![](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/07/Screen-Shot-2021-07-22-at-23.52.12.png)
Ölümle buluşma
Bu kitapta sizi etkileyen sanatçıların ortak noktaları neydi? Ortak noktaları, değişik durumlarda ve mekânlarda, ölümle buluşmaları. Bir de, Leonardo, Van Gogh, Rilke ya da Nâzım Hikmet gibi yurtlarından uzakta ölmeleri. “Marcel Proust gibi kayıp zamanın peşine düşmek istemiyorum” demişsiniz. Nâzım Hikmet’i yazdığınız bölümde de “Güzel günler olmadı hiçbir zaman, çünkü özgürlük ve demokrasinin kök salmadığı bir toplumda güzel günler umudu da ne yazık ki, yeşermiyor” diyorsunuz. Geleceğe nasıl bakıyorsunuz? Geleceğe bakışımda gençliğimde olduğu kadar iyimser değilim. Siyasi ideolojilerin yerini dinler aldı. Muhafazakârlık en büyük değer sayılıyor. Ekolojik dengeyi bozduğumuz için salgın hastalıklarla mücadele ediyor, içe kapanıyoruz. Edebiyat da hoşça vakit geçirmenin yöntemlerinden sayılıyor. Yine de dünya güzel. Nâzım’ın dediği gibi “dünyaya doyum olmuyor”. Ama, yine Nâzım ustanın dediği gibi “yaşamak gerçekten güzel şey mi?” Ben bu soruyu sormakla yetineyim, okur yanıtını Son Fasıl’da bulsun.![](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/07/sonfasil.jpg)