil ne kadar iyi bir hikâye anlatıcısıysa George da o kadar iyi bir hatırlayıcı; Phil ne kadar zalimse George o kadar nazik ve sevgi dolu.  Ve bu bariz zıtlık, yalnızca mizaçlarla sınırlı kalmıyordu: George’un ani bir şekilde evlenme kararı aldığı genç dul Rose el sürülmemiş, “iyi” kadının tam tersi; Rose’un hanım evladı oğlu Peter ise bir erkeğin nasıl olmaması gerektiğinin ayaklı kanıtı. Phil tüm bu olağandışıları küçümseyerek onları tüm zalimliğiyle ezmek isterken kendini saçıyordu o bereketsiz topraklara.  Savage, erkekliğin ve egemenliğin kurucu olduğu Western türünde kırılgan bir hikâyeyi güçlü karakterlerle anlatıyor bize; tam da onlara öykünen zarif, samimi, uzak ve vahşi bir dille. Karakterler gücünü idealize edilmiş bir kusursuzluktan değil; kendi gerçekliklerinin, toplumun, bugün hâlâ canımızı yakan ve değersizleştiren o vasatlığın açtığı yaralardan alıyor. Köpeğin Pençesi, 54 yıl sonra Şaziye Çıkrıkcı’nın incelikli çevirisiyle, Düşbaz Kitaplar çatısı altında buluştu. Yüreğimizde bir bıçak ucuyla yara açacak ve uzun süre aklımızdan çıkmayacak, geç kalınmış bir başyapıt bu.
  • Köpeğin Pençesi / Thomas Savage / Çeviren: Şaziye Çıkrıkçı / Düşbaz Kitap / Roman / 256 Sayfa