Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlamaları kapsamında yurt içinde ve dışında birçok konser, sergi, yarışma, sempozyum, çalıştay, sanatsal ve kültürel etkinlik düzenleniyor. Herkes bu coşkuya kendince ortak olmaya çalışırken Doğuç da bu noktada Türkiye'nin müzik tarihine odaklanmayı tercih etti.
Ankara Üniversitesi Gazetecilik mezunu olan Doğuç, küçük yaşlardan itibaren kendi şiirlerini, hikayelerini ve bestelerini yazıyor ve bu çalışmalarını videolarıyla ölümsüzleştiriyor. Ancak Doğuç, aynı zamanda sanatın farklı alanlarını keşfetmek adına son teknolojiyi de yakından izliyor.
1 dakikaya sığdırmak kolay olmadı
Cumhuriyetimizin 100. Yılı'na özel bir eser ortaya çıkarmak isteyen Doğuç, "100 yıllık müzik tarihimizi incelemek ve oradan ilhamla bir şarkı yapmak istedim. Türkiye'nin zengin kültürünü bir dakikaya sığdırmak elbette mümkün değildi; ancak bu yolculukla hem yeni şeyler keşfedeceğimi, hem de kendi çabamla geçmişten günümüze bir yankı sunabileceğimi umdum" şeklinde konuştu.
İlk olarak 1920'lerden bu yana müziğin nasıl şekillendiğini araştıran Doğuç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rast, Hicaz, Uşşak, Nihavend gibi klasik Türk Sanat Müziği makamlarının verdiği hisleri araştırdım. 30'larda Batı müzik teorisinden beslenmeye ve Batı müziğine adaptasyon sürecine girdiğimizi gördüm. 40'larda arabeskin yükselişi; Batı müziği ile geleneksel müziğin birbiriyle dans haline geldiği bir dönem görüyoruz. 50'lerde fantezi müzik, 60'larda Anadolu rock, 70'lerde pop, 80'lerde elektronik müzik, 90'larda hiphop diye sınıflandırabileceğimiz; ancak her bir dönemin birbiriyle iç içe geçerek birbirini zenginleştirdiği bir durum söz konusu. Her dönemde farklı teknolojik gelişmeler ve toplum psikolojisi nedeniyle farklı türlerin ortaya çıkışını, şarkıda kronolojik ve iç içe geçmiş halde yansıtmaya özen gösterdim."
Her dönemin ruhunu yansıtmaya çalıştı
Türkiye'nin müzik tarihinden ilham alarak kendi müziğini yapan Doğuç, her dönemin öne çıkan makamlarını, enstümanlarını ve şarkılarını inceledi. Bunu yaparken de Apple'ın MacBook'unu kullandı. Doğuç, yaptığı işlemlerin fazlaca güç ve hız gerektirdiğinden MacBook'u tercih ettiğini ve eserini ortaya koyarken fazlasıyla verim alabildiğini kaydetti.
Doğuç sonrasında MacBook'un ve yapay zekanın gücünden yararlanarak her bir dönemin ruhunu yansıtan resimler oluşturdu. Yapay zekanın oluşturduğu bu görsellere hareket katan Doğuç, bunu klip haline getirdi.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
Doğuç, yararlandığı enstrümanlarla ilgili de sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şarkıya cümbüş, bendir, darbuka, ud, kanun gibi enstrümanları kullanarak; Nihavend makamıyla başladım. Ardından akordeon, keman, piyano, ney gibi eklemeler yaptım. Sonunda bas gitar, synth padlar ve elektronik davullara geçiş yaptım."
Üsküdara Gider İken, Dönence, Kuzu Kuzu...
Şarkıda onlarca enstrüman ve geçiş kullandığı için her bir sesi dikkatlice birbiri üzerine inşa etmesi gerektiğini dile getiren Doğuç, bu noktada ses kalitesiyle öne çıkan AirPods Max kullanmayı tercih etti ve çalışmasını sürdürdü. Şarkıda dönemlerin öne çıkan bazı şarkılarından kesitlere yer veren Doğuç, "Üsküdara Gider İken, Uzun İnce Bir Yoldayım, Dönence, Kuzu Kuzu..." parçalarını derleyerek ve yapay zekayı kullanarak bir klip hazırlığına girişti.
"Önce yapay zekanın her bir dönem için bir prompt yazmasını sağladım; ardından bu prompt'larla oluşturduğum resimleri telefonumda kullandığım başka bir yapay zeka ile video haline getirdim." diyen Doğuç Macbook ve iPhone'u arasında fotoğraf ve video transferini hızlıca gerçekleştirip video klibini tamamladı.